BAĞIŞLAMAK (3)

dummy1

BAĞIŞLAMAK (3)

BAĞIŞLAMAK NEDİR?

Ünitemizi yüksek sesle okuyalım.

Aşağıdaki çizelgeyi inceleyelim. Fatma’nın Ayşe’ye yaptıklarına karşılık Ayşe bir hesap defteri tutmuş gibi gözüküyor. Özellikle tarihleri inceleyelim.

AYŞE BİLİR BAĞIŞLAMA DEFTERİ
tarih borç alacak
08.02.2009 Hakkımda dedikodu yaptı
08.02.2009 Affettim
25.03.2009 Beni herkesin önünde aşağıladı
25.03.2009 Affettim
12.10.2010 Herkesi çağırdı beni evine çağırmadı
12.10.2010 Affettim
21.01.2012 Noelde bana görev vermedi
21.01.2012 Affettim
19.02.2013 Hakkımda tekrar dedikodu yaptı
05.03.2013 Facebook’ta beni eklememiş
07.04.2013 Bana selam bile vermedi
Sonuç 4 Affediş 7 Haksızlık

Bu tabloya baktığınızda bağışlama hakkında nasıl bir tutum görüyorsunuz? Aramızda konuşalım.

“Rüzgâr eser dal kırılır. Dal rüzgârı affeder ama kırılmıştır bir kere.”

Bu günlerde bu söz epey popüler oldu. Bağışladığımızı ama acısının etksinin kaldığını anlatan bir söz. Ancak Kutsal Kitap şöyle diyor: “Sevgi kaba davranmaz, kendi çıkarını aramaz, kolay kolay öfkelenmez, kötülüğün hesabını tutmaz.” (1Ko.13:5)

‘Kötülüğün hesabını tutmaz’ ifadesi sizce ne demektir? Aramızda konuşalım.


BAĞIŞLANDIĞININ İŞARETİ; BİR KURDELE

Aşağıdaki hikayeyi okuyalım. Sonrasında sorulan soruları hikâyeyi düşünerek aramızda konuşalım.

Ahmet trene binip oturduğunda heyecanlıydı. Yanında oturan yaşlı adam bunu hissederek sordu:

“Oğlum bir derdin mi var?”

Ahmet adamı, “Hapisten yeni çıktım” diye yanıtladı. “Annemin ve babamın kalplerini kırdım ve onların büyük bir utanç duymalarına neden oldum.” Kısa bir süre durakladı. “Hapishanede beni ziyaret etmelerine izin vermedim. Çok utanıyordum. Onlara beni unutmalarını ve bir daha benimle görüşmemeleri gerektiğini yazmıştım. Onlara çektirdiklerimden sonra bir daha onlarla bir araya gelemezdim, yüzlerine bakamazdım”.

Yaşlı adam içini çekip genç adamı anladığına dair kafasını salladı. Ahmet’in durumuna üzülmüştü. “Peki şimdi nereye gidiyorsun?” diye sordu.

Ahmet içini çekip, “Birkaç gün önce iyice düşündüm ve aileme bir mektup yazdım. Bizim evin önünde demiryolunun geçtiği yönde ulu bir çınar var. Eğer benim trenden inmemi ve eve gelmemi isterlerse o çınara bir kırmızı kurdele bağlamalarını istedim. Kurdeleyi göremezsem yoluma devam edeceğim. Ama görürsem trenden inip eve döneceğim” dedi.

Yaşlı adam, “Sanırım senin kasabana yaklaşmaktayız” dedi.

Ahmet pencereden dışarı baktı, “Evet” dedi. “Çok heyecanlıyım. Ağaca bakmaya korkuyorum. Babamı çok incittim onları çok üzdüm. Aslında hak etmiyorum.” Biraz duraksadıktan sonra yaşlı adama, “Acaba sen benim için o ağaca bakabilir misin?” diye sordu. “Eğer bir şey yoksa bir şey söylemene gerek yok anlarım. Ama eğer kurdeleyi görürsen lütfen bana haber ver.”

Yaşlı adam, “Tamam oğlum” diye cevap verdi. Tren yoluna devam ederken yaşlı adam ve Ahmet sessizliğe bürünmüşlerdi. İkisi de heyecandan konuşacak durumda değillerdi. Tren yavaşladı. Yaşlı adam pencereye daha da yaklaştı. Ahmet başını öne eğmiş yaşlı adamdan gelecek cevabı bekliyordu.

Tren neredeyse duracaktı. Yaşlı adam, “Eviniz sarı boyalı bir ev miydi?” dedi. Ahmet “Evet” dedi. “Ve önünde kocaman bir çınar var”. Ahmet “Evet” dedi tekrar ama sabırsızlanıyordu. “Bakabilirsin oğlum” dedi yaşlı adam.

Ahmet pencereden dışarı baktığında koca çınarı gördü. Neredeyse bütün dalları rengarenk kurdelelerle kaplıydı. Mavi, turuncu, yeşil, sarı, beyaz, kırmızı…

Ahmet yaşlı gözlerle adama baktı: “Evime gidiyorum!” dedi.

Bu öyküdeki babanın bağışlama tutumu hakkında ne söyleyebilirsiniz?

Kendi hayatınızda bu öyküdeki gibi bağışlanmayı ve yaptıklarınızı unutmasını dilediğiniz kişiler var mı?


BAĞIŞLIYOR(MUY)UM

Bağışlamanın tanımını yapmak aslında çok da zor değildir. Türk Dil Kurumu Sözlüğü şöyle bir tanım yapıyor: “Herhangi bir kötü davranış için ceza vermekten vazgeçmek, affetmek”. Bu tanıma elbette katılıyoruz ama iş uygulamaya geldiğinde en zor terim bu oluyor hayatımızda.

İsa Mesih’e iman edip O’na hayatımızı verdiğimizde bir şeyi çok iyi anlıyoruz. Bağışlandık ve biz de bağışlamalıyız! Hayatımızda bize çok acı vermiş olan kişiler olabilir. Elbette bazı acıların şifası derin danışmanlık hizmeti ve Tanrı’nın eliyle mümkündür.

Ancak biz şimdi daha çok günlük yaşantımızda kardeşlerimizle olan ilişkilerimizdeki bağışlama tutumuna bakacağız. Birlikte yaşadığımız kardeşlerle ister istemez problemlerle karşılaşıyoruz. Bunların sebeplerini uzun uzun sayabiliriz. Sonunda ilişkilerimizi düzeltmek, en önemlisi de birbirimizi bağışlamak gerçek bir imanlı tutumu olmalıdır. Pavlus hem Efes’e hem Koloselilere yazdığı mektuplarda aynı konuda yazar: “Birbirinize hoşgörülü davranın. Birinizin ötekinden bir şikâyeti varsa, Rab′bin sizi bağışladığı gibi, siz de birbirinizi bağışlayın.” (Kol.3:13)

Bağışladığımızda Tanrı’ya güvendiğimizi gösteriyoruz. Bize yapılan bir haksızlığı kendi adaletimize değil, Tanrı’nın adaletine bırakmakla, O’nun adil karakterine güvenmekle bağışlarız.

Bağışlamak, bize Tanrı’nın Oğlu İsa Mesih’in çarmıhı aracılığıyla verilen sevgi, merhamet ve lütuf armağanının aynısını bir başkasına göstermek demektir.

Alçakgönüllülük karakterimizi en iyi bağışlarken gösterebiliriz. Haklı olmak gururumuzu beslerken, bağışlamak alçakgönüllülüğü göstermek için büyük bir fırsattır.

Bağışlamadığımızda hemen unutmuyoruz belki ama yine de bağışladığımız kardeşin yaptıklarının hesabını tutmak doğru değildir. “Sevgi kötülüğün hesabını tutmaz” diyor 1. Korintliler 13’te.

“Bağışlarım ama ilişki kurmam” tutumu bağışlamak değildir. Kardeşimizle ilişkimizi yeniden kurmak zor olabilir. Zaman gereklidir. Ancak sonuçta tutumumuz kardeşimizle ilişkiyi koparmak değil, yeniden kurmaya çalışmak olmalıdır.


HESAP DEFTERİMİZ

Aşağıdaki örnek olayları okuyalım. Bağışlama tutumlarını, çalışmanın başında gördüğümüz “hesap defteri” örneğini düşünerek göre değerlendirelim.

Her bir örnek şu tutumlardan hangisinden kaynaklanıyor, cevaplandıralım.

- Bağışlamak için şart koşan bir tutum (tövbe ederse, özür dilerse).

- Öç almak, ceza almasını istemek.

- ‘Bağışlarım ama ilişki kurmam’ diyen bir yürek.

- Hesap tutan tutum (kaç kere bağışladım ama…).

- Gururlu bir yürek (‘Ben haklıyım yine de’).

Ayrıca bu tutumları önlemek için neler yapabileceğimizi de tartışalım.

dummy2 • Ayten’le hala aranız bozuk mu?
- Geçen görüştük, onu bağışladığımı söyledim. Ama görüşmek istemiyorum.


dummy2 • Sedat, Engin hakkında kötü şeyler söylemiştir. Engin bu sözleri duymuş ve Sedat ile tartışma yaşamışlardır. Sedat ve Engin o olaydan sonra bir araya gelmemişlerdir. Kendilerini barıştırmaya çalışanlara Engin her zaman aynı cevabı vermektedir.
- Sedat önce benden özür dilesin, sonra onu bağışlarım.


dummy2 • Didem ve Serap tapınmadan sonra konuşuyorlardır. Didem:
- Serapcığım, Rab’bin Sofrası’na katılmadığını fark ettim. Acaba yapabileceğim bir şey var mı?
- Hala Ayfer ile konuşmuyoruz. Esenlik bulamadım o yüzden katılmadım.
- Gidip bir konuşsan.
- O kadar şeyden sonra bir de onun ayağına mı gideceğim. İstemiyorum. Böyle iyiyim.


dummy2 • Onur’la senin aranda geçenlerden haberim var.
- Öyle mi? O zaman bana ne kadar zarar verdiğini biliyorsundur.
- Eminim öyledir. Ama bana çok pişman olduğunu söyledi. Özür dilemek istiyormuş.
- Daha değil. Azıcık burnu sürtsün, sonra bağışlarım.


PAVLUS İLE PETRUS ARASINDAKİ ANLAŞMAZLIK

dummy1

Kutsal Kitap’tan birkaç örnek okuyacağız. İlk paragrafta önceki durumu, ikinci paragrafta ise sonraki durumu anlatacağız. Yüksek sesle bunları okuyalım. Soruları aramızda cevaplandırmaya çalışalım.

Önce: Galatyalılar 2:11-14

Sonra: 2. Petrus 3:15-16

Petrus ve Pavlus’un arasında bir çatışma olduğunu okuyoruz. Petrus’un mektubundaki ayetlerden Petrus’un Pavlus’a olan tutumu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Önce: Elçilerin İşleri 15:35-41

Sonra: 2. Timoteos 4:5-10

Markos yüzünden iki arkadaşın arası açılmıştı. Pavlus’un daha sonra Markos hakkındaki sözlerinden ilişkileri hakkında ne diyebilirsiniz?

Önce: 2. Timoteos 4:14-15

Sonra: 2. Timoteos 4:16

Pavlus’un kendine yapılan kötülük hakkındaki tutumu nedir?

Bağışlama hakkında bu ayetlerden ve Tanrı adamlarının tutumlarından kendi hayatımız için ne öğrenebiliriz?


UYGULAMA

Kendi yüreğimizdeki hesap defterimizi ortaya çıkarabilir miyiz? Bu hafta kardeşlerimize karşı olan tutumlarımızı gözden geçirelim. Biz de böyle tutumlar var mı?

- Bağışlamak için şart koşan bir tutum (tövbe ederse, özür dilerse).

- Öç almak, ceza almasını istemek.

- ‘Bağışlarım ama ilişki kurmam’ diyen bir yürek.

- Hesap tutan tutum (kaç kere bağışladım ama…).

- Gururlu bir yürek (‘Ben haklıyım yine de’).

Bir hesap defteri tutuyorsak, bunu Rab’bin önünde yırtalım.

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18