KİMLİĞİMİZ (1)

dummy1

KİMLİĞİMİZ (1)

BEN KİMİM

dummy1

Ünitemizi yüksek sesle okuyalım.

Genellikle kavga ederken iki kişi arasında şöyle bir diyalog geçer:

- Kimsin sen?

- Esas sen kimsin?

- Sen söyle, kimsin sen?

Bu diyalog herhalde hiç de yabancı değil bize. Nerelisin? Kimlerdensin? Ne iş yaparsın? Kimin oğlu veya kızısın? Bütün bu sorulara verdiğimiz cevaplar bizim kimliğimizi açıklamaya yardım eder.

Toplum bizi bu sorularla değerlendirirken Kutsal Kitap şöyle diyor:

“Bir kimse Mesih′teyse, yeni yaratıktır; eski şeyler geçmiş, her şey yeni olmuştur.” (2Ko.5:17)


KİMSİN, KİMLERDENSİN?

Aşağıdaki yazı Bozkurt Güvenç’in Türk Kimliği isimli kitabından alınmıştır. Kimlik tanımını kültür çerçevesinde nasıl şekillendiğini anlatan bu yazıyı yüksek sesle okuyalım. Sonrasında yer alan soruları aramızda cevaplayalım.

En yalın tanımıyla kimlik, kişilerin grupların, toplum veya toplulukların “Kimsiniz, kimlerdensiniz?” sorusuna verdikleri yanıt ya da yanıtlardır. Bir telefon konuşmasında kendisini “Ben Ahmet Demircioğlu” diye tanıtan kişi, Demirciler soyundan ya da ailesinden Ahmet olduğunu söylemektedir. “Hangi Ahmet?” sorusuna karşılık olarak “Doktorun kardeşi” ya da “Reis Veysel’in abisi” yanıtını verebilir. Bu bildiğimiz, tanıdığımız bir Ahmet’tir. Yeterlidir. Tanımadığımız bir Ahmet’in kimliğini, kim olduğunu daha yakından öğrenmek isteseydik, belki de memleketini, mesleğini, yaşını, işini, tuttuğu partiyi, üye olduğu dernekleri, okuduğu gazete ve dergileri, dostlarını, beğendiği yazarları, yakınlık duyduğu politikacıları, okul arkadaşlarını, eşini, çocuklarını, malını mülkünü, bankasını v.b bilgiler edinmek isterdik.

Bu türden kimliklerimizde bizi ötekilerden ayıran nitelik ve özelliklerden çok bazılarıyla ortak olduğumuz değer ve ilişkilere yer ya da öncelik veririz. Ancak bilerek, bilmeyerek kimlerden olduğumuzu belirlerken kimlerden olmadığımızı ya da kimlere karşı olduğumuzu da söylemiş oluruz.

(Türk Kimliği, Bozkurt Güvenç, sf. 5)

Yukarıdaki yazıyla ilgili şu soruları tek tek sırasıyla birlikte cevaplandıralım:

- Okuduğumuz yazıda, yazarın yaptığı kimlik tanımına bir imanlı olarak neler eklemek istersiniz?

- ‘Kimlerdensiniz’ sorusuna siz nasıl bir cevap verirdiniz?

- Sizi başkalarından ayıran özellik nedir?


dummy1

GERÇEKTE KİMİM?

dummy2 Yukarıda okuduğumuz makalede ilgi çekici bir gerçek vardır: Kimliğimiz bizi bazılarıyla ortak noktada buluştururken, bazılarıyla da ayrıştırmaktadır. Bu dünyasal olarak çok tartışılırken Kutsal Kitap bu konuda kesin bir gerçekçilik ortaya koyar: İnsanlar ya Adem’dir ya da İsa Mesih’tedir. Dünyadaki insanlar bu iki kişiden biriyle özdeşleşirler. “Herkes nasıl Adem’de ölüyorsa, herkes Mesih’te yaşama kavuşacak.” (1Ko.15:22)

Kimliğimiz bizim nereden geldiğimizle, ailemizin kim olduğuyla, neler yaptığımızla alakalıdır. Kime ait olduğumuzla tamamen ilişkilidir. Kutsal Kitap Mesih İsa’ya iman edenlerin kime ait olduklarını şöyle dile getiriyor: “Ruh, Tanrı′nın yüceliğinin övülmesi için Tanrı′ya ait olanların kurtuluşuna dek mirasımızın güvencesidir.” (Ef.1:14)

dummy2 Kimliğimiz tutumlarımızla kendini gösterir. Başkalarına karşı alışkanlık haline getirdiğimiz tutumlarımız bizim kimliğimizi şekillendirir. Bu yüzden yüreğimizde neler olduğunu belirlememiz, yüreğimizin kime ait olduğunu düşünmemiz, benimsediğimiz davranışlarımızı şöyle bir durup sınamamız gereklidir. Süleyman’ın Özdeyişleri bununla ilgili şöyle diyor: “Su görüntümüzü nasıl yansıtıyorsa, yürek de insanın içini yansıtır.” (Özd.27:19)

Bu yüzden kendimizde, başkalarının gördüğü ve gerçekte bizim bildiğimiz olmak üzere iki kimlik söz konusu olup olmadığını tespit etmeliyiz.

Kime ait olduğumuzu bilip kimliğimizi doğru bir şekilde tanımlayabilmeliyiz. Eskide kalan eylemlerimiz bizi şekillendirmiş olabilir, ancak iman ettiğimizde yeni bir kimlik edinmiş oluyoruz. “O bizi karanlığın hükümranlığından kurtarıp sevgili Oğlu′nun egemenliğine aktardı.” (Kol. 1:13)


KİM OLDUĞUMU GÖSTERİYORUM

Aşağıdaki örnek olayları birlikte okuyalım. Bu durumlarda imanlı olarak kimliğimizi belli edecek tutum ve davranışlar neler olmalı? Nasıl bir cevap vermeliyiz, aramızda tartışalım.

Aylin Hanım iş yerindedir ve patronu ondan bir ricada bulunur:

- Aylin Hanım sizden bir şey rica edecektim...

- Buyurun.

- Benim tanıdığım bir çocuk var. Yurtdışında bir işe yerleştirmek istiyoruz. O iş yerinden sizi aradıklarında bu çocuğun bizde çalıştığını ve çok iyi bir eleman olduğunu söyler misiniz?

Aylin Hanım ne cevap vermeli?


Ali ile Erdal yemekteler.

- Ali uzun zamandır seni görmemişim iyi oldu.

- Evet, bence de.

- Peki Orhan’dan haber alıyor musun? Eşinden boşandığını duydum. Epey kavgalıymışlar. Epey karışıkmış durum. Senden haberleri alayım dedim.

Ali ne demeli?


dummy1

Bir apartman toplantısı. Can oradaki tek Hristiyandır.

Sinan: Demir Bey toplantımıza katılmıyor ne yazık ki.

Can: Neden peki?

Sinan: Bize kırılmış. Onun kapısının önüne çocuklar çöp falan atıyorlarmış. Söylemesine rağmen durum bir türlü düzelmemiş. Bizden bir özür bekliyor.

Can ne yapmalı?


Birkaç pazardır işvereni Emrah′ı da şirkette görmek istiyordur. İlk seferlerinde iş yoğunluğundan dolayı bu isteğe uyan Emrah bunun artık alışkanlığa dönüştüğünü fark eder. Böyle devam ederse kiliseye hiç gidemeyecektir.

Emrah neler yapabilir?


dummy2 Zeynep Esra'ya yakınmaktadır.
Zeynep: Bana nasıl böyle davranır? Bunu yediremiyorum kendime, haklı değil miyim?
Esra: Haklı olman bir yana ilişkinizin böyle bozulmasını istemem. Affedilmeyecek bir şey değil bence.
Zeynep: Sen böyle değildin, Hristiyan olduktan sonra çok değiştin. Böyle bir haksızlığa katlanamazdın eskiden. Senle dertleşilmez artık!
Esra arkadaşına nasıl cevap verebilir?


MUSA’NIN KİMLİĞİ

Mısır’dan Çıkış 2:11-3:22 ayetlerini yüksek sesle okuyalım. Ardından şu soruyu birlikte cevaplandıralım:

- 2:11-24 ile 3. bölüm arasında Musa’da ne gibi değişiklikler görüyoruz? Neden?

İbraniler’de Musa’nın bu durumu için şöyle bir açıklama getirilmektedir:

“Musa büyüyünce iman sayesinde firavunun kızının oğlu olarak tanınmayı reddetti. Bir süre için günahın sefasını sürmektense, Tanrı′nın halkıyla birlikte baskı görmeyi yeğledi. Mesih uğruna aşağılanmayı Mısır hazinelerinden daha büyük zenginlik saydı. Çünkü alacağı ödülü düşünüyordu.” (İbr.11:24-26)


Bu ayetlere göre aşağıdaki soruları birlikte cevaplayalım.

- Bu ayetlerde Musa’nın Rab’deki kimliği hakkında neler öğreniyoruz?

- Kendi hayatınızda Mesih’e geldikten sonra kimliğinizde ne gibi değişiklikler olduğunu düşünüyorsunuz? Toplulukla paylaşabilir misiniz?


dummy1

UYGULAMA

Kendi hayatımıza bakalım.

- Başkaları bizi öncelikle hangi özelliğimizle tanıyorlar? Kimliğimizi ne belirliyor?

- Bir Hristiyan olarak tanınmak nasıl bir etki ve değişiklik yaratıyor bizde ve çevremizde?


dummy1
 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18