PARA İLE İLİŞKİMİZ (3)
PARAMIZIN KÂHYASIYIZ
NASIL HARCIYORUZ?
Üniteyi yüksek sesle okuyalım.
Aşağıdaki videoyu birlikte seyredelim.
http://www.dailymotion.com/video/xazpvw_beyaz-show-bir-kadyn-bir-erkek-fyry_funBu video her ne kadar bir kadın erkek ilişkisini komik bir dille anlatsa da, bundan parayı kullanmakla ilgili bir ders de alabiliriz.
Aşağıdaki soruyu birlikte cevaplandıralım.
Sizce insanlar neden daha pahalı veya markalı olanı almak isterler?
PARA HARCAMA KÜLTÜRÜ
Aşağıdaki makalelerde parayı harcamanın ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiliyor. Yüksek sesle okuduktan sonra bu konudaki soruları birlikte cevaplandıralım.
Para Harcama Kültürü (Türker Alkan)
Sakıp Sabancı′yla ortak bir noktamız olduğu için çok sevindim: Evde boşuna yanan bir elektrik ampulü görürse gider kapatırmış. Ben de aynı şeyi yaparım. Pintiliğimden değil, israfı, insan emeğine ve doğaya saygısızlık olarak gördüğüm ve mantıksız bulduğum için yaparım bunu.
Sabancı, düğünlerde binlerce doları havaya atan, şirketleri batarken özel uçaklarıyla dolaşan yeniyetme zenginlere ahlak ve görgü dersi veriyor: "Tarifeli uçak neyime yetmez? Bir şişe şampanyaya neden 5-10 bin dolar vereyim? Anamdan havyarla mı doğdum? Bunlara para harcamak, sonradan görmeliktir. Ha, iş okula, hastaneye, üniversiteye, çocuk okutmaya gelince bonkör oğlu bonkör olurum." ….
İnsanların toplumsal konumu ve saygınlığı, parayı nasıl kazandıklarıyla değil, nasıl harcadıklarıyla ölçülüyor. Kafası kızınca bar kapatan, şarkıcı kadınların ayağını şampanyayla yıkayan, aşiret yemeklerinde binlerce kişiyi ağırlayan, lüks yatlarla dünya turlarına çıkan insanlar muteber oluyor. Sonradan iflas etseler de ′Gene bir yolunu bulur, köşeyi döner′ beklentisiyle saygınlıkları pek azalmıyor.
Bu konuda sadece görgüsüz yeni zenginleri suçlamanın da fazla anlamı yok: Asıl suçlu, bu insanlara kolay ve ucuz kredi sağlayarak, bu kredilerin batmasına ve geri dönmemesine göz yumarak, bol keseden ihaleler dağıtarak sözde bir kapitalist sınıf yaratan siyasetçilerdir, yetkililerdir.
Para kolay kazanılınca kolay harcanıyor, çarçur ediliyor, sonuçta ülke ekonomisi zarar görüyor.
Evet, parayı nasıl kazandığınız, nasıl harcadığınız kadar önemlidir ve harcama biçiminizi, büyük ölçüde kazanma tarzınız belirler. Yeni zenginlerin bunu öğrenecek zamanları olmamıştır belki de. Yavaş yavaş öğrenecekler
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=40451Gösteriş ve Şatafat Türk’ün Şanından mıdır?(Erol Göka)
Türk grup davranışının en belirgin özelliklerinden birisi nedir diye sorulsa, hemen “gösteriş ve şatafat düşkünlüğü” diye cevap veririm. Gerçekten de şöyle dikkat kesilip ülkemizdeki yaşam alanlarına baktığımızda geri bıraktırılmış bir ülkede olması gereken rasyonel davranış kalıplarıyla asla uyuşmayan, sosyopatiye ve mafiyöz oluşumlara çanak tutan bu gösteriş ve şatafat düşkünlüğünü hemen görürüz.
Binbir model arabaların doldurduğu yollarımız, giyim kuşamdaki marka merakımız, şehirlerimizin caddelerinde herkese şan olsun diye gezinen düğün alaylarından, parti toplantılarına hiç susmayan davul zurnalar, övünç meselesi olan çocuklarımız, yolladığımız okullara ödenen paralar, yazlığımızın oda sayısı, köklerini ta nerelere kadar uzatmaya çalıştığımız soyumuz…
Kaynak: Erol Göka / Türk Grup Davranışı / Aşina Kitaplar-2006/ sf 56
Her iki yazıyı da göz önünde bulundurarak aşağıdaki soruları aramızda konuşalım.
Yazarların harcama konusundaki gözlemleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Para harcarken bizi yönlendiren düşünceler nelerdir?
PARANIN SAHİBİ TANRI’DIR
Öncelikle kâhyalığın tanımını yapalım. Kâhya, bir başkasının malları üzerinde bakımla yükümlü kimse olarak tarif edilir. Kâhyalık günlük yaşamımızda en çok parayı kullanırken bizi yönlendiren bir kavram olmalıdır. Paraya sahip olmak, onu nasıl kullanacağımız konusunu da gündeme getirir.
"RAB’bindir yeryüzü ve içindekiler, dünya ve üzerinde yaşayanlar" (Mez.24:1). Sahip olduğumuz her şey Tanrı’nındır, elimizdekiler geçici bir süre için bize emanet edilmiştir. Bu yüzden bunları nasıl kullanmamız gerektiği konusu önemlidir.
Kazandığımız para, sahip olduğumuz mal, mülk, servet; bunların hepsine, Tanrı’nın bize bunları sağlaması sayesinde sahibiz. Bu durumda, önemli olan konu nasıl daha çok kazanacağımız değil, elimizdekini nasıl kullanacağımızdır. Burada, sahip olduklarımızı, kendi temel ihtiyaçlarımızı veya bakmakla yükümlü olduğumuz kişilerin ihtiyaçlarını karşılaşmak için kullanmamızın yanlış olmadığını belirtmek gerekir.
Küçük bir iş olarak tanımlayabileceğimiz harcamalarımızda güvenilir olduğumuzda, Tanrı′nın hizmetinde O′nun planlarına dâhil olan işlerin bize emanet edilmesini de bekleyebiliriz. Sahip olduklarımızı Tanrı’nın Egemenliği yararına kullandığımız sürece, Rab’bin hizmetinde sadık ve güvenilir işçiler olabiliriz.
Dünyaya baktığımızda, düzenin amacının varlığı çoğaltmaya yönelik olduğunu görüyoruz (Luk.16:1-3). İnsanlar bunu bir başkasını memnun etmek ya da kendi ceplerini doldurma amacıyla yapmaktalar. Birçok yoldan tüm imkânlarını ve akıllarını bu amaçlarını gerçekleştirmek için çalışıyorlar. Oysa bizler, Tanrı’nın bize emanet ettiği “maddiyatı”, yine Tanrı’nın amaçları için “ruhsal” bir şekilde çoğaltıp kullanmalıyız.
Bizler “iyi kâhyalar” olarak, elimizdekilerin gerçek sahibinin Tanrı olduğunu unutmadan, kendi sahip olduklarımızı iyi bir şekilde yönlendirebilmeli, kullanabilmeliyiz. Bu birçok konuyu kapsayabilir; harcamalarımızı iyi bir şekilde düzenlemeliyiz. Lüks tüketime, gösterişli mallara, pahalı giyecek ve yiyeceklere öncelik verdiğimizde ve özellikle dünyasal düzenle rekabet içinde olma çabasına girdiğimizde, Tanrı’nın kâhyalığını kötüye kullanmış oluruz. Madem Tanrı’nın kâhyası olarak mallarımızın yöneticisiyiz, o zaman elimizdeki kaynakları doğru bir şekilde dağıtmaya özen göstermeliyiz.
Elimizdekilerden, ruhsal hizmette değerlendirilmesi amacıyla, başka bir deyişle Tanrı’ya hizmet için kaynak olarak kullanılması amacıyla pay ayırmalıyız. Sahip olduğumuz değerleri Tanrı’nın Egemenliği’nin bu dünyada da görülmesi, müjdenin yayılması için kullanabiliriz.
PARANIN NE ÖNEMİ VAR, MÜHİM OLAN HARCAMAK!
Aşağıda örnek olarak verilen olayları yüksek sesle okuyalım. Paramızı kullanmak konusunda bizi etkileyen, yönlendiren düşüncelerin neler olduğunu aramızda konuşalım.
Bir sohbet:
Kız: Neden cep telefonunu değiştirdin, daha yeni almıştın?
Erkek: Yahu geçen bankaya girdim, herkesin telefonu benimki gibi çalıyordu. Daha yeni modelini aldım. Şimdi benim telefonum en güzeli.
Harcamaya yönlendiren düşünce nedir?
Bir telefon konuşması:
- Şu an vitrinin önündeyim. Çok güzel bir elbise. Maaşımın yarısı nerdeyse ama olsun alacağım. Amaaan bir daha mı geleceğim dünyaya?
Hangi düşünce bu kişiyi etkiliyor?
Karı koca arasında geçen bir konuşma:
- Kredi kartımın ödemesi gelmiş canım. Geçen aydan da borcumuz var. Ödeyebilecek miyiz acaba?
- Asgarisini öderiz, boşver. Öbüründen çeker ona yatırırım. Ne yapalım onlar da bu kadar limit vermeselerdi.
Kişiyi hangi düşünce bu tutuma itiyor?
Bir hizmet toplantısı:
- Bu sene bütçemizin bir kısmını fakir ve evsizlere yemek dağıtımına ayırmaya karar verdik.
Parayı kullanmayı iten düşünce nedir?
SAHİP OLDUKLARIMIZIN DEĞERİNİ ANLAMAK
Luka 16:1-15 ayetlerini yüksek sesle okuyalım.
Burada anlatılan olay birçoğumuza olumsuz, hatta ters gelir. Ancak bu örnekten alacağımız birçok ders vardır.
İncil ayetlerinde bize gösterilmek istenen; kâhyanın kurnazca yaptığı hareketlere değil, kahyanın sahip olduklarını kaybedeceğini anladığında kıymetini anlayıp buna göre önlem almasıdır. Bu yüzden biz de adamın kurnazlığına değil, onu bu kurnazlığa iten telaşını göz önüne almalıyız. İsa Mesih’in anlattığı bu örnek, bizim kâhyalığımızın kıymetini bilip bilmememiz konusunda bizi düşündürme amacını taşır. Tanrı’nın Egemenliği için elimizdekileri her durumda iyi ve güvenilir kâhyalar olarak kullanmamız gerektiğinin farkına varmalıyız.
Bu düşünceler ışığında aşağıdaki soruları birlikte cevaplandıralım.
Kâhyanın elindekileri kaybetmek üzere olduğundaki telaşını göz önüne aldığımızda, paramızı kullanma konusundaki tutumumuz hakkında ne gibi dersler çıkarabiliriz?
Luk.16:14-15 ayetlerinde, İsa’nın Ferisiler’in yürek tutumları ve para sevgileri hakkındaki sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
UYGULAMA
Elimizdeki para az ya da çok olsun, Tanrı’nındır. Bu hafta içinde aşağıdaki sorular hakkında düşünelim.
Markaya, gösterişe, pahalı eşya veya giysilere ya da başkalarının beğenisini kazanmaya ne kadar önem veriyoruz?
Kendi elimizdeki parayı göz önüne aldığımızda, bu parayı Tanrı’nın Egemenliği’nin büyümesi için nasıl kullanıyoruz?
Paramızı harcamak konusunda iyi kâhyalar olmak için bu hafta dua edelim, birbirimizi teşvik edelim.
• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.
Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.