ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK (2)

dummy1

ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK (2)

GURURUMUZ

dummy1

Ünitemizi yüksek sesle okuyalım.

Çok ünlü bir yazar ve düşünür olan Tomas Kempis şöyle demiş:

“Tüm Kutsal Kitap’ı ezberden okumana ve düşünürlerin öğrettikleriyle bilmene rağmen Tanrı sevgisi olmadan ne kazanabilirsin? Tanrı’ya hizmet eden alçakgönüllü bir çiftçi, kendini inkâr ederek göksel cisimlerini sırlarını anlamaya çalışan gururlu bir düşünürden daha üstündür.”

Bu sözler sizde alçakgönüllülük ve gurur hakkında nasıl düşünceler uyandırıyor?

Süleyman’ın Özdeyişleri’nde benzer bir anlayışla şöyle denir:

“Yürekteki gururu düşüş, alçakgönüllülüğü ise onur izler.” (Özd.18:12)

Buradaki “düşüş” ifadesiyle ne anlatılmak isteniyor olabilir?


GİZLİSONDA’NIN ÇIRAĞI ACIKÖK

Aşağıdaki yazı ünlü bir yazarın (C. S. Lewis’in) “Gizli Sonda Mektupları” adlı kitabından alınmıştır. Kitap esprili bir dille imanlının karşılaşacağı tuzakları anlatmaktadır. Tecrübeli bir cin olan Gizlisonda, çırağı Acıkök’e sorumluluğundaki imanlıyı nasıl imandan soğutacağı, günaha nasıl düşürebileceği, Tanrı’dan nasıl uzaklaştırabileceği konusunda tavsiyeler verir. Tanrı onların gözünde Düşman, imanlı da hastadır. Aşağıdaki yazıda Gizlisonda’nın alçakgönüllülük ve gurur hakkındaki sözde tavsiyelerini yüksek sesle okuyalım.

“Sevgili Acıkökcüğüm;

Son raporunda en çok endişe uyandıran şey, hastanın ilk iman ettiği günlerde vermiş olduğu kendinden emin kararların hiçbirini bu kez vermemiş olmasıdır. Bu sefer daima sadık ve pak bir şekilde yaşayacağına dair büyük laflar etmemiş ve hatta bir ömür boyu sürecek lütuf bile dilememiş. Yalnızca günlük ve anlık ayartılarla mücadele edebilmek için günlük ve anlık merhamet diliyormuş. Bu çok kötü!

Senin hastan alçakgönüllü olmuş!… Hastan ruhta yoksul hissettiği anda aklına şu düşünceyi sok; “Hamdolsun, Kendimi hakikaten alçaltıyorum.” İşte tam o anda gururu uyanacak ve alçakgönüllülüğün yerini alacaktır. Eğer hastan bu tehlikeyi fark eder ve gururun bu yeni biçimini bastırmaya çalışırsa o zamanda bu çabasından ötürü gururlanmasını sağla.

Onun dikkatini alçakgönüllülük erdeminde tutmanın başka bir yolu daha var. Düşman her erdemde olduğu gibi bunda da hastanın dikkatini kendisinden alıp komşularına çevirmesini ister.

Bu nedenle alçakgönüllülüğün gerçek hedefini hastadan gizlemeye gayret et. Bunun kendisini unutmak değil de kendi yetenekleri ve kariyeriyle ilgili (alt seviyede kalan) bir fikir olduğunu zannetsin. Anladığım kadarıyla gerçekten bazı yetenekleri var. Alçakgönüllülüğün bu yeteneklerin düşündüğünden daha az değer taşıdığına inanmak olduğunu zannetsin. Hiç kuşkusuz bunlar onun sandığından daha az değerli değildir ama önemli olan o değil. Önemli olan bir şeye gerçekte olduğundan daha farklı bir değer vermesini sağlamak böylece bu erdeme dönüşme tehlikesi olan bir niteliğe sahtecilik karıştırmaktır.

Bu yöntemle binlerce insan alçakgönüllülüğün, güzel kadınların kendilerini çirkin olduklarına, akıllı insanların ise akılsız olduklarına inandırmak olduğunu zannettiler. İnanmaya çalıştıkları şey saçma olduğundan buna inanmakta zorluk çektiler ve zihinleri olanaksız bir şeyin etrafında boşuna dönüp durdu. Düşman’ın stratejisini anlayabilmek için O’nun hedefleri üzerinde düşünmeliyiz. Düşman bir insanın dünyadaki en iyi kilise binasını tasarlayacak, bunun en iyisi olduğunu bilecek, bundan ötürü sevinçle coşacak ama bunu kendisi değil de bir başkası yapmış olsa dahi aynı duyguları yaşayacak bir kafa yapısına sahip olmasını ister. Düşman’ın isteği bir insanın kendi çıkarını hesaba katmadan tümüyle tarafsız olması, kendi yeteneklerinden ötürü dürüst ve minnet dolu bir sevinç duyması, komşusunun yeteneklerinden ötürü de aynı şekilde sevinebilmesidir. Her insanın uzun vadede, tüm yaratıkların yüce ve harika varlıklar olduğunu fark etmesini ister.. Düşmanımızın en itici ve anlamsız özelliğini hiçbir zaman unutmamalıyız. Yaratmış olduğu bu iki ayaklı tüysüz haşaratı gerçekten sever ve onlardan sol eliyle aldıklarını sağ eliyle daima geri verir.

Bu nedenle Düşman’ın bütün çabası insan zihnini kendi değerini düşünme saplantısından tamamen özgür kılmaktır. Bir insanın büyük bir mimar ya da büyük bir şair olduğunu düşünüp sonra bunun unutmasını, kendini kötü bir mimar ya da şair zannederek çile içinde zaman tüketmesine tercih eder. Dolayısıyla senin hastana kibir ya da sahte alçakgönüllülük aşılamaya yönelik çabalarını Düşman karşı saldırıyla savuşturmak ister. Bu karşı saldırı adamın kendi yetenekleri hakkında hiçbir fikir sahibi olmamasıdır, çünkü bunları kendi adı ve sanıyla meşgul olmadan en iyi şekilde kullanıp geliştirebilir. Bu gerçeği ne pahasına olursa olsun, hastanın bilincinden silip at. Düşman hastanın günahlarını bile fazla düşünmemesini ister. İnsan bunlardan tövbe ettikten sonra dikkatini ne kadar çabuk kendinden dışarıya verirse Düşman bundan o kadar hoşnut olur.

Bu kitap alıntısından yola çıkarak, aşağıdaki soruları birlikte cevaplandırınız:

Bu hikâyeyi okurken, Şeytan’ın alçakgönüllülük hakkındaki fark ettiğiniz tuzakların nelerdir?

İmanlının sahip olduklarıyla minnettar olması ile bunlardan ötürü gurura kapılması arasındaki ince çizgiyi belirleyen düşünce tarzı ve davranışlar neler olabilir?


GURURUN İZLERİ

Geçen dersimizin başında, “Ben dünyanın en alçakgönüllü insanıyım” sözünün anlamıyla ilgili konuştuk. Gurur sadece bir insanın sadece kendinden söz etmesi, burnu havada gezmesi demek değildir. Gurur insanın hiç belli etmediği benliği, düşünceleridir de çoğunlukla. Yaptıklarımız, söylediklerimiz, ne kadar iyi olursa olsun, dıştan ne kadar alçakgönüllü görünürse görünsün, eğer yürekte gurur varsa bunların Tanrı’nın gözünde bir değeri olacağını düşünmemeliyiz.

Gurur, Adem ile Havva’nın ilk günaha düşüşlerinde etkili olan unsurdu. Oysa ‘son Adem’ olan İsa Mesih’te gurur kavramının gölgesi bile yoktur. “Boyunduruğumu yüklenin, benden öğrenin. Çünkü ben yumuşak huylu, alçakgönüllüyüm. Böylece canlarınız rahata kavuşur.” (Mat.11:29)

Gurur hayatımızda birkaç şekilde belli olabilir, övünmek, yaptığımız işlerde kendi yüceliğimizi aramak, kendimizi düşünmek gibi. Birçok yönden gurura kapılabiliriz de, yeteneklerimizden, sahip olduklarımızdan, bilgimizden, ruhsallığımızdan ve hizmetimizden.

Ancak bütün bunlar bizim kimliğimizi anlamamızla doğru orantılıdır. Mesih’te kim olduğumuz, Mesih’te sahip olduklarımızı anlamamız bizim bu tutumumuzdan uzaklaşmamız sağlayacaktır. Bizim değerimiz Rab’bin bize verdiği değerden gelmektedir. Buna güvendikçe insanların önünde yüceltilmekten değil, Tanrı’nın bizi yüceltmesinden hoşnut kalırız. O’ndan gelecek onay, O’nu hoşnut etme, sevgisine ve buyruğuna karşılık verme bizim için değer kazandıkça, O’nun alçakgönüllülüğünü ve katlanışını örnek alarak yüreğimizden ve tutumuzdan utanıp O’nun benzeyişini biraz daha giyiniriz, yüreğimizi herkesin önünde alçaltmaya razı oluruz.

Gururumuzu Tanrı’nın önünde kırmak için yine Tanrı’nın bize verdiği ayrıcalık ve bereketlerine bakabiliriz, bunlar nelerdir? Aklımıza gelen bu ayrıcalık ve bereketleri paylaşalım.

Alçakgönüllülük gurura karşıdır. Tanrı’da sahip olduklarımızı bilerek kendi sahip olduklarımızı başkalarının yararına kullanarak gururdan uzaklaşabiliriz. İsa Mesih bize hem bir emir hem de vaat vermektedir: “Aranızda en üstün olan, ötekilerin hizmetkârı olsun. Kendini yücelten alçaltılacak, kendini alçaltan yüceltilecektir.” (Mat.23:11-12)


BEN ÇİZGİNİN HANGİ TARAFINDAYIM?

dummy1

Aşağıdaki gururlanabileceğimiz yönlerle ilgili bir liste var. Her biri için günlük hayattan bir örnek bulup aslında ne yapmamız gerektiği konusunda yüreğimizi tartıp aramızda konuşalım.

  • Kariyerimle veya sahip olduklarımla övünmek. Örnek olarak; İş yerinde ne kadar sevilen biri olarak görüldüğümüzü her fırsatta dile getirmek. Yeni evimizi sohbetlerimizde öve öve bitirememek.
  • Kendimin yüceltileceği koşulları, durumları kollamak, sağlamak.
  • Hizmetimde başkaları tarafından övgü kazanmayı içten içe gözetmek.
  • Yeteneklerimi öncelikle kendi çıkarım için kullanmak.
  • Bulunduğum ortamda dikkat çekmekle, başkaları tarafından dinlenmekle övünmek.
  • Girdiğim tartışmalarda her zaman haklı olmasam da, yine de çoğunlukla ben haklıyım ve bunu hep ispatlarım diyebilmek.
  • Gururla ilgili bir örnek verildiğinde her zaman o kişileri düşünmek; bazen kendini de dahil etmek ama çoğunluğu gururla yüklü görmeye meyilli olmak.
  • Çevremdekileri bir şekilde sınıflandırmak ve sınıflandırdığım konumlarına göre davranmak.
  • Ailemin ya da kendimin yüksek konumunu konuşmalarda ön plana çıkarmak.
  • Fiziksel özelliklerim ve yeteneklerimi başkalarının övmesi için sık sık dile getirmek.
  • Alçakgönüllü olduğumu herkese göstermek için bazen kendimi aşağılamak.

BİRİNCİ OLMAK

dummy1

Luka 14:7-11’i okuyalım. Aşağıdaki soruyu metne göre cevaplamaya çalışalım.

Bu bölümde İsa Mesih, en önde oturmak isteyenleri örnek göstererek, bizim için bugün gurur hakkında nasıl bir öğreti vermektedir?

Ayrıca Markos 9:35 ayetini yüksek sesle okuyalım. Şu soruları aramızda konuşalım.

Birinci olmakla İsa Mesih neyi kastediyor?

Birinci olmanın şartı nedir?


UYGULAMA

Bu hafta kendi tutumumuzla ilgili düşünelim. Yaptıklarım, söylediklerim, tutumum gerçek alçakgönüllülükle uyuşuyor mu?

Düşüncelerimde gurura yer veriyor muyum? Bu konuda kendimize dikkat edelim.

Aşağıdaki ayeti bu hafta ezberleyip üzerinde derin düşünmek, tutumumuzu değiştirmekte bize yardımcı olabilir.

“Yürekteki gururu düşüş, alçakgönüllülüğü ise onur izler.” (Özd.18:12)

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18