YÜREĞİN TUTUMU (3)

dummy1

YÜREĞİN TUTUMU (3)

TAŞ YÜREKTEN ET YÜREĞE

dummy1

Ünitemizi yüksek sesle okuyalım. Başlamadan önce Tanrı’yı Yüceltelim ilahi kitabından 381 nolu ilahiyi birlikte söyleyelim.

Kalbimi arıt,

Altın gibi yap

Ve gümüş gibi.

Kalbimi arıt,

Altın gibi yap;

Saf altın.


//Arıtan ateş,

Kalbimin tek isteği;

Kutsal olmak,

Senin için ayrılmak

Ve kutsal olmak

Senin için ayrılmak, Rabbim

İsteğin üzere.//


Kalbimi akla,

İçten temizle

Ve kutsallaştır.

Kalbimi akla,

Günahımı al,

Hepsini.


Şöyle diyor Kutsal Kitap:

“Size yeni bir yürek verecek, içinize yeni bir ruh koyacağım. İçinizdeki taştan yüreği çıkaracak, size etten bir yürek vereceğim.” (Hez.36:26)

Bu ayetlerde, yürek değişiminin nasıl olacağı konusunda neler anlıyoruz? Birlikte konuşalım.


SAUL’UN YÜREĞİ, PAVLUS’UN YÜREĞİ

Aşağıdaki hikayeyi öncelikle okuyalım. Sonra hikayemizle ilgili soruları birlikte cevaplamaya çalışalım.

Elbiselerini bekledim. Cübbeleri hareketlerini kısıtladığı için birçoğu onları çıkarmış, bir taşın üstüne koymuşlardı. Rabbilerden, yani öğretmenlerimizden biri bana dönüp “Burada bekle!” dedi. Hâlbuki ben de orada olmayı istiyordum. Büyük bir gürültü vardı. Çığlıklar atıp ortada duran adamın konuşmasını bastırmaya çalışıyorlardı. “Konuşturmasınlar şu vatan haini kafiri” diye düşündüm. Rabbinin sözünden çıkıp elbiseleri de bırakamıyordum. Bir taşın üstüne çıkıp olup biteni seyretmeye başladım.

Yüksek Kurul’un huzurundaki orta yaşlı adamda ne bir korku ne de bir çekinme izi vardı. Kurul kalabalığı susturdu. Başkahin öne eğilip “Bu iddialar doğru mu?” diye sordu. “Tabii doğru” dedim içimden. Bir sürü kişi Nasıralı İsa denen adamın tapınağı yıkıp Musa’nın törelerini değiştireceğini söyledi. Elbette doğru. Nasıl bu adama söz verirlerdi?

İstefanos denen adam konuşmaya başladı. İbrahim’den, Musa’dan bahsetti. Uzun uzun bir de konuştu. Ah işte, şimdi de Nasıralı İsa’nın Tanrı tarafından gönderilmiş olduğunu söylüyor! Bir de biz onu katletmişiz!

Kurul’dakiler çok sinirlendiler. İstefanos denen adam gözlerini göğe dikip “Gökler açıldı, İnsanoğlu Tanrı’nın sağında oturuyor” deyince kalabalık artık dayanamadı. Adamı kentin dışına kovaladılar. Ben de arkalarından bağırıyordum. Kalabalık gözden kaybolmuştu ama sesleri hala geliyordu. Sonra biri önden gelip adamın taşlandığını ve öldüğünü söyledi. Vicdanım sızlamamıştı bile.

Yoldaydım. Şam yolunda. Onların hepsini tek tek bulup Yüksek Kurul önüne çıkarmak lazımdı! İsa denen adama tapanları tek tek yakalamak için gayretle yola çıkmıştım. Bir anda bir ışık! Her yer aydınlandı! Gözlerimin ta en derinine kadar işleyen bir ışık! Güneşe bakmak gibi değil, daha aydınlık, daha yakın... Bir ses duydum. Kendi ismim çağrılıyordu. “Saul, Saul neden bana zulmediyorsun?”

O an, işte o an anladım. O’ydu. Sordum, “Sen kimsin?” diye. Bana cevap verdi: “Senin zulmettiğin İsa’yım”. Ama ben O’nu görmemiştim bile. O anda işte dünyadaki en utanç dolu insandım. Köle etmeye çalıştığım insanların Rabbine şimdi köle olmuştum. Kör olmuştum. O’nun parlayan ışığından belki de. Ama artık gerçekten görüyordum. Gözlerim görmeye başladıktan sonra, İsa Mesih’in Tanrı’nın Oğlu ve kurtarıcı olduğunu duyurmaya başladım. Beni duyanların hepsi şaşkına dönüyordu. Şöyle dedikleri kulağıma geliyordu: “Yeruşalim′de bu adı ananları kırıp geçiren adam bu değil mi? Buraya da, öylelerini tutuklayıp başkâhinlere götürmek amacıyla gelmedi mi?”

“Şimdi Tanrı için yaşamak üzere Yasa aracılığıyla Yasa karşısında öldüm. Mesih′le birlikte çarmıha gerildim. Artık ben yaşamıyorum, Mesih bende yaşıyor. Şimdi bedende sürdürdüğüm yaşamı, beni seven ve benim için kendini feda eden Tanrı Oğlu′na imanla sürdürüyorum.” (Gal.2:20)

Saul’un (Pavlus) yüreğinde önceleri hangi arzu ve istek vardı? Bu istek onu nasıl yönlendiriyordu?

Pavlus nasıl değişebildi? Değişimi onu nasıl yönlendirdi?


ETTEN YÜREĞİN SORUMLULUĞU

Yaşamımız yürekten kaynaklanır. Aynı zamanda yüreğimizin her şeyden çok aldatıcı olduğunu da öğrendik. Yüreğimiz Kutsal Kitap’a göre duygularımızı, düşüncelerimizi, vicdani karar mercimizi, cesaretimizi ve irademizi barındırır. Hareketlerimizin, günahımızın ve tutumlarımızın arkasında olan rehberdir yürek. Ağzımızdan çıkan sözler bile yürekten kaynaklanır.

Günah yüreği kökten etkilemiştir, değiştirmiştir. Bu gerçeği Yaratılış kitabının ilk sayfalarında görüyoruz. Romalılar 3:23 de bunu bildirir. Yüreğimiz katı, anlaşılmaz ve değişmez bir şekilde kendi yollarında bizi sürükler. Başkalarına suçu yüklemek oldukça kolaydır. “Ben değil, o yaptı”, “Ama o da bana bunu söyledi” “Benim suçum değil” sözleri, bildik alışkanlıklardır. Oysa Yakup günahın nedenini açıkça söyler: “Herkes kendi arzularıyla sürüklenip aldanarak ayartılır. Sonra arzu gebe kalır ve günah doğurur. Günah olgunlaşınca da ölüm getirir.”(Yak.1:14-15)

Buraya kadar okuduklarımızla Yakup 1:14-15 ayetlerini karşılaştıralım. Yüreğimizle ilgili nasıl bir gerçekle yüz yüze geliriz?

Günahın etkilerini hareketlerimizde gördüğümüzde, aslında bunun bizim içimizden, yüreğimizden kaynaklandığını fark etmemiz önemlidir. “Su görüntümüzü nasıl yansıtıyorsa, Yürek de insanın içini yansıtır.” (Özd.27:19)

Peki, Pavlus’un dediği gibi, “Ne zavallı insanım! Ölüme götüren bu bedenden beni kim kurtaracak?” (Rom.7:24). Bu taştan yüreklerimizi etten yüreğe kim çevirebilir? “Size yeni bir yürek verecek, içinize yeni bir ruh koyacağım. İçinizdeki taştan yüreği çıkaracak, size etten bir yürek vereceğim.” (Hez.36:26). Bu vaat İsrail için verildiyse de, gelecekte İsa’nın bu dünyada görünür bir biçimde egemenliğini kurmak için geldiğinde gerçekleşecekse de, imanlılarda bugünden de bu yürek değişimi görülmeye başlanır (2Ko.3:7-11; Tit.3:4-6; 1Pe.1:3-5). Bizler İsa Mesih’e iman ettiğimizde bu taş yüreklerimiz et yüreğe dönüşmüştür. Bu doğrultuda yürümemiz, yani artık etten değişmiş yüreklere sahip olduğumuzun bilincinde hareket etmemiz gereklidir.

Değişmek imanla başlar. Öncelikle kendi sorumluluğumuzu, yani günahlı olduğumuzu bilmekle, ancak İsa Mesih’in kanıyla temizlenip arındırılabileceğimize güvenmekle değişebiliriz. "Bir kimse Mesih′teyse, yeni yaratıktır; eski şeyler geçmiş, her şey yeni olmuştur.” (2Ko.5:17). Buna yüreklerimiz de dahildir.

Değişimi gösteren tutumumuz, yani hareketlerimiz, sözlerimiz, düşüncelerimiz ve seçimlerimiz nasıl olmalıdır?


YÜREĞİN O’NDA DEĞİŞTİĞİNDE

Aşağıdaki örnek diyalogları okuyalım ve şu soruları her bir örnek için birlikte cevaplandıralım:

Okuduğumuz örneklerde tutum, davranış, düşünce ve seçimlerde nasıl bir sorumluluk sahibi almalıyız? Değişime nasıl başlamalıyız?

dummy2 Sevgi ile Ayşe tartışıyorlar.
Ayşe: Bana bu şekilde hitap edemezsin!
Sevgi: Ama sen de bana “…” dedin!
Ayşe: Çünkü sen de bana iftira ettin!
Sevgi: Sen de bana aynısını yapmıştın!

dummy2 Ahmet: Kemalciğim, neden tapınmaya zamanında gelmedin? Arkadaşların seni beklediler. Geç kaldılar. Bari haber verseydin…
Kemal: Ağabey uyuya kalmışım… Saati kurmayı unutmuşum. Bir de akşam bir arkadaşım bizde kaldı. Onunla biraz konuştuk. Hem zaten ben gitarımı da evde unutmuşum…

dummy2 - Bugün Hatice’den özür diledim.
- Neden?
- Çünkü geçen gün onun hakkında dedikodu yapmıştım.
- Ama o dedikodu değildi ki? Sadece onun hakkında birkaç şey söyledin. Aramızdaydı; ben kimseye bir şey söylemedim.
- Olsun, ben yine de yüreğimde onun hakkında o şeyleri söylerken aslında başka şeyler düşünüyordum. Özür dilemek istedim. Bence bu konuyu kapatalım.

dummy2 - Yine geldi şu adam?
- Hangisi?
- Hani şu üstü başı yırtık amca var ya?
- Evet gördüm.
- Niye geliyor ki? Bence sırf yemek yemek için geliyor kiliseye.
- Ne bileyim? Ben zaten hiç konuşmadım. Aa bak! Doktor Fırat Bey gelmiş.
- Yürü yürü, gitmeden yetişip konuşalım.

dummy2 - Bulaşıklar da kaldı…
- Kimse yıkamıyor mu?
- Hayır, baksana öyle kalmış!
- Hayret bir şey! O kadar insan var gelen, nasıl da kimse şu bulaşıklara dokunmuyor!
- Armağanları olan birçok kardeş var, vakitleri yok bu işlere.
- Tabii, doğru. Mesela benim armağanım öğretmek. Bugün buradan başka bir yere gideceğim. Yoksa normalde yıkamaya yardım ederdim.

DEĞİŞİMİN KÖKÜ

Filipililer 3:4-11’i yüksek sesle okuyalım.

Şu soruları okuduğumuz metne göre cevaplamaya çalışalım.

Pavlus’un Rab’bi tanımadan önceki hayatı nasıldı?

3:7 ve 8. ayetlerde, Pavlus değişimini nasıl tanımlıyor? Değişimi nasıl olmuş ve nasıl olmasını istiyor?

UYGULAMA

Bu hafta yüreklerimizin hangi zamanlarda taşlaştığına dikkat edelim. İsa Mesih’in kanıyla yüreklerimizi etten yüreklere döndürmek (günah ve sorumluluk alma konusunda hassasiyet verebilmesi) için dua edelim.

Yeni bir yüreğimiz olduğu için şükredelim.

Yeni düşünen kişiler olarak yüreğimizin taştan değil, etten olduğunu ve buna göre yaşamaya çağrıldığımızı hatırlayalım.

Hizmet ederken, paylaşırken, müjdelerken aynı yürek değişimini gösterelim.

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18