HİZMETKAR ÖNDERLİK (3)

dummy1

HİZMETKAR ÖNDERLİK (3)

HİZMETKAR ÖNDERİN YÜREĞİ

dummy1

Ünitemizi yüksek sesle okuyalım.

Kendi Çıkarına Hizmet Eden Önder

Aşağıdaki soru üzerinde düşünelim ve tüm içtenliğimizle, dürüstlüğümüzle cevaplandıralım. Bu sorunun yanıtı, başkalarını etkileyerek önderlik etmeye çalışan bizlerin yüreğindeki niyetleri ortaya çıkaracaktır.

  • Ben, öncelikle başkalarına hizmet eden bir önder miyim, yoksa kendi çıkarına hizmet eden bir önder miyim?

Kendi çıkarlarına hizmet eden önder, zamanının çoğunu özdeğer ve güven yatırımı yaptığı şeyleri korumak ve geliştirmek için harcar.

  • Bu tür önderlerin özdeğer ve güven yatırımı yaptıkları şeyler nelerdir, birlikte konuşalım.

Kendi çıkarına hizmet eden önderlerin en büyük korkusu başarısız olmak değil, güçlerini ve konumlarını kaybetme korkusudur.


KRAL SAUL′UN ÖNDERLİĞİ

Kutsal Kitap’ta kendi çıkarına hizmet eden, doğru bir yürek tutumuna sahip olmayan öndere en güzel örneklerden biri Kral Saul’dur.

Saul, İsrail oymaklarının en küçüğü olan Benyamin oymağından, Kiş’in oğluydu. İsrail halkı kendilerini yönetecek bir kral istediğinde, Tanrı Saul’u seçti. Saul halkın istediği bir lidere benziyordu; uzun boylu, yakışıklı, yani insanların gözüne hoş görünen karizmatik bir liderdi (1Sa.9). Başlangıçta Saul itaatkâr bir yüreğe sahipti. Samuel aracılığıyla kendisine bildirilen Tanrı Sözü’ne değer veriyor ve itaat ediyordu. Tanrı’nın Ruhu onun üzerindeydi.

Saul karşılaştığı ilk krizin başarıyla üstesinden geldi ve kendilerine saldırmak isteyen Ammonluları bozguna uğrattı. Zaferi Rab’bin sağladığını halka ilan etti ve Rab’be esenlik kurbanları sundu (1Sa.11:13, 15). Böylece Saul iyi bir lider olduğunu göstermiş oldu.

Saul İsrail’de iki yıl krallık yaptıktan sonra ikinci bir krizle karşılaştı. Filistliler İsrail’e saldırmak için toplanmıştı. Samuel Saul’a yedi gün beklemesini söylemişti. Ama Saul itaat etmedi. Düşmanlarından ve halkın kendisinden ayrılmasından korktuğu için Samuel’i beklemedi. Rab’bin kendisini zafere ulaştırıp ulaştırmayacağından emin değildi. Sadece kahinlerin yapabildiği görevi yaparak Tanrı’ya sunu sundu. Böylece hem Tanrı’nın hem de halkın onayını almış olacağını düşündü. Samuel geldiğinde Saul’u azarladı. Ama Saul, itaatsizliğine bahaneler buldu ve işlediği günahın sorumluluğunu üzerine almadı (1Sa.13).

Saul korkularıyla yüzleşemeyen bir kraldı. Bu nedenle de Tanrı’nın sesini değil, korkunun yani benliğin sesini dinliyordu. Halkın kendisini terk edeceği, ardından gelmeyeceği konusunda endişeleniyordu. Bu endişesinden dolayı sık sık Tanrı’nın isteğine uygun olmayan şekilde davranıyordu. Halka sırf kendi gücünü kanıtlamak için Filistlilerle savaş halindeyken “Ben düşmanlarımdan öç alıncaya kadar, akşama dek kim yemek yerse lanetli olsun!” diye ant içirtmişti (1Sa.14:24). Oğlu Yonatan bu ant için babasının halka sıkıntı verdiğini söyleyerek bu anda uymamıştı. Saul kendi gücünü ve kararlılığını göstermek için neredeyse oğlu Yonatan’ı öldürecekti, ama halk buna izin vermedi.

Saul’un itaatsizliği gittikçe artıyordu. Samuel bir gün Saul’a Tanrı’nın verdiği görevi iletti. Aşırı günahları yüzünden, yargı olarak Ameleklilere saldırmasını ve hiçbir şeyi canlı bırakmamasını istedi. Saul askerleriyle birlikte Ameleklilere saldırdı, ama en iyi ve besili hayvanları yok etmedi. Samuel’e gidip Tanrı’nın isteğini yerine getirdiğini söyleyerek yalan söyledi. Samuel, neden hayvanların hepsini öldürmediğini sorunca, Saul, en iyilerini Tanrı’ya sunmak için getirdiğini söyledi. Samuel, Saul’un itaatsizliğini azarlayarak Rab’bin gözünde kötü olanı yaptığını, Rab’bin kendi sözünün dinlenmesinden hoşlandığı kadar, yakmalık sunulardan, kurbanlardan hoşlanmadığını dile getirdi (1Sa.15). O gün Samuel, Tanrı’nın krallığını elinden aldığını Saul’a bildirdi. Saul, Tanrı’ya güvenmeyen, insan düşüncesine önem veren, korkak bir liderdi ve sonunda her şeyini kaybetti.

Yukarıdaki metnin ışığında aşağıdaki soruları birlikte yanıtlayalım.

  • Kral Saul’un önderliğine baktığımızda, hangi alanda ne tür yanlışlar yaptığını görürüz?
  • Kral Saul yaptığı yanlışların yerine sizce nasıl davranmalıydı?
  • Sizce Kral Saul’un yaptığı yanlışlara baktığımızda, kendi hayatımızla ilgili nasıl dersler çıkartabiliriz?

HİZMETKAR ÖNDERİN YÜREĞİ

Hizmetkâr bir şekilde önderlik etmenin önündeki en büyük engel, kendi çıkarını düşünen ve kendi çıkarına hizmet eden bir yürektir. Böyle bir önder ¨az ver, çok al¨ teziyle yaklaşır. Toplumdaki imajları, ünleri, rekabetçi tutumları, konumları, mal varlıkları yaşamının ön planındadır. Bu kişiler Tanrı’nın beğenisine değil, insanın beğenisine odaklanırlar. Bu nedenle de sık sık kendi reklamlarını yaparlar, övünme ve gösteriş peşindedirler ve tüm dikkatleri Tanrı’ya değil, kendi üzerlerine çekmeye çalışırlar.

Kendi çıkarına hizmet eden yürekte gurur ve korku egemen olur. Gurur ve korku, Tanrı’yı hizmetin dışında bırakmanın bir göstergesidir. Korkan bir yürek Tanrı’ya güvenmez ve yaşamında güven eksikliği yaşar. Bu nedenle de kişileri ve olayları kontrol etmeye çabalar. Benlikte ve benliğin işlerinde kendine güvenli bir yer aramaya başlar. Hepimiz biliyoruz ki Tanrı’dan başka güvenli hiçbir yer yoktur.

Hizmetkâr bir yürek her şeyde önceliği Tanrı’ya verir. Tanrı’ya ait olduğunu ve O’nun planları içinde, O’nun kuzuları için hizmet ettiğini bilir. Otoritesi ve yargıcı Tanrı’dır. Yüreğinin ve yaşamının amacı her an Tanrı’yı yüceltmektir. Tanrı’yı yücelten yürekte alçakgönüllülük ve güven egemen olur. Böyle bir yürekle hizmet eden kişinin ilişkilerinde ve dolayısıyla hizmetinde sevgi, lütuf, merhamet ve bağışlama görünür. İsa hizmetkâr bir yüreğe sahip en güzel örnektir.

Şimdi grubumuzda İsa’nın hizmetkâr yüreği üzerine konuşalım. Kutsal Kitap ışığında, hangi olaylarda ve hangi durumlarda O’nun hizmetkâr yüreğini görüyoruz? Paylaşalım.

İblis bizi her gün dünyanın ve benliğin tutkularını kullanarak tuzağa düşürmek istemekte ve hizmetimizde bizi Tanrı’ya yönelik odağımızdan ayırmaya çalışmaktadır. Düşmanımız bu kadar güçlüyken bizim yapmamız gereken, yüreğimizi her gün Tanrı’nın sunağına götürmektir. Hizmetkâr bir yüreğe sahip olabilmek için Kutsal Ruh’la dolu, her türlü kötülük ve pislikten arınmış bir yüreğe sahip olmamız gerekir.


HAYATIN İÇİNDEN

Aşağıdaki örnek diyalogları okuyalım ve şu soruları her bir örnek için birlikte cevaplandıralım:
  • Diyaloglardaki kişiler kendi çıkarlarına hizmet eden bir yüreğe mi sahipler, yoksa hizmetkâr bir yüreğe mi sahipler? Hangi davranışlarından anlaşılıyor?
  • Çevremizde veya kendi yaşamımızda bu tür örneklerle nerede ve hangi durumlarda karşılaşıyoruz? Grubumuzda paylaşalım.

dummy2 • Aynı kiliseye giden iki arkadaş konuşmaktadır...
- Ya bu insanlara da bir türlü yaranamıyorum. O kadar kiliseyi temizliyorum, tapınmada gitar çalıyorum, kiliseye gelirken giderken insanları taşıyorum, biri de çıkıp takdir etmiyor.
- Sen de her hafta aynı şeyleri söylüyorsun abi ya! O zaman sen başkalarını takdir et, belki onlar da seni takdir eder.

dummy2 • İki kilise önderi konuşmaktadır…
- Murat’ın gönderdiği hizmet önderleriyle ilgili maili aldın mı? İtalya’da hizmet önderlerine yönelik, teşvik etme, donatma semineri verilecekmiş. Kiliselerden sadece iki kişi için davetiye varmış.
- Maili aldım. Ben gitmeyi düşünüyorum, ya sen?
- Geçen yıl biz gitmiştik ama, bu sene de mi gideceksin? Ben de kimi göndermek için teşvik edeceksin diye soracaktım.
- Olsun abi ya, geçen yıl İtalya’yı gezememiştik, gider gezeriz.
- Sen git abi, ben gelmeyeceğim.

dummy2 • Serpil ve Aynur çocuklarının okulları hakkında konuşmaktadır…
Serpil: Oğlumun okulundan çok memnunum. Öğretmenimiz çok iyi. Çocuklarla ilişkisi harika, sevgisi yüzünden, konuşmasından yansıyor sürekli.
Aynur: Ne güzel. Benim kızımın öğretmeni çok sert. Sınıfta çok bağırıyor. Sesi koridorda yankılanıyor.
Serpil: Okul müdürümüzde bambaşka bir insan. Okulda odasına gidip oturmuyor, sürekli çocuklarla ilgileniyor. Bir bakıyorsun bir çocukla masa tenisi oynuyor, bir bakıyorsun kantinde oturmuş çocuklarla sohbet ediyor. Sabahları sık sık kapıda çocukları karşılarken, onlara günaydın derken görüyorum. Daha önce hiç böyle bir müdür görmedim… Çok değerli, alçakgönüllü bir insan.
Aynur: Biz törenler dışında müdürümüzü hiç görmüyoruz. Ne kadar şanslısınız. Hangi okula gidiyordu oğlun. Kızımın kaydını ben de sizin okula mı aldırsam acaba?


PAVLUS′UN YÜREĞİ VE TUTUMU

dummy1

1. Selanikliler 2:3-12 ayetlerini yüksek sesle okuyalım ve aşağıdaki soruları grubumuzda yanıtlayalım.

  • Okuduğumuz ayetlere göre Pavlus’un yürek tutumu nasıldır? Ayetlerle birlikte gösterin ve açıklayın.
  • Pavlus Selanik kentindeki inanlılara nasıl bir motivasyonla hizmet etmiştir? Bu yürek ve tutumla Pavlus Selanikliler’e nasıl hizmet etti? Referans ayetleri göstererek açıklayın.

UYGULAMA

Bu hafta boyunca duayla yüreğimizi Tanrı’nın önüne götürelim. Hizmetkâr bir yüreğe sahip olmamızı engelleyen düşüncelerimiz ve davranışlarımız varsa bunlar üzerinde düşünelim, dua edelim ve bırakmak için bir adım atalım.

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18