TANRI MERHAMET İSTER (1)
KURBAN DEĞİL, MERHAMET İSTERİM
ZOR DURUMDAKİLERE NASIL DAVRANIRIZ?
Geçtiğimiz yıllarda hem Pakistan’daki hem de Japonya’daki doğal afetler birçok kişinin ölümüne ve binlerce kişinin de birçok varlığını yitirmesine sebep oldu.
Bu acıları yaşayan insanlar bizde ne gibi duygular uyandırdı? Birlikte cevaplandıralım.
Başka bir örnek daha düşünelim:
Demir ailesi, akraba ve yıllardır dargın oldukları Taş ailesinin evine haciz geldiği haberini alır. İlk tepkileri “Aman bize ne” demek olur.
Sizce Demir ailesi akrabalarına niçin merhamet göstermedi?
Bu soruyu da birlikte cevaplandıralım, üzerinde konuşalım.
Kutsal Kitap’ta Tanrı, “Ben kurban değil, merhamet isterim” (Matta 9:13) diyor.
Sizce merhamet Tanrı için neden bu kadar önemli?
Aramızda tartışalım.
MERHAMET ANLAYIŞIMIZ NEDİR?
Aşağıda, ülkemizde sıklıkla kullanılan atasözlerinden birkaç örnek göreceksiniz. Bu atasözlerini bir kişi teker teker yüksek sesle okusun. Her bir atasözünden sonra, o atasözü hakkında merhamet açısından neler söyleyebileceğimizi aramızda tartışalım.
Kendi düşen ağlamaz.Allah’ından bulsun.
Merhametten maraz doğar.
Verilmiş sadakan varmış.
İyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir.
MERHAMET "BÜYÜKLÜK" DEĞİL TANRI′NIN İSTEĞİDİR
Az önce toplumumuzda kullanılan farklı atasözlerine baktık.
Şimdi Matta 9:9-13’ü yüksek sesle okuyalım.
İsa Mesih’i kimler eleştirdi? Sizce eleştirilerinin asıl nedeni neydi?
Grubumuzda konuşalım.
İsa 13. ayette, “Ben kurban değil, merhamet isterim” alıntısını yaparken, Tanrı’nın arzusunun dindar bir düzen değil, yürek değişimi olduğunu vurguluyordu. İsa’yı eleştiren ve “günahkarlarla yemek yiyor” diye neredeyse sapkın ilan eden Ferisiler’in bu tutumu, muhtemelen onların yürek değişimini yaşamadıklarının bir göstergesiydi.
Kültürümüzde merhamet göstermek, çoğunlukla büyüklük göstergesi olarak algılanır ve merhamet anlayışının kaynağı çoğunlukla iki eğilimdir: İlk olarak, sevap kazanmak için merhametli davranmayı seçeriz. İkinci olarak, kul hakkı gerekçesine dayanarak kendimizi merhametli davranmak, bağışlamak zorunda görmeyiz, hatta öç alma hakkımıza sığınırız. Fakat okuduğumuz ayetlerde Mesih’in bizi bu konuda da bir yürek değişimine çağırdığını açıkça görüyoruz. İmanlı için merhamet büyüklük değil, Tanrı’nın isteğidir.
Sizce merhametsizliğin etkileri ve sevap beklentisi yaşamlarımızda ne kadar etkin ve bunlardan kendimizi nasıl arındırabiliriz?
Birlikte bununla ilgili konuşalım.
GERÇEK MERHAMET NEDİR?
- Bu olaydaki kişiler sizce neler hissetmiş olabilir?
- Doğru veya yanlış davranışlarının nedenleri nelerdir?
- Sizce bu durumda nasıl davranılmalıdır?
HAYATIN İÇİNDEN
• Murat, ülkenin önde gelen bankalarından birinde çalışan genç bir adamdır. Eşi Hülya ile beş yıldır evlidirler ve İsmail adında üç yaşında akıllı ve sağlıklı bir oğulları vardır. Murat yağmurlu bir kış akşamında işten çıktıktan sonra, yakındaki marketten evin haftalık alışverişini yapıp eve doğru gelirken daha önce görmediği bir durumla karşılaşır. Yağmura yakalanmamak için hızla yürüyen Murat, yakındaki boş arazide bulunan zeytin ağacının altına beş kişilik bir ailenin ev eşyalarını indirdiklerini ve yağmur başlamadan önce üzerlerini nalburdan yeni alınmış gibi görünen büyük bir naylon parçasıyla örtmeye çalıştıklarını görür. Bu olay Murat’ın duygularını karman çorman eder. Zihninde ailenin başına gelenlerle ilgili olasılıklar dolanır, ancak net bir tespitte bulunamaz.
• Belma 22 yaşında, ailesiyle yaşayan bir genç bayandır. Yakın arkadaşı Ayfer’le paylaştığı çok özel bir sırrını başka bir arkadaşından duyduğunda ihanete uğradığını hisseder. Ayfer’in telefonlarına ve mesajlarına cevap vermez. Aylar sonra Belma, başka bir ortak arkadaşları aracılığıyla Ayfer’in çok hasta olduğunu ve hastanede yattığını öğrenir. Fakat yine de ziyaretine gitmeye, mesaj atmaya veya telefon etmeye niyeti yoktur.
• Hasan Bey bir işçi emeklisidir. Mahalledeki yoksullara ve bakacak kimsesi olmayan yaşlı insanlara, özellikle dini günlerde ve bayramlarda, düzenli olarak yardım etmeyi alışkanlık edinmiştir. Onlar için alışveriş yaptığı her seferinde, torbalarla kahvenin önünden geçerken, yaptığı alışverişin yoksullar için olduğunu kahvede oturan arkadaşlarının fark etmesini sağlar.
İSA ONLARA ACIDI
Matta’nın 8. ve 9. bölümlerini yüksek sesle okuyalım.
Ardından şu soruları birlikte cevaplandıralım:
- Bu iki bölümde İsa nasıl insanlarla ve durumlarla karşılaştı?
- Biz böyleleriyle karşılaşsaydık tepkimiz ne olabilirdi?
- Matta 9:36’ya göre İsa’nın tepkisi acımaktı. Bundan kendimiz için hangi dersler çıkarabiliriz?
UYGULAMA
- Bu hafta, basında ve çevremizde gördüğümüz muhtaç insanlara yönelik tepkilere dikkat edelim.
- Özellikle öç, intikam, eylemsiz duygusallık ve sevap beklentisi içeren davranışlara dikkat edelim.
- Bizim nasıl farklı davranmamız gerektiği konusunda düşünelim. Haftaya gözlemlerimizi paylaşalım.
- Hafta boyunca, “Ben kurban değil, merhamet isterim” sözünün anlamı üzerine düşünelim. Dua zamanlarımızda Rab’den bize bu konuda anlayış vermesini dileyelim.
- Tabii ki, Rabbimiz’in isteği doğrultusunda merhamet göstermeyi de ihmal etmeyelim!
• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.
Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.