MESİH’İN DOĞRULUĞUNA ORTAK OLMAK (1)

dummy1

MESİH’İN DOĞRULUĞUNA ORTAK OLMAK (1)

KİM TEMİZ YÜREKLİ?

dummy1

TEMİZ YÜREKLİLİK

Ünitemizi yüksek sesle okuyalım.

“Bu kadın ne kadar da temiz yüzlü, aydınlık! İyiliği yüzünden akıyor!”

“İyi niyetlidir, saf yüreklidir.”

“Özü sözü bir, dürüst bir adamdı.”

Birini bu sözlerle bize tanıttıklarında, o kişi hakkında ilk neler düşünür, hissederiz?

Peki Tanrı, insanın temiz yürekli olmasıyla ilgili ne söylüyor?

“… Doğru kimse yok, tek kişi bile yok.” (Rom.3:10)

Kutsal Kitap’ta temiz yürekli kişi için “doğru kişi” tanımı kullanılır. Burada Tanrı açıkça temiz yürekli insan olmadığını söylüyor.

Şu soruyu aramızda konuşalım:

Biz bazı insanları temiz yürekli görebiliyorken, Tanrı sizce neden böyle söyler?


NE DERECE İYİYİZ?

dummy1

Aşağıdaki yazı, uzun bir makaleden seçilen bazı cümleler bir araya getirilerek yeniden düzenlenmiştir. Bir kişi bu yazıyı yüksek sesle okuduktan sonra, yazının ardından sorulan soruları hep birlikte cevaplandıralım.

Bir iyiliğin katıksız, saf bir iyilik olarak değerlendirilmesi için insanların çıkar hesaplarından tümüyle arınmış olması gerekir.

İnsanlar burunlarını kendileriyle ilgili olsun olmasın her şeye sokmaya meraklıdır. Çevremizde olup biteni izlemek, sonra bire bin katarak dedikodu yapmak en sevdiğimiz şeydir. İşte bu şekilde itibar kazanılır veya yitirilir. İnsanlar için itibar ve saygınlık çok önemlidir. Cömertlik, vicdan sahibi olmak, adil olmak evrensel değerlerdir ve bu özelliklere sahip olanlar ödüllendirilir. Herkes bu özellikleri taşıyanlarla iş yapmak, ilişkiler kurmak ister.

İnsanların kendi kültürlerindeki değerleri benimsemesi ve diğerlerini dışlaması, ahlakın değişken olduğunu da gösteriyor. Bizler, içinde yaşadığımız kültürün karmaşık sosyal kurallarını öğreniriz ve bunlar, onur ve gurur, utanç ve suçluluk gibi duygular üzerinden beynimize kazınır. İşte ahlaki kararlarımızı bu terazi yardımıyla değerlendiririz. Kötülük yapmayı daha fazla istiyor olabiliriz ama kötülük olumsuz, erdem ise olumlu duyguları beraberinde getirir. Kimse olumsuz etki görmek istemez ve biz de olumsuz bir etki yaşamak istemediğimizde kötülük yapmaktan vazgeçeriz.

Anne ayının yavrusunun tehdit altında olduğunu gördüğü anda verdiği tepkiyi düşünün. Anne ayı yavrusunun çıkarlarını başkalarının çıkarlarından üstün görür. Bu güdü, içimizdeki başka bir çirkin davranışın ortaya çıkmasına yol açabilir. Çünkü anne yavrusuna iyilik etmek adına, başkalarına kötülük etmeyi seçebilir. Geniş anlamda başkalarının iyiliğini, kendi iyiliği üzerinde görme eğilimi, aynı zamanda ırkçılık, soykırım ve savaşların da tetikleyicisi bile olabiliyor. Bu durumda, annenin yavrusuna iyiliğini, saf, katıksız olarak değerlendiremiyoruz, çünkü çıkar çatışması öncelik kazanmış durumda.

(CUMHURİYET BİLİM TEKNOLOJİ EKİ)

http://www.e-psikiyatri.com/insanin-iyi-veya-kotu-olmasinin-nedeni-38943

Yukarıdaki yazıya göre, aşağıdaki soruları birlikte cevaplandıralım:

Bu yazıya göre, çevremizdekilere iyi davranmamızın asıl nedenleri çoğunlukla nelerdir?

Bu yazıya göre katıksız, saf bir iyilik olmamasının nedeni nedir?


HERKES GÜNAH İŞLEDİ

“...Yapılması gereken iyi şeyi bilip de yapmayan, günah işlemiş olur.” (Yak.4:17) sözünü düşününce kendimizi nasıl görüyoruz? Konuşalım.

Kutsal Kitap’ta, “Herkes günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı.” diye açıklanır (Rom.3:23). Kendimizi düşündüğümüzde, olabildiğince iyi bir insan olmaya çalıştığımızı, başkaları hakkında kötü düşünmediğimizi söyleyebiliriz. Ancak, Tanrı sözü güvenilirdir. Tanrı insanı sırf suçlamak amacıyla insanın günahlı olduğunu söylemiyor. Adem’le Havva’nın günah işlemesiyle birlikte vicdanlarımız da güvenilmez hale geldi, çünkü insan yüreği, Tanrı’ya güvenmemeyi seçti. Bu ilişkiyi bozan taraf insandır. Bizler Adem’in ve Havva’nın yüreğinin yöneldiği yöne yöneliyoruz. O yönde de Tanrı yok. İyi olmaya gayret etsek de hamurumuz iyi değil.

Yani iyiliklerimizle kendimizi ispatlamaya çalışıyoruz ama yine de O’nu göremiyoruz, bozuk ilişkimiz onarılmıyor, çünkü yaptığımız iyilikleri ‘Tanrı’ya güvenerek’ yapmıyoruz, kendimizi doğru olarak kabul ettirmek üzere yapıyoruz. Oysa zaten bu ilişkinin ilk başta bozulma sebebi iyilik yapmamak değil, Tanrı’ya güvenmemek. Kendimizi haklı gördüğümüz, bizi daha huzurlu kılacak ne varsa onu yapmaya yöneliyoruz.

Yeremya peygamber, “Yürek her şeyden daha aldatıcıdır, iyileşmez, Onu kim anlayabilir?” diyerek, kendi yüreğinin fısıltılarının bile güvenilmez olduğunu anlatır (Yer.17:9). Küçük saydığımız, ‘insanım ben melek değilim’, ‘oh olsun’, dediğimiz anları düşününce, aslında o kadar da temiz olmadığımızı anlıyoruz.

Sizce vicdanımıza göre davrandığımızda neden yine de kötülük etmiş olabiliyoruz?

Ne kadar iyi olduğumuzu düşünürsek düşünelim, ne kadar iyi bir insan olmaya çalışırsak çalışalım, güvenilir değiliz, aldanabilen, kendi bencil yüreğinin ardınca gidebilen, kendimizi haklı çıkaran varlıklarız. “İnsan her yaptığını temiz sanır ama niyetlerini tartan RAB′dir” denir Kutsal Kitap’ta (Özd.16:2). Gerçekten iyi bir insan olmaya çalıştığımıza kendimizi ikna etmişsek, Tanrı’nın bütün söylediklerine boyun eğen bir tutumumuz olup olmadığını düşünelim. Gerçek şu ki Tanrı’nın bizim yararımız için istediği her çözüme hemen boyun eğmiyoruz. O’nun bizim için isteğine hemen güvenmek yerine, bunun kendimizi, yakınlarımızı, çevremizi nasıl etkileyeceğini kestirmeye çalışıyoruz. Bu bile vicdanımızın güvenilir olmadığını, sadece bazı iyiliklerle kendimizi iyi görmeye eğilimli olduğumuzu gösterir. Vicdanımız güvenilir değilken, Tanrı’nın isteğine güvenme seçeneğimiz vardır ama bizim yüreğimiz Tanrı’nın isteklerinden her zaman hoşlanmaz. Bu yüzden, “Hepimiz murdar olanlara benzedik, bütün doğru işlerimiz kirli paçavra gibi. Yaprak gibi soluyoruz, suçlarımız rüzgar gibi sürükleyip götürüyor bizi.” (Yşa.64:6)

İsa Mesih, “Ben doğru kişileri değil, günahkarları çağırmaya geldim” demiştir (Mat.9:13). Bu çağrının herkes için olduğunu nereden anlıyoruz?



İÇİMİZDE NE SAKLI?

Aşağıdaki örneklerin her birinde, iyi olarak tanınan veya kendini iyi olarak tanıtan insanlar vardır. Her bir örnek için şu soruları birlikte cevaplandıralım:

Bu insan başkaları tarafından nasıl tanınıyordur sizce?

Bu insanın hangi hareketi, yürek tutumu Tanrı’yı hoşnut etmiyor olabilir sizce?

dummy2 • Ahmet büyük bir borca girmiş, ben de gittim bankaya, beni biraz sıkıntıya sokacağını bile bile epeyce para çekip verdim.
-Seni sıkıntıya sokacak kadar vermeyebilirdin aslında…
-Biliyorum ama işte dayanamıyorum, böyleyim ben.

dummy2 • Sakine Teyze, sizin kadar nur yüzlü, melek gibi insana az rastlanır!
-Sağol evladım. Senin iyiliğin, güzelliğin o. Ben hiç anlamıyorum asık suratlı, habire birbirinin arkasından konuşan insanları.
-Aynen Sakine Teyze! Bizim Hülya mesela, dürüst geçinir ama hep kaba, hep öfkeli. Hiç konuşamıyorum onunla.
-Aman kızım, konuşmayalım arkasından böyle, olsun, vardır onun da sorunları. (İçinden şöyle geçirir: Aman o Hülya’yı da hiç sevmiyorum! Geçen gördüm, yağmur altında şemsiyesiz kalmış, koşturuyordu. Kim bilir kimin ahını almıştı da kaldı öyle ayazda aksi kadın.)

dummy2 • Kemal beni aradı az önce, bir an önce iş bulması için dua etmemizi rica etti.
-Onun için ettiğim duayı kendim için etsem, neler olmuştum kim bilir!

dummy2 • Sevda senin arkadaşlığını çok özlüyormuş, sana çok ihtiyacı varmış, keşke böyle olmasaydı her şey, hayatımda tanıdığım en iyi insan diyor.
-Yok yok, bir daha asla! İyilik yap yap, sonunda üzülen hep ben oluyorum. Görüşmem bir daha onunla, ne olursa olsun.

dummy2 • Salih, sen dürüst adamsın. Söyle, Mustafa’yla iş yapılır mı?
-(Mustafa’nın işine benzer bir iş kuracaktır yakında. İçinde bocalar. Yapılır dese, yakında müşterisi olacak birini kaçıracaktır. Hakkında kötü konuşup yalan söylemek de istemez.) Ben kötü bir şey demiş olmayayım…
-Bir şey biliyorsan söyle Salih, rica ederim.
-Yok, kapatalım bu konuyu lütfen.


İBRAHİM′İN İLK DENENMESİ

dummy1

İbrahim’in bütün ulusların atası olduğunu, imanıyla hatırlandığını biliyoruz. Yaratılış 12:1-3 ve 10-20 ayetlerini hep birlikte okuyalım. Okuduktan sonra şu soruları birlikte cevaplandıralım:

Tanrı İbrahim’e bu vaatleri verdikten kısa bir süre sonra, İbrahim sizce neden böyle davrandı?

Bizler Tanrı’nın bizim için yaptıklarına rağmen, Tanrı’yı hoşnut etmeyecek şeyleri neden yapıyoruz sizce?



UYGULAMA

• Başkalarını değerlendirmeden önce, kendimize dönüp bugün bile Tanrı’nın gözünde hoş olmayacağı halde düşündüğümüz neler oldu, düşünelim. Bugünle ilgili bir şey aklımıza gelmiyorsa, yakın zamanda herhangi biri için aklımızdan bir anlık da olsa geçen hoş olmayan bir düşünceyi hatırlamaya çalışalım.

• Kendimi başkalarından daha tövbekâr gördüğümde bile Tanrı’nın gözünde hoş olmayan bir yürek tutumuna sahip olduğunu anlıyor muyum?

• Şimdi bunlar için Tanrı’ya gelip alçakgönüllülükle itiraf edip derinden tövbe edelim.

• Bir sonraki buluşmamıza kadar, kendi düşüncelerimizi bu konuda sınamaya daha fazla gayret edelim ve fark ettiğimiz zaman hemen Tanrı’nın huzurunda itiraf edelim, tövbe etmek için ne yapmamız gerektiğini tespit edelim, bu konuyla ilgili dua edelim. Kutsal Ruh’tan, yüreğimizi bu konuda yenilemesini dileyelim.


 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18