SORUMLULUK ÜZERİNE (3)

dummy1

SORUMLULUK ÜZERİNE (3)

İYİ KÂHYA OLMAK

dummy1

KÂHYALIK

Ünitemizi yüksek sesle okuyalım.

Eski zamanlarda kâhyalar genelde evin idaresinden sorumlu olan ve efendilerinin işlerini yöneten güvenilir hizmetkârlardı. Kâhya, büyük bir yetkiye sahip olurdu ve efendisine ait olan malların, paranın ve diğer hizmetkârların sorumluluğunu taşırdı. Örneğin, Eliezer efendisi İbrahim’e ait olan büyük miktardaki mal varlığına kahyâlık yapıyordu. İbrahim’in torununun oğlu Yusuf, Potifar’ın evinin idaresinden sorumluydu (Yar.39:1, 4). Zaman içinde, Yusuf’un da kendi evinde hizmet eden bir kâhyası oldu.

Pavlus’un da belirttiği gibi,her imanlı Tanrı evinin iyi birer kahyâsı olmalıdır (Tit.1:7).

• Bizler Tanrı’nın evinin kahyâsı olarak bunu nasıl yapabiliriz? Kahyâlığımızla ilgili nasıl sorumluluklara sahibiz? Düşünelim ve grubumuzda konuşalım.


HİKÂYE

SAHİP OLDUĞUMUZ KAYNAKLARI KULLANMA

Aşağıdaki öyküyü yüksek sesle okuyalım. Yazının sonundaki soruları da aramızda konuşalım.

Öğlen saat 12:55'de, Alaska'nın Kenai yarım adasında bulunan uçuş istasyonunun hoparlöründen bir "acil durum" çağrısı yankılandı. Piper A22 model tek motorlu küçük bir uçağın pilotu yakıtın tükendiğini ve Cook Inlet denizeine çakılmak üzere olduklarını anons ediyordu.

Uçakta iki yetişkin ayrıca 11 ve 12 yaşlarında olan iki de kız çocuğu vardı. İki saat önce yaklaşık 150 km kadar uzakta bulunan küçük bir kasabadan havalanmışlardı. Normalde sıradan bir uçuş olmalıydı, ancak karşıdan esen şiddetli rüzgar ve biten yakıt ölümcül bir durum yaratmıştı.

Hava trafik kontrolörü uçağın kuyruk numarasını duyunca, uçağın kendi kızının da içinde olduğu uçak olduğunu anladı. Umutsuz bir şekilde de olsa pilota elinden gelen tüm talimatları vermeye çalıştı ama telsiz birden kesildi. Uçak denizin buzlu sularına çakılmıştı. Dört helikopter acil yardım çağrısı üzerine olaydan birkaç dakika sonra yakın çevrede arama yapsalar da, ne uçakla ne de hayatta kalan kişilerle ilgili iz bulabildiler. Uçak can yelekleri ve gereken ilk yardım araçları olmadan uçtuğu için bu dört kişinin hayatta kalma ihtimalini neredeyse sıfıra indiriyordu. Hele bu aşırı soğuk ve buzlu su akıntıları Cook Inletdenizin sularını dünyanın en tehlikeli suları haline getirmişti. Dakikalar içinde insanın canını alabilirdi. Ve o gün dört can aldı!

(Kaynak, StoryfromKirkNowery: “TheStewardship of Life,” Page 118.

http://www.sermoncentral.com/illustrations/stories-about-stewardship.asp

• Okuduğunuz öyküde uçağın pilotu sahip olduğu kaynaklara nasıl kahyâlık yapmıştır? Nasıl bir sonuç ortaya çıkmıştır?

• Sizce bu olay farklı bir şekilde sonuçlanabilir miydi?


ÖĞRETİ

TANRI′NIN EVİNİN KÂHYALARIYIZ

Mezmurlar24:1-2’de, yeryüzünün ve içindeki her şeyin, dünyanın ve üzerinde yaşayanların Rab’be ait olduğu yazılmaktadır. Her şeyin sahibi Tanrı’dır.1.Korintliler 6:19-20 ayetlerinde, bedenlerimizin Tanrı’dan aldığımız Kutsal Ruh’un tapınağı olduğu ve bize ait olmadığı belirtilmiştir. Bizler kendimize veya başkasına değil, sadece Tanrı’ya aitiz.

Aslında bizler bu yaşam içinde hiçbir şeye sahip değiliz. Sahip olduğunu düşündüğümüz her şey Tanrı’nın bize sunduğu bereketler ve armağanlardır. Ve bizler bu bereketlerin ve armağanların kâhyalarıyız.

Kâhyalığın ne demek olduğu hakkında dersin giriş kısmında biraz konuşmuştuk.Kahya, Tanrı’nın sahip olduklarını, O’nun istediği şekilde saklamak, korumak ve geliştirmekle görevli kişidir. Kâhyalık, sorumluluklarımızı ve sorumluluklarımızla ilgili hesap vermeyi içeren bir bütündür.

Bizler acaba yaşamlarımızda nelere, nasıl kâhyalık etmekteyiz?

Tanrı’nın bize kâhyalık etmek için verdiği en önemli şeylerden biri “zaman”dır. Günlerimiz sayılıdır ve göz açıp kapayana kadar akıp gitmektedir. Zamanımızı nasıl kullandığımız çok önemlidir. Bu konuda her zaman ayık ve uyanık olmaya ihtiyacımız vardır.

Kâhyalık ettiğimiz diğer şey “bedenlerimiz”dir. 1.Korintliler’de de yazdığı gibi, bedenlerimiz Kutsal Ruh’un tapınağıdır. Bu nedenle bedenlerimizi kirletecek her türlü eylemden, istek ve arzulardan korumalı, Tanrı’nın adını yüceltecek şekilde kullanmalıyız.

Bizler ilişkilerimiz konusunda da kâhyalık görevini yapmaktayız. Sorumluluk taşıdığımız en önemli ilişki, Tanrı’yla olan ilişkimizdir. Tanrı’yla ilişkimiz ne kadar güçlü ve sağlıklı olursa, diğer ilişkilerimiz de bu ilişki aracılığıyla bereketlenecektir. Eşimizle, çocuğumuzla, kilisedeki kardeşlerimizle ve çevremizdeki herkesle ilişkimiz, Tanrı’nın bize verdiği kâhyalık sorumluluğunun içindedir.

Her birimiz Tanrı tarafından verilmiş ayrı ayrı yeteneklere sahibiz. Yeteneklerimizi dünyanın beğenisine göre değil, Tanrı’nın beğenisine göre kullanmalı ve geliştirmeliyiz. Tanrı bizi yeteneklerimizin de kâhyası yapmıştır.

Kâhyalık yaptığımız bir diğer konu da “para”dır. Para en çok bize ait olduğunu düşündüğümüz, sahiplendiğimiz konudur. Çalışıp emek harcayarak kazandığımızı, bu nedenle bize ait olduğunu düşünebiliriz. Her ne kadar bu konuda haklı gibi görünsek de, paranın asıl sahibi Tanrı’dır. Parayı nasıl kullandığımız konusunda da sahip olduğumuz sorumluluklar vardır.

Kâhyalık yapmak, sadık ve güvenilir olmayı ve kâhyalık yaptığımız kişiyi hoşnut etmeyigerektirir. Bizler, kâhyalık konumumuz ne olursa olsun, Tanrı’yı hoşnut edecek, O’nun isteğine ve beklentisine uygun ve O’nun adını yüceltecek kâhyalar olmalıyız.

Kâhyalık yaptığımız bir diğer konu da “para”dır. Para en çok bize ait olduğunu düşündüğümüz, sahiplendiğimiz konudur. Çalışıp emek harcayarak kazandığımızı, bu nedenle bize ait olduğunu düşünebiliriz. Her ne kadar bu konuda haklı gibi görünsek de, paranın asıl sahibi Tanrı’dır. Parayı nasıl kullandığımız konusunda da sahip olduğumuz sorumluluklar vardır.

Kâhyalık yapmak, sadık ve güvenilir olmayı ve kâhyalık yaptığımız kişiyi hoşnut etmeyigerektirir. Bizler, kâhyalık konumumuz ne olursa olsun, Tanrı’yı hoşnut edecek, O’nun isteğine ve beklentisine uygun ve O’nun adını yüceltecek kâhyalar olmalıyız.

dummy1

HAYATIN İÇİNDEN

NASIL BİR KÂHYAYIM

Verilen örnekleri okuyalım ve aşağıdaki soruları yanıtlayalım.

• Verilen örneklerdeki kişiler hangi alanlarda kahyâlığın sorumluluğunu yerine getirmemişlerdir?

•Hayatımızda veya çevremizde yaşanmış, yerine getirilmeyen kahyâlık örnekleri üzerinde düşünüp grubumuzda paylaşalım.

• Derya kaygılı gözlerle elinde tuttuğu kağıda bakıyordu. İş dönüşü posta kutusunda bulduğu kredi kartı ekstresiydi. Bu kadar büyük bir miktarı nasıl ödeyeceği konusunda hiçbir fikri yoktu. Daha iki ay önce gelen kredi kartı borcunu ödemek için babasından para istemiş ve bir sürü de öğüt dinlemişti. Ama bu sefer gelen borç daha da yüksekti. Kendi kendine “Sen hiç akıllanmayacaksın Derya!” diye çıkıştı.

• Suzan, Mert ve Ali öğleden sonraki kilise toplantısında tapınma grubunda hizmet edeceklerdi. Tapınma provası yapmak için kiliseye erken gelmişlerdi. Ama Suzan Mert’e geçen hafta yaşadığı olayı hararetli bir şekilde anlatıyordu. Ali bir süre Suzan ve Mert’in sohbetlerinin bitmesini bekledi. Ama konu konuyu açıyordu ve zaman gittikçe daralıyordu. Ali birkaç kere “Arkadaşlar çalışmaya başlayalım mı” diye uyarsa da onu pek dinlememişlerdi. Ali en sonunda dayanamayıp biraz daha yüksek ve kararlı bir sesle “Arkadaşlar toplantı zamanı iyice yaklaştı, sohbeti bırakın da hadi dua edip çalışmaya başlayalım” dedi. Mert “Amaaaaan hepsi bildiğimiz ilahiler, bu seferde çalışmadan çalıveririz” diye yanıtladı.

• Duygu son aylarda okulunda yaşadığı problemlerden dolayı sıkıntı içindeydi. Bu sıkıntılar aile içindeki ilişkilerine de yansımaya başlamıştı. Ailesi ve kilisedeki arkadaşları Duygu’ya her yönden destek olmaya çalışsa da, Duygu vurdumduymaz davranmaktaydı. Duygu’nun şeker hastalığından dolayı uyması gereken bir diyet programı vardı. Ama son haftalarda yaşadığı sıkıntıları bahane ederek diyetine uymuyordu. Bu nedenle de sık sık hastaneye, acile gitmek zorunda kalıyordu.


KUTSAL KİTAP ÇALIŞMASI

Matta 25:14-30 ayetlerini hep birlikte okuyalım. Aşağıdaki soruları yanıtlayalım.

• Yolculuğa çıkan efendi üç kölesini çağırıp onlara ne emanet etti?

• Bu üç köle kendilerine emanet edilen paralarla ne yaptılar?

• Efendi yolculuktan döndükten sonra tepkisi ne oldu?

• Efendi 1 talant emanet ettiği köleye neden sert davrandı?

• Kutsal Kitap’taki bu benzetmeden hayatımız için nasıl bir ders çıkarabiliriz?

dummy1

UYGULAMA

Bu dersimizde kahyâlık ve kahyâlığımızla ilgili sorumluluklarımız hakkında konuştuk. Bu hafta boyunca yaşamımızı gözden geçirelim. Tanrı’nın bize verdiği kahyâlık görevini nasıl yerine getirdiğimizi düşünelim. Acaba kahyâlığımızdan efendimiz, yani Tanrı hoşnut mudur? Neyi, nerede eksik veya yanlış yaptığımızı Kutsal Ruh’un ışığında bulmaya çalışalım. Eksikliklerimizi nasıl tamamlayabileceğimizi ve yanlışlarımızı nasıl düzeltebileceğimizi duayla Tanrı’ya sorup harekete geçelim.

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18