İKİ AİLEMİZ VAR (4)
′RUHSAL AİLEMİN′ ARASINDAYIM
Ünitemizi yüksek sesle okuyalım.
Kiliseye yeni gelen Ahmet ağabey.
Sözünü dinlediğiniz, önderiniz Sedat kardeş.
Size oğlunu emanet eden Ayşe abla ve onun küçük oğlu Mete.
Sorunlarınızda size destek olan Neşe abla veya Vedat ağabey.
Yukarıda saydığımız kilise ahalisinin isimleri, yerden yere, kiliseden kiliseye değişebilir. Şu soruyu aramızda konuşalım.
Bu insanlar akrabamız olmamasına rağmen onlarla olan yakınlığımızı nasıl açıklarız?
BİR CUMARTESİ GÜNÜ
Aşağıdaki metni yüksek sesle okuyalım ve soruları birlikte cevaplamaya çalışalım.
Umut gözlerini açtığında, evlerinin dibindeki ağaçta, ne cins olduğunu bilmediği kuşun -ki kuş türlerini bilmezdi ve kendini sabahın köründe uyandıran bir kuşun türünden çok ne zaman gideceği önemliydi- neden cumartesi sabahını mahvettiğini düşünüyordu.
Yerinden doğruldu, yüzünü yıkadı, eşiyle ve ağzına bir şey tıkılmadıkça sürekli aynı şeyleri tekrarlayan oğluyla kahvaltı etti.
Üzerini giyindiğinde, oğlunun çoktan sağ giyinmesi gereken ayakkabıyı sola soldakini de sağa geçirmeye çalıştığını fark etti. Oğlu parka gideceklerini çoktan sezmişti.
Karısı, ‘Dikkat et düşmesin oralarda!’ emrini ilettikten sonra Umut dışarı çıktı.
İlkin parka gitti. Evlerinin arkasındaki park yerine 300 metre ötedeki parka gidiyordu. Oğlu orada oynarken, geçen hafta işe girmesi için yardım ettiği kiliseden bir kardeşi ziyaret etti. Kardeşin işi iyi gidiyordu. İş koşullarının ağırlığından şikâyet etti. Ona Rab’bin iş ahlakı ile alakalı güzel bir konuşma yaptıktan ve oğlu parktaki iki üç kuşu kovaladıktan sonra oradan ayrıldı.
Yürüyerek ve oğlunu oradan oraya koşturarak Salim amcanın evine vardılar. Salim amca kilisenin en eski üyelerindendi. Umut ilk evlendiğinde ve eşyaları yokken kendilerine bir yemek masası hediye etmişti, evlerini su bastığında onlara evlerini açmıştı.
Salim amca bir hafta önce geçirdiği ameliyat yüzünden dinleniyordu. Onu ziyaret edip onun için dua etti. Çiğdem teyzenin verdiği kekleri yedi. Çiğdem teyze Umut’un oğlunun da karnını doyurdu.
Oradan çıkıp kiliseden Galip ağabeyin kızının tenis maçını izlemek için top sahasına gitti; zira Merve’ye söz vermişti. Merve maçı kaybedince onu teselli etti. Oğlu Merve ile oynadı, o da o arada bir maçı yarısına kadar izledi.
Eve girdiklerinde saat 16:30 olmuştu. Oğlu kollarında uyuyakalmıştı. Onu yatağına yerleştirdi. Kendisi de ağaçtaki kuşun gidip gitmediğini kontrol ederek bir sandalyede şekerleme yaptı. Eşi onu uyandırdı. ‘Mutfak lavabosu yine tıkandı’ dedi. ‘Bu saatte kim bize yardım eder’ diye düşünürken, kiliseden Cengiz ağabeyi aradı. Cengiz ağabey tamirci değildi ama tamirden anlardı.
Sağ olsun Cengiz ağabey eşi ile alışverişten dönerken yanlarına uğradı. Musluğu, lavaboyu tamir etti. Cengiz ağabey ve eşi ile uzun uzun sohbet edip birlikte zaman geçirdiler. Çay ve kahve faslından sonra onları uğurladılar.
Uyumaya hazırlanırken yarın sabah kuşun tekrar gelmemesi ve bugün zaman geçirdiği kilise ailesine Rab bereket versin diye dua etti.
Bu yazıyla ilgili şu soruları birlikte yanıtlayalım:
- Ruhsal ailemizdeki ilişkiler nasıl olmalı?
- Birbirimize karşı sorumluluklarımız nedir?
KİLİSE BENİM KUTSAL EVİM
Yeni Antlaşma boyunca havarilerin yaşamlarından söz edilir. Fakat herhalde Mesih aralarından ayrıldıktan sonra bir aile olduklarını -bir aile haline geldiklerini- fark edebiliyoruz.
Bir odanın içinde birlikte dua eden, birbirleriyle kan bağı olmayan bir topluluk, tıpkı Mesih’in dediği gibi, ‘Babamın isteğini yerine getiren benim ailemdir’ (Mat.12:50).
O günden bu güne kadar değişmeden gelen bir durumu, yani Göksel Baba’nın isteğini yerine getirmek için toplanan bir aileyi görüyoruz.
Kilise önderleri ruhsal babamız, bizden yaşça büyük olanlar ruhsal ağabeylerimiz, kız kardeşlerimiz, ablalarımız... Kullandığımız bu terimler akrabalarımıza ait olsa da, kilisedeki ‘kardeşler’ için de kullanıyoruz. Üstelik bu terimleri iltifat etmek için değil, gerçekten öyle inandığımız için söylüyoruz.
Onlara karşı sorumluluklarımız nedir peki?
Kutsal Kitap’ın bu konudaki sözü şudur: “Hiçbir şeyi bencil tutkularla ya da boş övünmeyle yapmayın. Her biriniz alçakgönüllülükle öbürünü kendinden üstün saysın.” (Flp.2:3)
Bir kilise ahalisi içinde baş gösterecek sorunlar, bu ayette söz edilenlerle sınırlı değildir, fakat bunlar, çıkacak sorunların ve oluşturulacak çözümlerin temelleridir. Bencillik ve boş yere övünme, alçakgönüllülük ve başkasını kendinden üstün saymakla öldürülecek günahlardır.
Aile olduğumuzda, ilişkilerimiz sıklaşır, yakınlaşır. Babaanne, ağabey, kardeş olarak kilise ahalisiyle akraba oluruz. Her ailede oluşan sorumluluklar bizim ailemizde de vardır. Kilise ailesi olarak sorunlarımıza, soyla bağlı akrabalarımızda olduğu gibi, küsme, kavga etme, kendini haklı çıkarma, yok sayma gibi çözümlerle yaklaşamayız.
Ruhsal ailemizde ruhsal sorunlara, ruhsal çözümler ve ruhsal bir yaklaşım hâkim olmalıdır. Yaklaşımımız Mesih’e ve fedakârlığına yaraşır olmalıdır.
Sadece bu da değil. Kilise ahalisi ikili ilişkilerinde, birbirini ayakta tutan, paklayan, hassasiyetlerine dikkat eden kişiler de olmalıdır. Zira Kutsal Kitap şöyle söylüyor:
“Yaşlı adama çıkışma, babanmış gibi yol göster. Genç erkeklere kardeşinmiş gibi, yaşlı kadınlara annenmiş gibi, genç kadınlara tam bir yürek temizliğiyle kız kardeşinmiş gibi yol göster.” (1Ti.5:1)
Kilisede mutlaka bir ağabeyimiz, kız kardeşimiz, amcamız, ruhsal annemiz, ruhsal babamız vardır. Onların hassasiyetlerine yaklaşımımız, onlara yol gösterme biçimimiz bile Mesih’e yaraşır olmalı.
Normal bir ailede dünyasal davranışlar hakim olabilir ama bizim aramızda böyle olamaz. Çünkü “Aranızda büyük olmak isteyen, ötekilerin hizmetkârı olsun” diyor Rab (Mat.20:26).
Başka nerede sizi karşılıksız seven; okulda başarılı olsanız da olmasanız da, iş bulsanız da bulmasanız da, onları utandırsanız da utandırmasanız da, eve para getirseniz de getirmeseniz de; size kucak açan bir aile bulabilirsiniz?
Kilise ailesinin dünyasal beklentileri olmamalı. Kilisedeki her bir birey, sevmek, alçakgönüllülük göstermek, diğerini kendinden üstün saymak gibi ruhsal beklentileri karşılamalıdır.
Bu değerleri gözeterek karşılıksız ailenin parçası oluruz.
BENİM GENİŞ AİLEM
Kilise ailemiz içindeki davranışlarımız, kilisemizin sağlıklı olup olmadığını belirler. Davranışlarımıza, yürekten kaynaklanan tavırlarımıza bakarak, kardeşlerimiz ile aramızdaki ilişkiyi yenileyebiliriz, kardeşlerimizi ayağa kaldırabiliriz, onları teselli edebiliriz ve en önemlisi kilisemizde Mesih’in beklediği doğru ilişkiyi yaşayabiliriz.
Aşağıdaki örnek olaylara bakarak şu soruları birlikte cevaplandıralım:
- Durum neden bir sorun oluşturmaktadır?
- Bir Mesih imanlısı olarak bu duruma yaklaşımımız ne olmalıdır?
• Hamdi’nin kilise bağış kutusundan para aldığı anlaşılmıştır. Hemen kiliseden atılır ve bir daha kiliseye gelmemesi söylenir.
• Cemil aylardır iş bulamamaktadır. Bunalımda olduğu için kiliseye gelmez. Artık yaşamdan ümidi de kalmamıştır.
• Selma kiliseye gittiği için kocasından dayak yer.
• Berfin ve Ahmet’in yetişkin iki çocuğu vardır. Berfin çocuk bakımından dolayı yorgun ve depresyondadır. Ahmet üç günlüğüne tatil yapmayı önerir. Berfin çocuklarla tatil yapmak istemez.
• Hasan, Süleyman ağabeyin önder hakkında yaptığı dedikoduya şahit olur.
• Kader, anne babasından izinsiz dışarıya çıkmakta, eve geç gelmektedir. Aile kilisedeki olgun bir çiftten yardım ister.
AİLEMİ SEVİYORUM
Kilise içindeki ilişkilerimiz sadece bizi etkilemez. Kilisenin sağlıklı tanıklığının büyük bir bölümü aramızdaki ilişkiden geçiyor.
1. Korintliler 6:1-8 ayetlerini okuyarak şu soruları cevaplandıralım:
Kilise ailemiz içindeki ilişki bozukluklarına Kutsal Kitap nasıl bakıyor?
Bu sorunlara yaklaşımımız kilise dışından bakanları nasıl etkiler?
UYGULAMA
“Dost acı söyler.”
“Dost kara günde belli olur.”
“Dostun attığı taş baş yarmaz.”
Yukarıdaki atasözleri her ne kadar dünyasal dostluk için kullanılıyorsa da, kilise içindeki durumumuzu da özetliyor.
Hafta boyunca kardeşlerle ilişkilerimizde yaşadığımız sorunlara bakalım.
Bu sorunların kaynağı ve çözüm yolları üzerinde düşünelim.
Kilisede sorun yaşayan bir kardeşi nasıl ayağa kaldırabiliriz, düşünelim.
• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.
Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.