SORUMLULUK (1)

dummy1

SORUMLULUK (1)

SORUMLULUKLARIMIZ

dummy1

NEDİR BU SORUMLULUK?

Ünitemizi yüksek sesle okuyalım.

Sorumluluk kavramı üzerinde çalışmaya başlarken, bu sözcüğü hayatlarımızda ne kadar sıklıkla ve hangi alanlarda kullandığımızı bir düşünelim.

• Bir iş ilanına baktığımızda sık sık “… Sorumlusu aranıyor” diye okuruz.

• Arkadaş sohbetlerinde kimi zaman, “Osman mı? … Sorumsuz adamın tekidir…” diye yargıda bulunuruz.

• Bir işe girdiğimizde, “Görev ve sorumlulukları…” diye başlayan ibarelerin olduğu bir kâğıt uzatılır önümüze.

• Bazen de yaptığımız işin ortasında ortaya çıkan bir olumsuzluktan dolayı işaret parmağıyla gösterilen kişi oluveririz: “Evet, bu işin sorumlusu Osman’dır” diye.

Bu örnekleri grubunuzda sizler de çoğaltabilirsiniz.

Görüldüğü gibi “sorumluluk” kavramı gündelik hayatımızda pek çok farklı şekilde karşımıza çıkıyor. Hepimiz bu kavramı kendi kavrayış düzeyimizde bir şekilde tanımlıyoruz.

Peki, gerçekten nedir bu “sorumluluk”? Bu sorunun yanıtını grubunuzda tartışın.


SORUMLULUK ÖRNEĞİ

Aşağıdaki öyküyü okuyalım. Bitiminde yer alan soruları hep birlikte cevaplamaya çalışalım.

Şubat ayının ilk günleriydi. Haydarpaşa Numune Hastanesi’nin yan kapısından, yani otoparkın olduğu taraftan yola çıktım. Parkta bir arkadaşımın, delimi velimi olduğunu yıllardır anlayamadığım oğluna rastladım. Karşılıklı selam kelamdan sonra, yolumuz aynı yöne olduğu için beraber yürümeye başladık.

O, Altunizade’ye gidecek, ben ise Çamlıca’ya gideceğim. Kadıköy’den gelen belediye otobüslerinden birine bineceğiz. Durağa gitmek için otoparkı geçtikten sonra sola dönüp takribi elli metre yürüdükten sonra bir merdivenle alttaki yola iniliyor.

Hava çok soğuk ve kar serpiştiriyor. Yerler karla kaplanmış. Ayaklarımızın altında ezilen karların gıcırtısı ile kibirleniyoruz. Buz tutan yerler de insanların sırtını yere getirerek “büyüklenme nasıl olurmuş” gösteriyor.

Merdivenin başında dokuz on kişilik bir kalabalık toplanmış. Aşağıya bakarak kahkahalar atıyorlar. Biz de kalabalığın arasından izlemeye başladık. Aşağıda bir bayan, belli ki merdivenlerden kayarak düşmüş, üzerine yapışan karları temizliyor.

Merdiven çok dar... Ancak bir kişi sığabiliyor. Sıradaki iki kişi birbirlerine tutunarak aşağıya inmeye başladılar. Arkada ilerleyen kaydı, öndekine çarparak onunda dengesini bozdu. İkisi de düşüp kayarak yol kenarına kadar indiler. Kahkaha sesleri birbirine karıştı.Sıradaki karı koca çift cesaret edemeyip geri döndüler. Peşlerindeki genç kız tereddüt ediyor. Onun arkasındaki delikanlı mağrur bir tavırla, “Çekilir misiniz kenara!” diyerek bir kahraman edasıyla, gerçektende düşmeden elleri cebinde aşağıya indi. Geri dönüp yukarıdan inmeye çalışanları seyretmeye başladı.

Seyre doyum olmaz derler...Genç kız aşağı inmeye başladı. Daha üçüncü basamakta ayakları yerden kesildi. Yerde sürünerek aşağıya indi. Aşağıda yukarıda karşılıklı çığlıklar, kahkahalar birbirine karışıyor. Önümüzdeki üç kişiden biri daha geri dönüp başka yola yöneldi. Biri düşerek indi. Diğeri ise merdivenin başında yere oturdu, sürüne sürüne aşağıya kadar indi.

Sıra bana gelmişti. Çocukluğum kış memlekette geçti. Yerdeki bir karışı bile bulmayan kara teslim olacak değilim. Bu merdiveni koşarak inerim de yine düşmem. “Bakalım seyirci epey var mı?” diye çaktırmadan arkama bir göz attım. Maalesef arkamda arkadaşımdan başka kimse kalmamıştı ama aşağıdaki seyirci sayısı bayağı bir fazlaydı. Bir koşuda aşağıya indim. Düşmeden nasıl inilirmiş göstermiştim herkese. Koltuklarımın altına karpuz sığmıyordu.

dummy1

Sıra arkadaşımın oğlunun yuvarlanışını izlemeye gelmişti. Benden çok gençti. “Onun gibi onlarca genci cebimden çıkarırım” diye düşündüm. “Korkma, koşarak in. Düşmezsin. Korkma!” diye bağırdım. O yan tarafa doğru gitti. Karlar arasından el büyüklüğünde bir taş aldı ve başladı basamaklardaki karları kazımaya. Otobüs kaçacakmış, ayakları su çekecekmiş, hiç umurunda değildi.

Ben, “Gelsene, ne yapıyorsun?” diye bağırdım. O, “İnsanlar düşüyor, sakatlanacaklar. Şu karları temizleyeyim gelirim. Sen git.” dedi.

Ben birkaç saniye onu izledim, sonra otobüs durağına yöneldim. Şansıma otobüsüm gelmişti. Normalde yarım saatte bir gelirdi. Sevindim. Önümdeki kişiler basamakları çıkınca ayağımı birinci basamağa attım. Diğer bacağımın beni aşağıya çektiğini zannettim. Şoförün, “Binsene kardeşim!” demesine rağmen, aşağıdaki ayağımın sesine kulak vermek zorunda kaldım. Arkadaşımın oğlunun karlarını kazıdığı merdivene yöneldim. Sessizce alt basamaktan yukarıya doğru, merdivendeki karları elime ben de bir taş alarak temizlemeye başladım.

Erdoğan ORUÇ

Okuduğunuz hikayeye göre aşağıdaki soruları yanıtlayın.

• Okuduğunuz hikayede nasıl bir sorumluluk örneği görüyorsunuz?

• Yazar, bu sorumluluk tutumuna karşı nasıl bir tepki göstermiştir?

• Siz bu hikayede geçen karakterlerden biri olsaydınız nasıl davranırdınız? Aranızda konuşun.


SORUMLULUK NE DEMEKTİR?

Sorumluluk, “Kişinin kendine, başkalarına ve evrene karşı yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerini zamanında yerine getirmesi” olarak tanımlanmaktadır.

Sorumluluk, karakterin en önemli öğelerinden biridir. Sorumlu olan kişi kendi üzerine düşen görevleri ve işlevleri zamanında ve istenilen şekilde istenilen biçimde yerine getirmek zorundadır. Aynı zamanda yapılması gereken bir işi zamanında yapabilmek için inisiyatifi ele alıp kendiliğinden harekete geçebilmelidir.

Sorumluluk, kişinin üzerine aldığı her şeyden hesap vermeye hazır olması demektir. Sorumluluk olmadan kişisel bütünlük olamaz.

Sorumluluğun gelişmesi için insanın sorumluluk alabileceği bir ortamda yetişmesi gerekir. Kişinin yetiştiği ortamda, kendisi için seçim yapma ve yaptığı seçimin sonuçlarından sorumlu olma fırsatı verilmemişse, sorumluluk duygusu gelişemez. Bu nedenle çocuklarına kendi düşüncelerini söyleme ve uygulama olanağı verilmeyen ailelerde, çocuklar olgunlaşamaz.

Sorumluluk almak, şikâyet etmek yerine, karar vermek ve verilen kararı uygulayabilmek demektir. Bir insanın sorumlu olması için, o insanın sorumlu tutulacağı konuda bir farkındalığı, bir bilinci ve seçme özgürlüğünün olması gerekir. Sorumluluk, kişinin bilinçli seçimiyle oluşuyor.

Herkes yaşamı boyunca farklı roller üstlenir. Üstlenilen her rol farklı bir sorumluluk getirir. Yaşadığımız rollerin farkında olmak, bu rollerle ilgili sorumlulukları da anlamamıza yardımcı olur.

dummy1

ROLLERİMİZ VE SORUMLULUKLARIMIZ

Her birimiz Tanrı’nın benzeyişinde yaratılmış, yaşamımızda benzer ya da farklı rollere sahip bireyleriz. Şimdi grubumuzdakilerle birlikte, taşıdığımız rolleri ve bu rollerle sahip olduğumuz sorumlulukları düşünelim.

Aşağıdaki tabloya , taşıdığımız bu rolleri tek tek yazalım. Bütün rollerimizi yazmaya gayret gösterelim.

Rolümüz Sorumluluğumuz
Örnek: Annelik Çocuklarıma bakmak, eğitim vermek, onları yetiştirmek
   
   
   

Bu rollere ait olması gereken sorumlulukları grubumuzda konuşalım. Hangi sorumlulukları yerine getiriyoruz, hangilerini yerine getiremiyoruz, bulmaya çalışalım ve yerine getiremediklerimizi not alalım.

dummy1

TANRI′DAN ALDIĞIMIZ İLK SORUMLULUK

Yaratılış 1:24-28 ayetlerini okuyalım. Okuduktan sonra aşağıdaki soruları cevaplayalım.

Okuduğunuz ayetlere göre Tanrı, kendi benzeyişinde yarattığı bizlere nasıl bir sorumluluk vermiştir?

Bu sorumluluğu nasıl yerine getiriyoruz?

Sizce Tanrı sorumluluğu yerine getiriş biçimimizden hoşnut mudur?

dummy1

UYGULAMA

• Önümüzdeki hafta boyunca yaşamımızdaki rollerimiz ve bu rollerle ilgili taşıdığımız sorumluluklar üzerinde düşünmeye devam edelim.

• Ders sırasında yerine getirmediğimiz veya getiremediğimiz sorumluluklarımızı not almıştık. Sorumluluklarımızı yerine getirmemenin nedenlerini bulmaya çalışalım.

• Bize engel olan veya bizi zorlayan durumlar nedir, bulmaya çalışalım. Daha sonra bunları duayla Rab’bin önüne getirelim.

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18