OLGUNLUK (3)

dummy1

OLGUNLUK (3)

DÜŞÜNCEMİZİ YENİLEYEREK OLGUNLAŞMAK

dummy1

Ünitemizi yüksek sesle okuyalım.

Yukarıdaki resimde ne görüyorsunuz? Yaşlı bir kadın değil mi? Şimdi elinizde tuttuğunuz kağıdı ters çevirerek resme bir de tersten bakmayı deneyin.

Şimdi ne görüyorsunuz?

Yeni bir şekilde görebilmek için resmin yönünü değiştirmek zorunda kaldınız, değil mi?

Aşağıdaki yazıyı yüksek sesle okuyalım:

Westminster Abby’de bir Anglikan Kilisesi piskoposunun (İS 1100) mezar taşında şunlar yazılıdır:

“Genç ve özgür iken ve hayal gücüm sınır tanımazken, dünyayı değiştirmeyi düşlerdim. Yaşlandıkça ve akıllandıkça, dünyanın değişmeyeceğini anladım. Bu yüzden, bakış açımı biraz daraltarak yalnızca ülkemi değiştirmeye karar verdim. Ama, bu da değişmez göründü.

Alacakaranlık yıllarıma yaklaştığımda, son bir umutsuz girişimle, yalnızca ailemi, yani bana en yakın olan insanları değiştirmeye razı oldum; ama ne yazık ki hiçbiri değişmedi.

Ve şimdi, ölüm döşeğimde yatarken, birden şunu fark ettim: En başında yalnızca kendimi değiştirseydim, o zaman, mesela ailemi değiştirirdim. Onlardan aldığım ilham ve cesaret ile ülkemi daha iyi bir hale getirebilirdim. Ve kim bilir, dünyayı bile değiştirebilirdim.”

Yazıyı düşünerek şu soruyu aramızda konuşalım.

Bu mezar taşı yazısı size düşüncemizi yenileme konusunda nasıl fikir veriyor?

Kutsal Kitap şöyle diyor:

“Öyleyse kardeşlerim, Tanrı’nın merhameti adına size yalvarırım: Bedenlerinizi diri, kutsal, Tanrı’yı hoşnut eden birer kurban olarak sunun. Ruhsal tapınmanız budur. Bu çağın gidişine uymayın; bunun yerine, Tanrı′nın iyi, beğenilir ve yetkin isteğinin ne olduğunu ayırt edebilmek için düşüncenizin yenilenmesiyle değişin.” (Rom.12:1)


O BİLDİK HRİSTİYANLAR!

Aşağıdaki yazıyı yüksek sesle okuyalım. Ardından verilen soruları da aramızda cevaplamaya çalışalım.

Hristiyanlar diğer insanlardan ülke dil ve gelenek bakımından faklı değildir. Kendilerine ait şehirlerde yaşamazlar, farklı bir diyalekt kullanmazlar veya yaşam tarzları yoktur.

Onların bu öğretileri birtakım araştırmacılar adamların icadı veya varsayımı değildir. Bazı kimseler gibi insanların ürettiği öğretileri de yaymıyorlar. Rastlantı sonucu hem Yunan gem de yabancı şehirlerde yaşıyorlar. Giyim yemek ve hayatın diğer alanlarında yerel geleneklere uyuyorlar. Ancak aynı zamanda bizlere kendi vatandaşlarının harika ve de kesinlikle olağanüstü yanlarını sergiliyorlar.

Doğdukları topraklarda yabancı gibi yaşıyorlar. Vatandaş olarak her şeylerini başkalarıyla paylaşıyorlar. Ancak yabancı olarak çile çekiyorlar. Onlar için her yabancı ülke kendi ülkeleri, kendi ülkeleri de yabancı bir ülke demektir.

Herkes gibi evlenip çocukları oluyor. Ancak istenmeyen bebekleri öldürmüyorlar. Yemeklerini paylaşıyorlar ama yataklarını paylaşmıyorlar. Şu anda bedenleri var ama benliğe göre yaşamıyorlar. Günlerini dünyada geçiriyorlar ama onlar aslında göksel halktır. Bildirilen yasalara uyuyorlar ve kendi yaşamlarında yasaların ötesine geçiyorlar.

Onlar herkesi sever ama herkes onlara zulmeder. Onlar bilinmiyor ve kınanıyor, öldürülüyorlar ama yaşıyorlar. Yoksuldurlar ama birçok insanı zengin ediyorlar. Hiçbir şeyleri yok ama bir sürü şeye sahiptirler. Onurları kırılıyor ama onurları kırılarak yüceliyorlar.

İsimleri kirletiliyor ama bu yolla paklanıyorlar. Onlarla alay ediliyor buna karşılık kutsanıyorlar. Onlara kötü davranılıyor karşılık olarak herkese saygı gösteriyor. İyilik yaptıklarında kötülük yapmış gibi cezalandırıyorlar.

Cezalandırıldıklarında yeni bir yaşama kavuşmuş gibi coşuyorlar. Yabancıymışlar gibi Yahudilerin saldırısına uğruyorlar. Ancak onlardan nefret edenler bu düşmanlığın nedenini açıklayamıyorlar.

Kısaca söylemek gerekirse; Can beden için neyse, Hristiyanlar da dünya için odur. Can bedenin her parçasına yayılmıştır, Hristiyanlar da dünyadaki bütün şehirlere. Can bedenin içindedir ama bedenden değildir. Hristiyanlar da dünyadadır ama dünyadan değildir.”

Bu okuduğumuz yazı, yazarı bilinmeyen ve ikinci yüzyıldan kaldığı tahmin edilen bir mektuptur.

(Hıristiyanlık Tarihi, Yeni Yaşam Yayınları, s. 67)

İkinci yüzyılda yaşayan bu Hristiyanların yaşamı yazarın dikkatini çekmiş. Yazıya tekrar bir göz atalım ve aşağıdaki soruları metni düşünerek birlikte cevaplandıralım.

Bu kardeşlerimizin başkalarından farklı yanları nelerdi?

Dünyanın gidişatına uymamaya özen gösteren bu kardeşleri örnek alırsak, ben hangi tutum, davranış ve düşüncelerimin dünyanın gidişatına uymaması gerektiğini ve düşüncelerimde yenilemeye ihtiyacım olduğunu görüyorum?


OLGUNLUĞUN KÖKLENMESİ

Pavlus Romalılar’a yazdığı mektupta okuyucularına şöyle yalvarıyor: “Öyleyse kardeşlerim, Tanrı′nın merhameti adına size yalvarırım: Bedenlerinizi diri, kutsal, Tanrı′yı hoşnut eden birer kurban olarak sunun. Ruhsal tapınmanız budur. Bu çağın gidişine uymayın; bunun yerine, Tanrı′nın iyi, beğenilir ve yetkin isteğinin ne olduğunu ayırt edebilmek için düşüncenizin yenilenmesiyle değişin.” (Rom.12:1)

Dünyadayız, benliğimiz var ve Şeytan da her an bizi saptırmak için uğraşmakta. Bu kadar çok düşmanımız varken olgunlaşmak o kadar kolay görünmüyor gözümüze. Bundan önceki ünitelerimizde, olgunluğun sahte ruhsallıkla karıştırılmaması gerektiğini ve ancak içten bir değişimle Tanrı’nın isteğine uyarak olgunlaşabileceğimizi gördük. Düşüncemizi yenilemek de işte olgunlaşmanın temellerinden biridir.

Dünyada yaşamamız İsa Mesih’in isteğidir: “Onları dünyadan uzaklaştırmanı değil, kötü olandan korumanı istiyorum.” (Yu.17:15) Dünyada yaşarken bu dünyanın popüler düşüncesine uymak, benliğimizin yardımıyla hiç de zor değil. Ünlü olmak, ön planda olmak, acıdan uzak durmak, kendi yararımızı düşünmek, yaptıklarımızı herkese duyurmak, olmadığımız kişi gibi görünmek gibi Tanrı’nın düşüncelerine aykırı tutum ve davranışlarda bulunabiliriz. Bu gibi şeyler öncelikle düşüncelerimizde olgunlaşır. Sonra yürekte köklenen bu fikir kısa zamanda davranışlarımızı şekillendirir.

Bu yüzden ruhsal olgunluk ancak düşüncelerimizin yenilenmesiyle olur. Bu Pavlus’un “Mesih’in düşüncesine sahibiz” cümlesiyle bağlantılıdır. Düşüncelerimizi kendimizi Tanrı’nın iradesine teslim etmekle, O’nun isteğini gözetmekle, O’nu hoşnut eden şeyi yapmakla yenilenmiş olduğunu gösteririz.

Böylece ruhsal olgunlaşma sürecinde düşüncelerimizi Kutsal Kitap’ın ışığında, Kutsal Ruh’un önderliğinde ve Tanrı’nın isteğini yapma gayreti ve seçimiyle yenileyelim ve değişelim.

Ruhsal olgunluk, daha öncede söylediğimiz gibi, daha çok ilişkilerimizde görülür.

Düşüncelerinizi yenileyerek ruhsal olgunluk gösterebileceğiniz bir tutum değişikliği söz konusuysa, bu konuda atabileceğiniz ilk adım ne olurdu?

DÜŞÜNCEMİ YENİLİYORUM!

Aşağıdaki örneklere bakalım. Her bir örnek için ‘Ne yaparsak dünyanın gidişatına uymuş oluruz?’ sorusunu cevaplandıralım. Bu konularda dünyanın bize yaptırmak istediğinin tam tersi bir şekilde düşüncemizi nasıl yenileyebileceğimizi aramızda konuşalım.

dummy2 • Bir kardeş kendisine başka bir kardeşin haksızlık ettiğini düşünüyor.
- Dünyasal olarak ne yapabilir?
- Düşüncesini yenilemiş biri olarak ne yapmalı?

dummy2 • İş yerinde Hristiyan olduğu gerçeğini bir süre saklamış bir kardeşin Hristiyan olduğu ortaya çıkıyor.
- Dünyasal olarak ne yapabilir?
- Düşüncesini yenilemiş biri olarak ne yapmalı?

dummy2 • Bir kız kardeş bir diğer kardeşin günah işlediğinden şüpheleniyor.
- Dünyasal olarak ne yapabilir?
- Düşüncesini yenilemiş biri olarak ne yapmalı?

dummy2 • Bir kardeşin sizin hakkınızda dedikodu yaptığını öğrendiniz.
- Dünyasal olarak ne yapabilir?
- Düşüncesini yenilemiş biri olarak ne yapmalı?


BU NEDENLE...

Dersimizin başında “O Bildik Hristiyanlar” makalesini okuduk. O makalede düşüncesini yenilemiş, dünyanın içinde ama içinde dünya olmayan bir topluluk örnek gösteriliyordu. Pavlus’un Koloselilere (ve Efeslilere) kilise içindeki yaşamın nasıl olması gerektiğini anlattığı ayetleri okurken, biz de ruhsal olgunluğa erişme konusunda düşünelim.


Koloseliler 3:1-17 ayetlerini yüksek sesle okuyalım. Sonrasında aşağıdaki soruları birlikte cevaplandıralım.

3:5 ayeti, “Bu nedenle” ifadesiyle başlıyor. İmanlıların davranışlarını değiştirme nedeni 3:1-4 ayetlerinde saklıdır. Bu nedenler nelerdir?

3:5-17 ayetlerine göre, düşüncesini yenilemiş kişiler olarak Kutsal Kitap bizden neler yapmamızı bekler?


UYGULAMA

Ruhsal olgunluk yolunda düşüncelerimizi yenilemek temel bir gerçektir. Bu yenilenme konusunda bazı adımlar atmak, kararlar almak bizi olgunlaştırma yolunda ilerletecektir.

Ünlü müjdeci John Wesley’in kendi hayatını gözden geçirmesine yardımcı olan 73 özeleştiri sorusu varmış. Bu soruları sık sık gözden geçirir, ruhsal olarak hangi durumda olduğunu kontrol edermiş.

Bu kararlardan bazıları aşağıdadır. Kendi listenizi hazırlamanızı öneriyoruz. Her birimiz kendi hayatımız için böyle kararlar alıp bu kararları sık sık kontrol ederek düşüncelerimizi nasıl değiştirebileceğimizi düşünebiliriz. İsterseniz aynı kararları tekrar yazabilir, ekleyebilir ya da çıkarabilirsiniz.

1. Bilerek ya da bilmeyerek gerçekte olduğumdan daha iyi biriymişim gibi bir izlenim veriyor muyum? Kısacası ben ikiyüzlü müyüm?

2. Bütün eylemlerimde ve sözlerimde dürüst müyüm? Yoksa abartıyor muyum?

3. Bana güvenilerek söylenen sözleri başkalarına aynı güvenle aktarıyor muyum?

4. Giyime, arkadaşlara, işe ve alışkanlıklara köle miyim?

5. Sadece kendini düşünen, kendine acıyan ve kendini aklayan bir kişi miyim?

6. Bugün Kutsal Kitap yaşamımda görülüyor mu?

7. Her gün Kutsal Kitap’ın benimle konuşmasına izin veriyor muyum?

8. Dua etmekten zevk alıyor muyum?

9. İmanım hakkında en son biriyle ne zaman konuştum?

10. Harcamalarım hakkında dua ediyor muyum?

11. Zamanında yatıp zamanında kalkıyor muyum?

12. Tanrı’ya itaat etmediğim herhangi bir şey var mı?

13. Vicdanımın rahatsız olduğu bir şeyde ısrarcı mıyım?

14. Yaşamımın herhangi bir alanında yenik miyim?

15. Kıskanç, pak olmayan, tenkitçi, asabi, alıngan ve güvenilmez biri miyim?

16. Boş zamanımı nasıl geçiriyorum?

17. Gururlu muyum?

18. Özellikle vergi görevlisini küçümseyen Ferisi gibi, başka insanlar gibi olmadığım için Tanrı’ya şükrediyor muyum?

19. Korktuğum, sevmediğim, reddettiğim, eleştirdiğim, içerlediğim, önemsemediğim biri var mı? Varsa bu konuda ne yapmayı düşünüyorum?

20. Sürekli homurdanıp yakınıyor muyum?

21. Mesih benim için gerçek mi?

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18