YAKUP

dummy1

YAKUP EVLENİYOR (29:1-30)

ACI

EN ÜST DÜZEY YÖNETİCİ

dummy1

Öncelikle her birimiz aşağıdaki kısa anlatıyı okuyalım. Okuduktan sonra soruları birlikte yanıtlayalım.

Bir CEO anlatıyor:

20 yıl önce iyi bir şirkette şeftim. Çalışkan ve işini doğru yapan biriydim. Yaklaşık 6 ay sonra şirkette terfiler olacaktı. Ancak birçok yerde olduğu gibi bu şirkette de insanlar belli gruplar halinde birlikte hareket ediyor, yakın arkadaşlarını o gruplardan seçiyordu. Ben genelde ortada kalmayı tercih etsem de müdürlük konusunda kafam karıştı. Çünkü belirli bir gruba yakın durursam o gruptaki nüfuzlu kimselerin terfi etmeme yardımları olabilirdi. Aslında bu, onların emellerine alet olmak olsa da benim işime yarayacaktı. Bu yüzden ben de gruplaşmaya dahil oldum. Bir bakıma buna zorunluymuşum gibi hissettim. Artık yanımda duranlar vardı ve bir de rakiplerim... Benimle aynı katta çalışan ve şef olan Ahmet Bey′in de müdür olma durumu vardı. Ya o olacaktı ya ben. Artık Ahmet Bey benim düşmanım gibiydi ve şirketteki diğer gruptandı.

Bunu bilen arkadaşlarım da zaman yaklaştıkça inanılmaz bir kulis yaptılar; tabii karşı taraf da aynı şekilde... En sonunda Ahmet Bey′in bazı alımlarda hatalı kararlar verdiğini ama kimseye çaktırmadan hatalarını örtbas edip sonra da telafi ettiğini tespit ettik. Aslında ortada zarar yoktu ama bunu ortaya çıkarmak onun hakkında şüphelerin doğmasına, beni de daha avantajlı konuma getirmeye yol açacaktı. Vakit kaybetmeden İnsan Kaynakları’ndaki arkadaşımıza durumu bildirdik, o da bunu üst yönetime anlattı. Sonuç olarak Ahmet Bey′in bu hatasını masanın üstüne koymak beni müdür yaptı. Kötü bir şey mi yaptım? Belki bu tip şeylere hiç girmeseydim de yükselebilirdim… Bilmiyorum… İş yaşamı bu. Doğrusuyla yanlışıyla bu işler böyle yürüyor. Bugün CEO’yum. Önemli olan da bu!

Bu anlatıyı okurken Yakup’un hileli ve açıkgöz davranışlarını da düşünelim ve şu soruları birlikte cevaplandıralım:

Soru 1: Bu CEO’nun yerinde olsaydınız siz ne yapardınız? Biraz düşünüp birlikte cevaplandıralım.

Soru 2: Tanrı’ya güvenmek için ne gibi adımlar atabiliriz? Hayatımızı kutsallığa yaraşır ve doğru yaşamak için neler yapabiliriz?

dummy1

ACI

Yaratılış 29:1-30 ayetlerini yüksek sesle birimiz okusun. Ardından şu sorular hakkında düşünüp yanıtlarımız hakkında bir süre birlikte konuşalım, sonra kaldığımız yerden okumaya devam edelim.

Soru 1: Tanrı’nın hayatlarımızdaki isteklerini kavrayabilmek için neler yapabiliriz?

Soru 2: Hayatımızdaki beklentiler, istekler, amaç ve arzular için hangi uygun adımları atabiliriz?

Acı. Böyle bir kelimeyle konumuza devam etmemiz ilk anda şaşırtıcı gelebilir. Ama atalarından bu yana Tanrı’dan büyük vaatler almış ve bu vaadi devam ettiren kişi olarak seçilmiş Yakup’un sürgün yıllarını en açık böyle ifade edebiliriz: Acı. Gerçekten de Yakup, 14-15 yıllık süre boyunca canına dişine takarak çalıştı ve gurbette yaşadı. Ağabeyi Esav’ı aldatmasından ötürü çıktığı bu sürgün yolculuğunda Yakup’u meşakkatli yıllardan başka bir şey beklemiyordu. İşin ironik yanı, bir zamanlar aldatan Yakup’un bu sefer aldatılan tarafta olmasıdır. Aslında neyi ekersek onu biçiyoruz. Yakup, Tanrı’nın belirlediği zamanın geleceğine güvenip bu vaadin mirasçısı olmayı bekleyebilseydi ne aldatmasına ne de aldatılmasına gerek kalacaktı. Tanrı özel bir biçimde Yakup’u, Yakup’un çabası olmadan bereketleyecekti.

Bütün bunlara baktığımızda şunu da söyleyebilmeliyiz: Tanrı’nın insan için, yani bizim için iyi şeyler tasarladığı kuşkusuz çok nettir. Ancak insan bu planlara kendi yetisiyle müdahale etmeye kalktığında ciddi acılarla karşı karşıya kalabiliyor. Yakup bu acılarla karşı karşıya kaldı. Tanrı her zaman planlarını kendi yol ve yöntemleri ile sürdürdüğü için insanın müdahale etmesi bu müdahaleyi gerçekleştiren etkenlere zarar vermektedir. Kuşkusuz Yakup Paddan Aram’da acı ve sürgün ile geçirdiği yıllarda bu konuyu uzun uzadıya düşünmüştür. Gece zifiri karanlıkta Rahel ile Lea, Yakup’tan habersiz değiştirildiğinde ve sabah olup da Yakup aslında Lea ile evlendiğini fark edince aldatılmanın nasıl acı bir şey olduğunu sanırız ki anlamıştır. Tanrı’nın vaadini emanet edeceği adam, Yakup, yaklaşık 14 sene boyunca Esav’a ve babasına yaptığı yanlışın nasıl kötü sonuçlar doğurduğunu fark etmiştir elbette. Bütün bunları düşündüğümüzde insanın Tanrı’nın işine ama bilerek ama bilmeyerek ne çok müdahale etmeye çalıştığını görüyoruz. Sonuç olarak Tanrı’nın planı ve yapmak istedikleri hiç değişmedi, ama insan bunların sonucunda acı çekmek, tövbe etmek ve terbiye edilmek zorunda kaldı. Yakup’un 14 yılı işte bu şekilde geçti.

Soru 1: İnsanın Tanrı’ya güvenmeyip bu kadar sabırsızca davranmasının sebepleri nelerdir? Biraz konuşalım.

Soru 2: Tanrı’nın Yakup’a olanlara izin vermesinin sebepleri sizce ne olabilir?

Özet: İnsanın eylemlerinin her zaman bir sonucu olacaktır. Bu tarih boyunca böyle olmuştur. Yakup’ta da böyle olmuştur. Yakup’un başka bir memlekette acı çekmesi ve orada aldatılması, Yakup için kuşkusuz büyük bir ders olmuştur ve Yakup’u olgunlaştırmıştır. Yakup kayınbabasının yanında geçirdiği sürgün ve acı yıllarında işlediği bir günaha karşılık 14 yıl boyunca terbiye edilmiştir. Sonuç olarak Tanrı planlarını ama öyle ama böyle gerçekleştirir. İnsanın müdahale girişimi sadece insana zarar verir. Bizim eylemlerimizin de mutlaka bir sonucu vardır; Tanrı’ya bağlı kalıp O’na güvenerek harekete geçmemizin de bir sonucu var, sabredemeyip doğrudan sonuca ulaşmak için yaptıklarımızın da.

Bilgi Kutusu: Büyük ihtimalle Rahel gelin gibi süslendirilmiş ama gerdeğe girerken Lea Yakup’a verilmiştir. Böyle düğünlerde alkol çok fazla tüketildiğinden Yakup bu değişimi zifiri karanlığın da etkisiyle fark edememiştir. Ayrıca kuvvetle muhtemeldir ki, Yakup, kaçarcasına evini terk ettiği için babasından evlenmek için başlık parası alamadı. Dolayısıyla Lavan’ın evine vardığında fakir bir adamdı Yakup. Bu yüzden 14 yıl adeta köle gibi çalıştı.

dummy1

ADIM ADIM

dummy1

Attığımız her adım doğru olmayabilir. Aceleciliğimiz, bencilliğimiz, korkaklığımız, hırsımız ve diğer birçok benliğe ait düşünce bize yanlış kararlar verdirebilir. Tanrı’nın hayatlarımız için isteği, bizim düşündüğümüzden daha derin, daha tutarlı ve daha iyidir. Tanrı’nın bizim için isteğini anlamaya başladığımızda hayatımızda ve karakterimizde önemli değişimler olacaktır.

Bu kısımda her kısa diyalogu grup içinde birlikte okuyup daha sonra her diyalog için aşağıdaki soruları yanıtlayacağız. Dolayısıyla her diyalog sonunda soruları okuyalım ve yanıtlarını birlikte cevaplandıralım:

Soru 1: Tanrı’nın yaşamımızda her zaman etkin olduğunu nasıl anlayabiliriz? Bizi ne ikna eder? Biraz konuşalım, sonra diğer soruya geçelim.

Soru 2: Acelece verdiğimiz kararların sonuçlarını gördükten sonra hangi doğru adımları atmak Tanrı’yı hoşnut eder?

dummy1

Hande: Okulu bitirdikten sonra iyi bir iş için dua ettim. Fakat yaklaşık 2 ay sonra vazgeçtim ve memleketime döndüm. Kilisemi, kilise ailemi ve dostlarımı bırakmak zorunda kaldım ki onlar bana biraz daha beklememi tavsiye ettiler. Ancak büyük bir hayalkırıklığı yaşadım.

Serpil: N’oldu?

Hande: Memleketime gelip yerleştikten 10 gün sonra çok iyi bir şirketten aradılar. Tekrar İstanbul’a gitmem lazım bu görüşme için. Beni asıl üzen, bu kadar tantana yaptım gereksiz. Evimi taşıdım, insanlarla vedalaştım, her şeyi bıraktım. Şimdi tekrar gidip başlamak zor olacak.

Serpil: Bu sefer bu konu için daha çok dua edin, ben de edeceğim. Tanrı’nın yönlendirişi ve zamanlaması ile hareket etmek için bir fırsatın daha oldu bence.

dummy1

Mehmet: Hayatımda çok büyük bir hata yaptım. Tanrı’nın isteği mi değil mi diye hiç bakmadan Amerika’ya taşındım 5 yıl önce. Ancak mutlu ve huzurlu olacağımı sanıyorken tam tersine inanılmaz mutsuz oldum.

Gürsel: Amerika’da neden mutsuz oldun?

Mehmet: Hayatımda bir şeyler eksikti. Param vardı, arkadaşlarım da vardı. Ama olmadı. Sanki Tanrı’nın daha önceden yüreğime koymuş olduğu esenliği Amerika’ya gittikten sonra o kadar güçlü hissedemedim. Sonrasında Türkiye’ye dönme kararı aldım. Şimdi Rab bana iyi bir kilise ve güzel bir çevre verdi. Ayrıca mutluyum ve Tanrı’nın beni istediği yerde olduğuma inanıyorum.


UYGULAMA

Geçen oturumda yaptığımızın bir benzerini bu oturumda da yapabiliriz. Aşağıdaki iki soru üstünde düşünüp bu hafta bunlara kendi hayatımızdan yanıtlar arayalım. Yine dilerseniz gelecek hafta bunları grubumuzla paylaşalım.

Soru 1: Tanrı’ya danışmadan ve acele olarak verdiğiniz kararlarda nasıl sonuçlarla karşılaştınız?

Soru 2: Tanrı’ya danışarak verdiğiniz kararlarda nasıl sonuçlarla karşılaştınız?

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18