ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK (1)
NEDEN ALÇAKGÖNÜLLÜ OLAYIM?
Ünitemizi yüksek sesle okuyalım.
Aşağıdakileri yüksek sesle okuyalım. Soruları birlikte cevaplandıralım.
Ben dünyanın en alçakgönüllü insanıyım.
Biri size yüksek sesle böyle söylerse ne düşünürsünüz?
Alçakgönüllülüğün sözlükte şöyle bir anlamı var: Kendi değerini olduğundan aşağı gösteren, başkalarını küçük görmeyen, büyüklenmeyen (kimse), mütevazı, tevazulu.
Siz alçakgönüllülüğü nasıl tanımlardınız?
Kutsal Kitap şöyle diyor:
“Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü bir ruhtur, Alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin, ey Tanrı.” (Mez.51:17)
Tanrı’nın alçakgönüllülük hakkındaki düşüncesini bu ayetten anlayabiliriz.
Alçakgönüllülük sizce Tanrı’nın gözünde neden değerlidir?
KÜÇÜĞÜM
Öncelikle linkteki şarkıyı dinleyelim.https://www.youtube.com/watch?v=ECfeFhVd5Hw
2000 yılının sonbaharıydı. Yorum Bilimi seminerine başlayacaktık. Bu semineri verecek olan kardeşi henüz tanımıyorduk. Onunla ilk defa tanışacaktık. Sonunda geldi. Orta boylu, zayıf, Asyalı genç bir adam içeri girdi. Elinde küçük bir teyp vardı. “Seminere başlamadan ve hiçbir şey yapmadan önce bir şey dinletmek istiyorum,” dedi. Teybin düğmesine bastı ve odada Sezen Aksu’nun sesi yükseldi: “Küçüğüm daha çok küçüğüm”. Hepimiz şaşırmıştık. Ama seminercimiz hiçbir şey söylemeden öylece durduğu için biz de dinlemeye devam ettik. Eğer şarkının sözlerini bilmiyorsanız, şarkı, pek çok şeyi yapamayan, hatta birçok hata da yapan birisinin kendi için “küçüğüm” diyebilmesini anlatır. Şarkıyı sonuna kadar dinledik.
Seminercimiz bize baktı ve “Eğer Kutsal Kitap’ı yorumlamak istiyorsanız öncelikle “küçük” olduğunuzu kabul etmelisiniz” dedi. “Aslında her konuda Tanrı’nın önünde bizler “küçüğüz”. Bu derse bu gerçeği anladıktan sonra başlayabiliriz,” diyerek devam etti.
Bir sene boyunca çeşitli zamanlarda bize Yorum Bilimi semineri verdi. Öğrettiği birçok şey, onca sene geçmesine rağmen bugün bile aklımdadır. Onun alçakgönüllü tavırları hala bize örnek teşkil eder.
İşin ilginç yanı, daha sonradan bu kişinin, Amerika’nın en iyi okullarında okumuş ve hatta Amerika matematik şampiyonu olduğunu bir başkasından öğrendik. Her zaman kullandığı Kutsal Kitabının İbranice ve Grekçe olduğunu ve günlük okumalarında bile bunu kullandığını bir gün evine gittiğimizde kitabı kullanmaktan yıpranmış gördüğümüzde tesadüfen öğrendik.
Aslında normalde oldukça yüksek bir ücretle kariyerin doruk noktasına çıkabilecek, tanınmış bir isim olabilecek, Hristiyan dünyasında da yüksek bir mevki seçip rahat edebilecekken, küçücük bir kasabada bir avuç imanlıya hizmet etmeyi tercih etmişti.
Yorum Bilimi seminerini veren bu kardeşimiz, bizim için hayatımız boyunca unutulmayacak bir örnek olarak hep hatırlanacaktır. O bize sadece bir sene hizmet ettiğini düşünüyordur ama aslında hayatımız boyunca bize hizmet etmeye devam ediyor.
Bu yaşanmış hikâyeyle ilgili şu soruları birlikte cevaplandıralım:
Bu hikayeyi dinlerken hikayedeki kişi hakkında ne düşündünüz?
Semineri veren kişinin alçakgönüllülüğü gibi sizi de etkileyen böyle kardeşler var mı? Onların alçakgönüllülük örneklerini paylaşalım.
KENDİNİ DÜŞÜNMEMEK
Ünlü Narnia Günlükleri kitap serisinin yazarı “Alçakgönüllülük kendini düşünmemektir,” demiş. İsa Mesih’in şu söylemi bu tanımın doğru olduğuna bizi ikna eder: “Çünkü İnsanoğlu bile hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye ve canını birçokları için fidye olarak vermeye geldi." (Mar.10:45) İsa Mesih’in bu örneği bizim alçakgönüllülükle ilgili düşüncelerimizi şekillendirir.
Kendini düşünmemek sizce ne demektir?
Her insanın kendine ait bir eğitimi, kariyeri, birikimi, yeteneği, tecrübesi ve konumu vardır. Alçakgönüllülük bütün bunları tamamıyla inkâr etmek değil, bunları kendini düşünmeden başkaları için kullanabilmektir. Alçakgönüllülük başkalarıyla ilişki olmaksızın, tek başına bir şey ifade eden bir kavram değildir; başkalarıyla olan ilişkimiz, hizmetimiz ve davranışlarımızdaki tutumumuz bunu gösterir.
Alçakgönüllülük olarak görünüp aslında olmayan tutumlara örnekler verebilir misiniz? Ne farkı var sizce?
İsa Mesih bir Kral olduğu halde bize hizmet etti. Bize hizmet etmesi, O’nun Kral olması gerçeğini değiştirmiyor, O’nun karakterini gösteriyor. Tanrı’nın isteğini yapmaya gelen Mesih’in alçakgönüllülüğü, daha ilk dünyaya geldiği gün kendine beşik olarak seçtiği yemlikle görülmüştür.
Tanrı’nın isteği, Mesih’e doğru benzer kılınmak üzere seçilen oğullarının ve kızlarının da alçakgönüllü olmalarıdır. Alçakgönüllülük, kendi hakkını aramayan, birikim, tecrübe ve yeteneklerini başkalarının yararına kullanan, kendini ön plana çıkarmadan hizmet eden, kendinden çok başkalarını düşünen kişiler olarak gündelik hayatımızda görülebilir.
Pavlus bu konuda şöyle diyor: “Hiçbir şeyi bencil tutkularla ya da boş övünmeyle yapmayın. Her biriniz alçakgönüllülükle öbürünü kendinden üstün saysın.” (Flp.2:5) Bir başkasını üstün saymak, alçakgönüllü bir tutumun sonucudur.
NE KADAR ALÇAKGÖNÜLLÜYÜM
Aşağıda senaryoları yüksek sesle okuyalım. Her senaryoda alçakgönüllü ya da tersi olan tutumları kendini ön plana çıkarma, kendimizden önce başkalarını düşünme, büyüklük taslama gibi başlıklar altında değerlendirelim.
• Bir usta:
- Bu fayansları da benden iyi yapanı bulamazsınız Ayşe Hanım.
- Öyle tabii...
- Beni taaa nerelerden özel arabalarla alıp evlerine götürüyorlar, sırf işlerini yaptırmak için. Neyse ki boş zamanım vardı, sizin banyonun fayanslarını yaptım.
Kadıncağız mahçup;
- Teşekkür ederim Osman Usta.
Bu diyalogda ustanın tutumunu nasıl değerlendirirsiniz?
• Kilisede bir sabah:
- Bu çiçekler ne kadar güzel!
- Evet, Kutsal Kitaplar da yerlerine konulmuş, çay da sıcak.
- Sen mi yaptın yoksa?
- Yok yok, benim vaktim yok. Biz geldiğimizde de her şey hazırdı. Bütün hafta çok yoğunum, beni bu işler için yok sayın diye baştan söyledim ben.
Çiçekleri alan kardeşin tutumu sizce nasıldır?
• İki arkadaş konuşuyorlar:
- Alçakgönüllülük hakkında düşünüyorum bu sıralar..
- Ben de geçenlerde bir kitap okudum, anlayışım değişti resmen bir anda. Diyor ki...
- Aaa, dur dur, yazarı kim?
- Profesörmüş eğitim gördüğü dalda. Kutsal Kitap’ı okurken bir gün bakmış ki...
- Hee, aman, ben de profesör olsam ben de alçakgönüllüyüm derim herkese, saygılı olup karşımdakini dinleyip! Bizi kim dinler?
- Evet, gerçekten de..!
Bu iki kişinin alçakgönüllülük hakkındaki düşüncelerini nasıl değerlendirirsiniz?
• Bir aile toplantısı;
Ahmet: Ayşe hanım yaptığınız kurabiyeler de pek güzel olmuş.
Ayşe Hanım: Çok teşekkür ederim.
Ahmet Bey’in eşi Gül: Ne koydun içine. Vanilya mı? Ay ben çekilmiş ceviz ve gerçek vanilya koyuyorum parmaklarını yersin.
Gül Hanımın eşi: Aman canım kurabiye işte. Ahmetçim ben de sana benim arabayı gösterecektim. Gerçi görmüşsündür gelirken şu gümüş rengi son model olan. Özellikleri de…..
Bu diyalogda hangi tutumları görüyoruz?
ÖĞRENCİLERİN AYAKLARINI YIKAYAN ÖĞRETMEN
Yuhanna 13:1-17 ayetlerini yüksek sesle okuyalım.
İsa Mesih öğrencilerinin ayaklarını yıkayarak bir hizmetçinin yapması gereken bir işi yaptı. Bundan İsa Mesih’in alçakgönüllülük hakkında ne düşündüğünü aramızda konuşalım.
Yuhanna 13:14-17 ayetlerine dikkatlice bakalım. Ve şu soruları cevaplamaya çalışalım;
İsa Mesih, “Ben Rab ve öğretmen olduğum halde” ifadesiyle ne anlatmak istiyor?
Bu ayetlerde bizim neden alçakgönüllü olmamız gerektiği konusunda nasıl bir ipucu bulabiliriz? Bu konuyu aramızda konuşalım.
UYGULAMA
“Ben”i ön plana çıkaran ifadeleri bu hafta en az şekilde kullanmaya çalışalım.
Karşılaştığımız durumları, kendimize değil başkalarına öncelik vermek üzere neler yapabileceğimizi düşünerek değerlendirelim.
Tepkilerimiz bize yüreğimizdeki düşüncelerimizi gösterir; hangi alanlarda kendimizi yüceltmek istiyoruz?
Düşüncelerimizi bir kenara not alabilir ve bir sonraki oturumda dilersek paylaşabiliriz.
• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.
Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.