EVLİLİĞİMİZ RAB’BE İZZET VERSİN (1)

dummy1

EVLİLİĞİMİZ RAB’BE İZZET VERSİN (1)

TANRI’NIN EVLİLİK TASARISI

dummy1

BİZ BÖYLE GÖRDÜK

Yukarıdaki resimlere bakalım ve bize ne hissettirdiğini düşünelim…

Şimdi aşağıdaki satırları birlikte okuyalım…

• Yapılan istatistiklere göre Türkiye’de her yıl ortalama 9.500 çift boşanıyor.

• Araştırmalara göre aile içi şiddet ve anlaşmazlıklar son derece yaygındır.

Evliliklerin çoğunda…

• Elinin kiri, yakışır, erkektir yapar diyerek zina özendirilmekte.

• Kocandır döver de, sever de denilerek şiddet meşru kılınmakta.

Oysa Tanrı’nın evliliğe bakışı farklıdır. Kutsal Kitap şöyle söyler:

Ey kocalar, karılarınızı sevin. Onlara sert davranmayın. (Kol.3.19)

İsrail’in Tanrısı RAB, “Ben boşanmadan nefret ederim” diyor. (Mal.2:16)

Yukarıdaki ayetlerden Tanrı’nın evliliğe bakışı ile ilgili neler çıkarabiliriz?


BİZ NEREDE YANLIŞ YAPTIK?

Aşağıdaki hikâyeyi yüksek sesle okuyalım...

Adam birden irkilerek uyandı. Kendisini havaya zıplatarak uyandıran sese yöneldi.Ses öyle derin öyle tiz bir halde çıkıyordu ki.Gözündeki uyku mahmurluğu gidince karşısında, kafasında bigudili bir kadının, elinde ince beyaz bir kâğıtla

—‘Yine yatırmadın değil mi, gene suyu kesecekler kör olasıca’ diyerek kendisine bağırdığını fark etti.

Eğer bu kadar ani uyandırılmamış olsa ve her uyandığında 15 dakikada kendine gelme gibi bir alışkanlığı olmasa, kadının kim olduğunu bile tahmin edebilirdi. Ancak şu anda düşünceleri hızla sallanmış cam kürenin içinde dolanan kar taneleri gibiydi ve o kar tanelerinin yere inmeleri zaman alıyordu.Birden nerden çıktıysa bir çocuk elinde süt bardağı ile peyda oldu.

Adam çocuğun kim olduğunu anlayamadan o tiz sesi için yüzlerce yumurta içmiş hissi uyandıran bigudili kadın yeniden bağırmaya başladı.—Hani iş bulacaktın bak gene zıbarıp yatmışsın! Bana acımıyorsan şu çoluk çocuğa acı. Oğlun okula başlayacak, kız kardeşinin önlüğünden başka giyecek eşyası yok.

Adamın o anda kafasında şimşek çaktı; kar taneleri yere inmişti ve bu kadın şimdi o tanelerin üzerinde dans ediyordu. Aslında her şey güzel başlamıştı. Annesi ‘sana bir kız buldum’ dediğinde, babasının ‘koskoca adam oldun artık’ iğnelemelerinden kurtulacağını düşündü. Kız güzeldi, eli yüzü düzgün helal süt emmiş temiz aile kızıydı, daha ne olsundu. Annesinin peş peşe sıraladığı bu sözlerden sonra oturulup konuşuldu.Pembe panjur, göz göze diz dize yıllar, sonsuza kadar mutlu yaşayacağız, biz annemizin babamızın hatalarını yapmayacağız, vaatlerinin havada uçuştuğu ilk aylardan sonra düğün oldu.İlk aylar her şey normal gibiydi; kadının konuşması, adamın tembelliği değişmeliydi. Küçük tartışmalarla dile getirildi. Unutuldu. Ta ki adam altıncı kez işten kovulana dek…

Tabii bu kendi suçu değildi. İşe biraz geç kalmasını hazmedemeyen patronların suçuydu.Evet, sabahları uyanmakta zorluk yaşıyordu. Bu durumun nesini anlamıyorlardı. Yoksa her hafta ayrı bir nenesinin cenazesine giden iş arkadaşları gibi yalan mı söyleseydi.Paralar suyunu çekince kavgalar başladı. Kara gözlü karısı gittikçe hırçınlaşıyor, hırçınlaştıkça annesinin telkinleriyle karısına gereken rehabilitasyonu uyguluyordu.

Yine de karısı düzelmemekte ısrarlıydı…

Artık ilerleyecek takatleri kalmamıştı ki karısıyla hiç tahmin etmediği bir konuda anlaştı.

Evet, evliliklerini kurtarmak istiyorlarsa çocuk yapmalıydılar.

Arabulucu küçük bebek dünyalarına girdi girmesine de, adamın karısını adam etme, karısının zoraki değişime karşı koyma, kaynananın da şiddete meyilli danışmanlık yapma rolleri son bulmadı...

Derken ikinci çocuk dünyaya geldi.

Ve artık düzelmeyen bu durum evliliklerinin normal hali olarak hayatlarına yerleşti. Adam bu düşüncelerle tekrar uykunun sıcak kollarına kendini bırakıyordu ki...Bir elin onu kavrayarak çekiştirdiğini fark etti.

Aynı ses yeniden…

—Allah, seni bildiği gibi yapsın herif, doymadın mı uyumaya? Bak akıl küpü oğlun uyanasın diye sana süt de getirmiş, siz beni delirtmek için mi uğraşıyorsunuz? Defol defol, bu su faturasını yatırmadan da gelme!

Adam yataktan doğruldu, karısına haddini bildirirdi ama çok yorgun ve bitkindi.

Ceketini giyindi, kapıya gitti, karısını arkasında bırakırken kar tanelerinin tekrar yere düştüğünü hissetti. Şimdi kahveye gidip onları tekrar dağıtmalıydı.

Uzaklaşırken arkasında elinde süt bardağı ile durup onu seyreden küçük oğlunu fark etmedi bile...

Bu hikâye hakkında şu soruları birlikte cevaplandıralım...

Eşlerin evlilikten beklentileri nelerdi? Neler değişti?

Eşlerin aralarındaki sorunlar neye dayanıyor?

Sizce Mesih imanlısı bir çiftin evliliği hangi açılardan farklı olmalı?

TANRI’NIN GÖZÜNDE EVLİLİK KUTSALDIR

Evlilik Danışmanı Ahmet Güvener ile evlilik üzerine yapılan bir röportajın küçük bir parçasına bakalım birlikte... Evlilik birçoklarına göre dünyada yapılması gereken bir “görev” gibi algılanıyor. “İşte! Doğarsın, büyürsün, evlenirsin, çoluk çocuğa karışırsın, zamanın geldiğinde de ölürsün” denildiğini duymuşsunuzdur. Tanrı kutsal olduğu gibi, evlilik de kutsaldır, çünkü evliliği yaratan Tanrı’dır. Tanrı bu birlikteliğin mutlulukla dolu olmasını da ister ve bunun yolunu da öğretir. Tanrı şöyle der: Bu nedenle adam...
...annesini babasını bırakıp
...karısına bağlanacak,
...ikisi tek beden olacak. (Yar.2:24)

Bu sıralama, Tanrı’nın tayin ettiği birliktelik için tasarladığı düzendir. Şimdi birlikte bunu nasıl uygulayabileceğimize değineceğiz.

Bırak, Bağlan, Tek Beden Ol

Evlilik birlikteliğinin kutsallıkla sürmesi için üç aşamadan geçmesi gerekir:

1. Bırakmak: Genelde evlenmeden önce ebeveynler önceliğimizdir. Bu değişmezse, evlilikte anne babamız birlikteliğin içine dâhil etmiş oluruz. Erkek karar verirken önceliği eşine tanıdığı gibi, kadın da kararlarında önceliği kocasına vermelidir.

2. Bağlanmak: İnsanlar evlilikleri, birbirlerine bastırılarak eklenmiş, ayrılması kolay ve doğal olarak görürler. Ama Tanrı tam bir bağlılık, ‘sadakat’ bekler. Birbirine yapışmış iki madde ancak birbirlerinden parçalar kopararak ayrılır; bu yüzdendir ki boşanmak Tanrı’nın gözünde kötüdür (Mal.2:16).

3. Tek Beden Olmak: Evlilikte cinselliği de içeren bir kavramdır. Bu şekilde çiftler cinselliğin çok ötesinde bedence, ruhça ve düşüncede birbirlerine kendilerini açarlar ve birleşirler. Çiftlerin birbirlerine şeffaf olmaları güveni beraberinde getirir. Eşimizi ne kadar tanıyor, ona göre hareket ediyorsak, onunla o kadar tek beden olmuşuz diyebiliriz.

EVLİLİĞİMİZ KUTSAL MI?

Evliliği felç eden, ayrılamamak, bağlanamamak, tek beden olamamak gibi sorunların derininde bencillik, gurur, özgüven eksikliği, karşıdakini hor görme, sevgisizlik gibi sorunlar yatmaktadır. Aşağıdaki örneklerde bu sorunların Tanrı’nın evlilik tasarısındaki bırakmak, bağlanmak ve tek beden olmak

Daha önce konuştuğumuz ‘tanrısal tasarı’ya göre bırakmak, bağlanmak ve tek beden olmak uygulamaları açısından aşağıdaki örnekleri okuyarak, her örnek için şu iki soruyu yanıtlayalım...Tanrı’nın tasarısına göre sorun nedir? Ne yapılmalı? uygulamalarını nasıl engellediğine bakacağız.

dummy2 • Yakup anne düşkünü bir kocadır. Her hafta sonu eşini bırakarak annesinde kalıyor. Karısından daha çok annesi ile vakit geçiriyor. Eşini ihmal ediyor. Yakup’un eşi ise çok mutsuz.

dummy2 • Süleyman annesine Hıristiyan olduğunu yeni açıkladı. Annesi durumu kabullenmeyip her pazar evlerine geliyor ve kiliseye gitmelerini engelliyor. Süleyman annesini kıramadığından kiliseye gidemiyor.

• Mehmet karısının, görüntüsünü, konuşmasını, giyinişini, beğenmiyor. Sürekli onu eleştiriyor. Eşini değiştirmek için sürekli onu azarlıyor. Bu yüzden evde kavga eksik olmuyor.

dummy2 • Cemil eşiyle birlikte anne babasının yanında yaşıyor. Anne babasından utandığı için eşine yakınlık gösteremiyor. Zamanla bu ilişki kemikleşiyor. Cemil anne babası öldükten sonra bile karısıyla resmi ilişkisini sürdürüyor.

dummy2 • Kemal işten gelir gelmez soluğu televizyon başında alıyor. Eşine tüm gün ‘acıktım’ dışında bir şey söylemiyor.

dummy2 • Sezgin ve Arzu yıllardır birbirleriyle küsler. Ayrı odalarda uyuyorlar. Asla birbirleri ile konuşmuyorlar. Sezgin bu durumu fırsat bilerek zina ediyor, suçu karısının ilgisizliğine atıyor.


RUT: BIRAKAN, BAĞLANAN, TEK BEDEN OLAN BERABERLİK

Ayrıca, Rut artık her oturumda işlenmeyeceğine göre, aşağıda belirttiğim gibi o konudaki ibare çıkarılacak.Rut kitabı ayrılan, bağlanan ve tek beden olan beraberliğe uygun bir örnektir. Kutsal Kitap’ta Rut kitabını açarak giriş bölümünü yüksek sesle okuyalım Rut kitabının giriş bölümünü okuduktan sonra Rut kitabı yardımı ile aşağıdaki soruları cevaplayalım...

Bırakan Beraberlik:

• Rut, 1. bölüm 8. Ayette, nelerden vazgeçerek Naomi’ye bağlanıyor? 4. bölüm 13. ayetten 17. ayete kadar okuyarak Rut’un aldığı bereketlere bakalım:Etrafımızda böyle bir ilişkiye rastlıyor muyuz?

Bağlanan Beraberlik:

• Rut kitabının 2. bölümünün 8-9. ayetlerini ve 13. ayetinden 16. ayetine kadar okuyup Boaz ile Rut arasında oluşan sevgi ilişkisine bakalım

• 4. bölümde, Rut’un gelenek olarak başka biriyle evlenmesi gerekmesine rağmen Boaz onu bırakmadığını görüyoruz.Sizce Boaz’ın bunu yapmasının nedeni nedir?

Tek Beden Olan Beraberlik:

• En son bölümde ‘Kral Soyu’ olarak bilinen soyun Rut’un aracılığı ile ve ondan başka bir eş olmadan devam ettiğini görüyoruz. 4. bölüm 17. ayetten 22’ye kadar okuyalım.

Boaz’ın Rut’tan başka eş almamış olması ve daha önce gördüğümüz sevgi ilişkisi bize ne anlatıyor?


UYGULAMA

Tanrı, evliliği sürdürmemiz için bize mükemmel bir formül göstermiştir. Bu formülü hayatımızda ne kadar uygulayabiliyoruz düşünelim.

Bu hafta boyunca etrafımızdaki evlilik ilişkilerini ve evliysek, kendi evlilik ilişkilerimizi gözlemleyerek şu sorular hakkında düşünelim...

  • Etrafımızdaki evlilikler ve kendi evliliğimiz Tanrı’nın tasarısına ne kadar uygun yaşanıyor?
  • Çevrenizde ve kendi evliliğinizde bırakmamak, bağlanmamak ve tek beden olmamaktan kaynaklanan hangi sorunlar görüyorsunuz?
  • Sizce, Kutsal Kitap’ın gösterdiği çözüm yolları bu sorunlara nasıl uygulanabilir?
 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18