UTANÇ (4)

dummy1

UTANÇ (4)

YOLA NASIL DEVAM EDELİM?

dummy1

“YAHUDA GİBİ Mİ, PETRUS GİBİ Mİ?”

Geçen derslerimizde İsa’nın çarmıhtaki ölümü ve üç gün sonra dirilişinin gücüyle bizi her türlü utancımızdan özgürleştirebileceğinden bahsettik. Kimi zaman utancımızdan özgürleşme süreci bizler için zor olabilir, çünkü utancımızla ve utanca neden olan olaylarla yüzleşmemiz gerekebilir. Bizler geçmişimizi değiştiremeyiz ama Tanrı bizim geleceğimizi değiştirmek ister. Tanrı’nın bağışlamasını ve iyileştirmesini kabul etmek bizim elimizdedir.

Mat.26:69-75 ve 27:1-5 ayetlerindeki, İsa’yı ele veren Yahuda’nın ve İsa’yı horoz ötmeden üç kez inkar eden Petrus’un hikayelerini yüksek sesle okuyalım.

Her ikisi de İsa’nın öğrencisiydi. Yahuda İsa’yı ele verdiği için pişman oldu ve yaptığından çok utandı. Suçluluk ve utanç duygusuyla baş edemeyip kendini astı. Petrus ise horoz öttüğü zaman ne yaptığının farkına vardı. İsa bu olaydan önce Petrus’a üç kere O’nu inkâr edeceğini söylemişti. Petrus yaptığından dolayı büyük acı ve utanç duydu. Kendi zayıflığını ve suçunu kabul etti.

Bu iki öğrencinin öyküsünde de günah ve utanç ama iki farklı sonuç görüyoruz. Yahuda yaşamına son verdi, Petrus ise binlerce kişinin İsa’ya iman etmesinde aracılık etti.

Aşağıdaki soruları birlikte cevaplayalım.

Petrus İsa’yı üç kez inkâr eden biriyken, daha sonra binlerce kişinin İsa’ya iman etmesine aracılık etti. Petrus’taki nasıl bir değişimle bu gerçekleşmiştir?

Petrus Tanrı’nın bağışını kabul etmeseydi ve kendini bağışlamasaydı nasıl bir yaşamı olurdu?


“DEĞİŞİM”

Aşağıdaki yazıyı okuyalım sonrasında soruları aramızda konuşalım.

Değişimden bahsediyor herkes. Devamlı değişim... İş yerinde, evde, sokakta, okulda herkes değişimden bahsediyor. Bahsedilen öylesine, rastgele bir değişim değil. İyiyi, gelişmeyi amaçlayan bir değişim. Amaçlı bir değişim, bizi olduğumuz yerden daha güzele doğru götürecek, problemlerimizi ve sorunlarımızı ortadan kaldıracak bir değişim bu.
Ve değişimler oluyor. Hiç durmadan değişiyor herşey ve bir de bakıyoruz ki değişmeyen bir biz kalmışısız. Değişim bizim kapımızı şöyle bir tıklatıp gitmiş. Neden iki kere çalmamış ki diyoruz, ama içimizden biliyoruz, evde yok numarası yapan aslında biziz.
İnsanın yaşam duruşu ile ilgili önemli bir değişiklik yaparken ve yaptığı değişiklikleri kalıcı kılarken ihtiyaç duyacağı bazı nitelikler var. Bu nitelikler tam olarak hazır bulunmadığında, çoğu zaman yapmayı amaçladığımız değişiklikler ya tam hedefini bulmuyor ya da planlama aşamasının ötesine geçemiyor. Onun için herhangi bir değişiklik yapmak üzere yola çıkmadan önce bavulumuza ihtiyaç duyacağımız şeyleri koyduğumuza emin olmalıyız.
Herhangi bir danışanımla, yapmak istedikleri değişiklikler üzerinde konuşurken, hep aklımın bir köşesinde önemli değişikliklerle birlikte görülmesi gerektiğini düşündüğüm birkaç nitelik vardır. Thomas Leonard′ın fikirlerinden de yararlanarak oluşturduğum değişim nitelikleri listem şöyle:
İsteklilik, sadece bir değişimi istemek değil. Bu değişikliği yapmak ve kalıcı kılmak için göze alabildiklerimizdir isteklilik seviyemizi, sebat seviyemizi belirleyen. Sadece görünüşte bir değişiklik mi amaçlıyoruz, yoksa bu değişikliği yaşamımızda kalıcı ve anlamlı kılmak için derinlere, düşüncelerimize, inançlarımıza, davranışlarımıza, hatta tabularımıza kadar bakmayı göze alıyor muyuz?


Hazır olmak, söz konusu değişikliğin gerektirdiği çalışmayı yapacak zamana sahip, zihinsel, ruhsal ve bedensel olarak hazırlamış olmak demek. Değişime hazır olan kişi, büyük bir değişikliği kolaylıkla gerçekleştirebilir.
Yapabilir olmak, çok önemli olan fakat göz ardı ettiğimiz bir konu. Bazen değişimi yapacak yeteneğe, güce, kuvvete, beceriye, yaratıcılığa, kaynağa sahip olmayabiliriz diyor T. Leonard. Amaçladığımız değişimin gerektirdiği bütün kaynakları planlayıp edinmek, başarılı olmak için yaptığımız önemli yatırım olabilir.
Değişimi kaldırabilmek, değişimi kalıcı kılmanın en önemli öğesi. Birçoğumuz başarıyı yakalıyoruz, ama orada sabit kalmakta zorlanıyoruz.
Arzu, istekten öte, değişime, sonuç almaya bir ihtiyaç, neredeyse bir tutku demek. Değişim ve başarı için böyle bir tutku ve arzuya sahip olduğumuzda, diğer maddeleri tamamlayarak yola çıkmak çok daha kolay olacaktır.
Herhangi bir değişim çabasına girişirken bu nitelikleri değerlendirmemizin amacı, o yola çıkmaya karar vermek veya vazgeçmek değil tabii ki. Tam tersine emeğimizi en fazla nereye harcamamız gerektiğini belirlemek. Bu listenin üstünden geçerek güçlü ve zayıf yanlarımızı ve kör noktalarımızı belirleyebilir ve enerjimizi görmediğimiz bir duvara defalarca çarparak harcayacağımıza, asıl değişimi mümkün kılacak noktalara yönlendirebiliriz.

Dost Can DENİZ

http://www.marefidelis.com/ezine/mfsayi51.htm /

Okuduğumuz yazıya göre aşağıdaki soruları yanıtlayalım.

Çevremizdeki birçok insan, Mesih’e yaşamını vermiş olsun ya da olmasın, değişimden bahsetmekte ve değişimi istemektedir. Peki bu nasıl bir değişimdir? Dünya nasıl bir değişim istemektedir? Biz “Mesih imanlıları” olarak kendimizde neyin değişmesini istemekteyiz?

Yazarın T. Leonard’ın fikirlerinden oluşturarak hazırladığı değişim nitelikleri dünyasal bakış açısına göre hazırlanmıştır. Bu nitelikleri imanlı bakış açısına göre değerlendirelim. Amaçladığımız değişimin gerçekleşmesi için kendi gücümüze güvenebilir miyiz? Neden?


“DEĞİŞEN DÜNYA GÖRÜŞÜMÜZ”

“Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak.” (Yu.8:32)

İsa’nın, günahlarımızı bağışlaması ve utancımızı etkisiz kılmasıyla yaşamlarımızı değişmiştir. Bu değişimin kalıcı olması için (Yu.8:32’de yazıldığı gibi) Mesih’in bizleri ortak kıldığı gerçeği “TAM” bilerek, özgür olmuş bir şekilde yola devam etmemiz gerekir. Bunun için de gerekiyorsa “dünya görüşümüzü” değiştirmeye ihtiyacımız vardır. Bu değişimin gerçekleşmesi için bıkmadan, tekrar ve tekrar, büyük bir teslimiyetle Tanrı’nın önüne gidip gerçeğini yaşamımızda etkin kılmasını istemeliyiz. Yaşamımızda etkin kılınması gereken gerçeklerden bazıları aşağıdaki gibidir:

1. Mesih’te tam bir bağışa ve kurtuluşa sahibiz. “Tam bir bilgelik ve anlayışla üzerimize yağdırdığı lütfunun zenginliği sayesinde Mesih`in kanı aracılığıyla Mesih`te kurtuluşa, suçlarımızın bağışlanmasına kavuştuk” (Ef.1:7-8). Kalıcı ve her an geçerli olan bir bağış ve kurtuluştur bu. Yolumuza devam ederken ne kadar dikkat etsek de günah işleyebilir ve bu günahın utancını duyabiliriz. Ama günahlarımızı itiraf ettiğimiz sürece her zaman bağışlanırız ve utancımızdan özgür oluruz.

2. Bizler her türlü utançtan Mesih aracılığıyla özgür olsak da başkaları ya da toplum bize utanç yüklemeye çalışacak ve kendi isteklerini yaptırmak için bize karşı utancı silah olarak kullanmaya devam edecektir. Kol.2:13-15’te (Sizler suçlarınız ve benliğinizin sünnetsizliği yüzünden ölüyken, Tanrı sizi Mesih`le birlikte yaşama kavuşturdu. Bütün suçlarımızı O bağışladı. Kurallarıyla bize karşı ve aleyhimizde olan yazılı antlaşmayı sildi, onu çarmıha çakarak ortadan kaldırdı. Yönetimlerin ve hükümranlıkların elindeki silahları alıp onları çarmıhta yenerek açıkça gözler önüne serdi.) yazdığı gibi, İsa aleyhimize olan yazılı antlaşmayı sildi ve onların ellerindeki silahları çarmıhta yendi. Bizler bu dünyanın hükümranlığına ait değiliz, Mesih’le birlikte diriltildik ve göksel yerlerde oturtulduk (Ef.2:1-10). Bu nedenle toplumun bize yüklemeye çalıştığı ve bize karşı silah olarak kullanılan utanç, çarmıhta yenilmiştir ve bizi etkilememelidir.

3. Mesih’in çarmıhına bıraktığımız savunma mekanizmalarımızı tekrar kullanmamak için gayret etmeliyiz. Alışkanlık haline gelmiş bu savunma mekanizmalarımızı dışarıdan gelen her bir uyaranla belki de farkında olmadan kullanmaya çalışacağızdır.

Kimi zaman bir söz, kimi zaman da bir olay bizi buna itecektir. Alışkanlıklardan kurtulmak zaman alacaktır, kendimize karşı sabırlı ve kararlı olalım. İnsanların bizim hakkımızda ne düşündüğünü değil, Tanrı’nın bizim hakkımızda ne düşündüğünü önemseyelim (1Ko.1:26-31).

4. Kiliselerimizdeki ve çevremizdeki diğer insanların bizden farklı olmadığının farkına varmalıyız. Herkesin günah işlediğini ve herkesin eksik yanları olduğunu bilmeliyiz. Luk.6:37-42 ayetinde yazdığı gibi, kimseyi yargılamayalım. Her şeyden önce kendi eksikliklerimize ve kendi eğriliklerimize bakalım.

“HAYATIN İÇİNDEN”

Bu bölümde iki örnek olayı ele alacağız. Örnek olayları okuduktan sonra aşağıdaki soruları birlikte cevaplandıralım.

• Bu iki olayda ders alacağımız hangi iki gerçek vardır?

• Bizler de bu iki hikayede geçen kişiler gibi yaşamlarımızda şifa buluyor ve günah ve utancımızdan özgürleşiyoruz. Bizler şifa bulup, özgürleştikten sonra yolumuza nasıl devam ediyoruz? En çok nerede zorlanıyoruz?

dummy2 • Tanrı Merve’nin hayatında değişimler yaratmış, Kutsal Ruh’un yönlendirişiyle Merve’yi yıllardır yaşamında saklı tuttuğu utançtan özgür kılmıştı. Utanç sık sık kendini Merve’nin hayatında öfke ve sürekli başkalarını eleştirme olarak gösteriyordu. Merve gerçekten de değişmek istiyordu. Bir dua zamanında eskiden önderinin kilisede anlattığı bir öyküyü anımsadı. “Bir adamın yedi tane kuşu varmış. Adam bu kuşları ayaklarından iple birbirine bağlamış. Kuşlar bağlı oldukları için uçamıyorlarmış, sadece bahçenin içinde dolaşıyorlarmış. Bir süre sonra adam kuşların bağlı olduğu ipi kesmiş ama kuşlar uçmamış. Hala birbirlerine bağlı olduklarını düşünüyorlarmış.” Merve, kendisinin de bu kuşlar gibi olduğunu düşündü. “İsa Mesih beni özgür kıldı ama hala bu kuşlar gibi uçmuyorum. Her şeyden önce ‘düşüncelerimin yenilenmesiyle değişmeliyim’” dedi kendi kendine...

dummy2 • Serdar eskiden alkol bağımlısıydı. Mesih’e tüm yaşamını teslim ettikten bu bağımlılıktan kurtulmuştu. Ama son aylarda tekrar alkol kullanmaya başlamıştı. Bu kadar içmeye devam ederse yeniden alkole bağımlı olacağını biliyordu. Yardıma ihtiyacı olduğunu düşündü ve durumunu önderi ve kiliseden birkaç arkadaşıyla konuştu. Onun için dua edeceklerini ve destek olacaklarını söylediler. Ama Serdar kısa bir süre sonra bu kişilerle konuştuğuna pişman oldu. Ne zaman bu kişilerle bir araya gelse onların kendi zayıflığını bildiğini hatırlıyor, kendini onlara karşı ezik hissedip, durumundan dolayı utanıyordu. Bu kişilerin kendisi hakkında olumsuz şeyler düşündüğünü sanıyordu. Yavaş yavaş bu kişilerden uzaklaşmaya başladı. Önderi Serdar’daki bu değişikliği farkederek onunla konuşmak istedi. Serdar duygularından ve düşüncelerinden çekinerek de olsa bahsetti. Önderi sevgiyle Serdar’ı teselli etti ve hiçbirimizin birbirinden farklı olmadığını, herkesin mücadele ettiği farklı zayıflıkları olduğunu söyledi. “Belki bazılarımız başkalarından utanmamak için zayıflıklarımızı kendimize saklıyoruz, ama bazıları da senin gibi alçakgönüllülük gösterip dua desteği almak için kardeşleriyle paylaşıyor” dedi.

“O’NA BENZER OLMAK ÜZERE DEĞİŞTİRİLİYORUZ!”

“Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor.” (2Ko.3:18)

Peçe kelimesinin sözlük anlamına baktığımız zaman “Yüzü saklamak için örtülen örtü, maske” olarak tanımlanmaktadır. Günahlarımız ve utançlarımız yüzümüzü örten ve Rab’bi görmemizi engelleyen peçelerimiz yani maskelerimizdir. Bizler günahımızı itiraf edip bağışlanmayı kabul ettikçe ve utancımızı Mesih’in çarmıhına bırakıp özgürleştikçe peçesiz bir yüze sahip oluyoruz ve değişiyoruz.

O’na (Mesih’e) benzer olmak üzere değiştirilmek ne demektir, açıklayalım?

Bu değişim nasıl gerçekleşmektedir? Bize düşen sorumluluk nedir?

dummy1

UYGULAMA

Utançla ilgili olarak hangi konularda veya davranışlarımızda dünya görüşümüzü değiştirmeye ihtiyacımız olduğunu düşünelim. Bu değişimin gerçekleşmesi ve hayatımızda kalıcı olması için kararlarımızı eyleme dönüştürelim. Rab’be teslim etmemiz gereken alanları bir kağıda yazalım ve daha sık hatırlamamız için Kutsal Kitabımız’ın arasına koyalım ve sık sık duayla Rab’be getirelim. Eğer bu alanlarda yardıma ihtiyacımız varsa kardeşlerden veya önderimizden yardım almaktan çekinmeyelim. Unutmayalım ki bu değişim bizim Mesih’teki özgürlüğümüzü daha etkili bir şekilde yaşamamızı sağlayacaktır.

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18