KUTSAL KİTAP ÇALIŞMALARI YARATILIŞ

dummy1

BAŞLANGIÇLAR (2)

GİRİŞ

dummy1

Altay Türklerinin Yaratılış Destanı’nı duymuşsunuzdur belki. Bu destan, Türk dünyasının kültürünü araştırıp gün yüzüne çıkaran bilim insanı Vasili Radloff tarafından 19. yüzyılda derlenmiştir. Evrenin yaratılışını, iyiliğin ve kötülüğün kaynaklarını, evrendeki düzeni konu edinen Yaratılış Destanı, Türkler tarafından kabul edilmiş eski ve yeni dinlerin, özellikle de şamanizmin izlerini taşır.

Şimdi bu destandan bazı parçalar okuyalım yüksek sesle. Koyu harfli paragraf insanla ilgilidir:

Yaratılış Destanı:

Daha hiçbir şey yokken "Tanrı Kara Han"la "su" vardı. Kara Handan başka gören, sudan başka görünen yoktu. Kara Han yalnızlıktan sıkılıp ne yapayım diye düşünürken su dalgalandı. "Ak Ana" çıktı. Kara Hana "yarat" diyip yine suya daldı.

….

Erlig bu insanların bu kadar güzel ve iyi olduklarını görünce Kara Handan onları kendisine vermesini istedi. Kara Han vermedi. Fakat Erlig onları kötülüğe sürükliyerek kendisine çekebiliyordu. Kara Han insanların bu akılsızlığına, Erliğe kanmalarına kızarak onları kendi başlarına bıraktı. Erliği yer altındaki karanlıklar dünyasının üçüncü katına kovdu. Kendisi için de on yedinci kat göğü yaratarak oraya yerleşti. İnsanları korumak için de meleklerinden birini gönderdi.

Erlig bu güzel göğü görünce o da kendisine bir gök yaratmak için Kara Handan izin aldı. Kendi göğüne tebaasını, yani kandırdığı kötü ruhları yerleştirdi.

Kara Han, Erliği dünyanın en derin katına sürdü. Bu güneşsiz, aysız, yıldızsız yerde dünyanın sonuna değin oturmasını buyurdu. Tanrı Kara Han on yedinci kat gökten kâinatı idare etmektedir. On altıncı kat gökte "Bay Ölkün" Altın Dağda, altından bir tahtta oturur. Yedinci katta "Gün Ana", altıncı katta "Ay Ata" oturmaktadır.

Kaynak: Nihal Atsız, Türk Edebiyatı Târihi (İstanbul, 1943)

Kutsal Kitap’taki Yaratılış anlatısına ne kadar benziyor, değil mi? Aslında yaratılışla ilgili destanlar pek çok kültürde benzerlikler taşır.

Bu efsanedeki insanın yaratılışı ile Kutsal Kitap’ın Yaratılış bölümündeki insanın yaratılışı anlatımı arasında ne gibi farklar var?

Toplumumuzda insanın yaratılışı konusunda neler anlatılır? Bizim inancımızla karşılaştırdığımızda farklılıkları nelerdir?

dummy1

ÖĞRETİ

dummy1

Yüksek sesle Yaratılış 1:1-2:3 ayetlerini okuyalım.

Her hikayenin bir girişi, gelişimi ve sonucu vardır. Yaratılış 1:1, Tanrı’nın binlerce yılda gerçekleştireceği planının başlangıç cümlesidir. Tanrı’nın varlığını hiç sorgulamadan, Tanrı’nın yaratıcı kimliğini en başından bize sunarak anlatmaya başlar. Bu giriş daha sonra İbrahim’le gelişecek ve İsa ile sonlanacak Tanrı’nın planının tartışmasız gerçek hikayesinin başlangıcıdır.

Yaratılış 1. bölümü şu dört ana kısma ayırabiliriz:

a) “Başlangıçta Tanrı” sözüyle başlayan, yedi günden önceki zaman
b) Altı gün boyunca yaratılanlar
c) Altıncı günün sonunda yaratılan insan
d) Tanrı’nın dinlenmesi

Birlikte bu dört kısma değineceğiz. Aralarda da sorularımız olacak. Her bir soruya geldiğimizde önce soruyu birlikte cevaplandıracağız, sonra kaldığımız yerden okumaya devam edeceğiz. Şimdi birinci kısımdan bakmaya başlayalım.

dummy1

a) “Başlangıçta Tanrı” sözüyle başlayan, yedi günden önceki zaman

“Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı”:

Tanrı yaratıcıdır ve O vardır. Gökleri ve yeri yaratmıştır. Gördüğümüz ve görmediğimiz her şeyi yaratan Tanrı’dır. “Gökler” Kutsal Kitap’ta iki anlama gelir; birincisi gördüğümüz gökyüzü, ikincisi ruhsal dünya, yani melekler gibi ruhsal varlıkların olduğu dünya.

Tanrı, Elohim: Kutsal Kitap’ın yapmadığı şey “Tanrı vardır”ı savunmaktır. Kutsal Kitap’a göre bunu savunmak gereksizdir, çünkü Tanrı vardır. “Akılsız içinden, "Tanrı yok!" der” denir Kutsal Kitap’ta (Mez. 14:1). Tanrı baştan beri yaratıcıdır; İbranice olarak “Breşit, bara Elohim”, yani “Başta yarattı Tanrı” ifadesiyle bunu anlıyoruz. O, evreni yaratmadan önce de ezelden beri var olandır.

Elohim, Kutsal Kitap’ta İbranicede Tanrı’nın isimlerinden biridir. Bu çoğul bir kelimedir. Üçlü Birlik’in ilk izlerini görürüz bu ifadede.

“Yer boş… yeryüzü şekilleri yok… engin karanlıkla kaplı... Tanrı’nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu”;

Tanrı henüz şekil vermeden, hayvanları ve insanları yaratmadan önceki durum bu sözlerle anlatılır. Tanrı’nın Ruhu yaratma işinde aktiftir. Yaşam veren Ruh’tur. Tanrı’nın yeryüzünü şekillendireceği ve yaşamla dolduracağı andan önce Kutsal Ruh’un burada olması önemlidir. Çünkü insana yaşamı sağlayan Ruh’tur. O olmazsa insan cansız bir etten ibarettir.

“Ruhun′u gönderince var olurlar, yeryüzüne yeni yaşam verirsin” denir yine Kutsal Kitap’ta (Mez. 104:30)

b) Altı gün boyunca yaratılanlar

Bu kısımda dikkatimizi en çok şu iki ifade çeker: “Olsun…” ve “Diye buyurdu…”

Bu iki ifade Tanrı’nın Sözü’nün yaratılıştaki rolünü açıklar. “Başlangıçta Söz vardı” diyor Yuhanna 1:1’de. Yuhanna 1:1-3 ayetlerini okuyup bu ifadeleri karşılaştıralım. Nasıl bir gerçekle karşılaşıyoruz? Açıklayalım.

Altı gün boyunca yaratılanlar aşağıda sırayla verilmektedir. Şemayı inceleyelim.

1. GÜN 2. GÜN 3. GÜN 4. GÜN 5. GÜN 6. GÜN 7. GÜN
‘Işık olsun.’

Gündüz ve gece
‘Suların ortasında bir kubbe olsun.’

Gök
‘Sular toplansın, kuru toprak görünsün.’

Kara ve deniz

‘Yeryüzü bitki, ot ve meyve ağaçları üretsin.’
‘Güneş, Ay, yıldızlar ve diğer gökcisimleri olsun.’ ‘Sular canlılarla dolsun, kuşlar gökte uçsun.’

Kutsadı; ‘Verimli olun çoğalın.’
‘Yeryüzü canlılarla dolsun.’

Altıncı günün sonunda yaratılan insan
‘Tanrı dinlendi.’

Şabat
             

c) Altıncı günün sonunda yaratılan insan

Yaratılışın doruk noktasında insanın yaratılması vardır.

Bu zamana kadar yaratılanların yaratılma nedenlerinden söz edilmez. Tanrı’nın insanı kendi suretinde yaratması tüm yaratılış efsanelerinden en farklı olandır, çünkü Tanrı insanla gerçek bir ilişki kurmak ve onunla yüceliğini paylaşmak istemişti. Hiçbir yaratık, ruhsal varlıklar bile, insan gibi Tanrı suretinde yaratılmış değildi. Mezmur yazarı şöyle diyor:

“Soruyorum kendi kendime: "İnsan ne ki, onu anasın ya da insanoğlu ne ki, ona ilgi gösteresin?" Nerdeyse bir tanrı yaptın onu, başına yücelik ve onur tacını koydun.” (Mez. 8:4-5)

Soru: İnsanın Tanrı suretinde yaratılması sizin için ne ifade ediyor? Kendi değeriniz ve etrafınızdaki insanların değeri açısından ne gibi bir düşünce değişikliğine ihtiyacımız vardır?

İnsan dediği zaman sadece Adem’den bahsetmiyordu. Yaratılan insanı erkek ve dişi olarak belirtmesi “insan” olmanın bir özelliğidir. Erkek ve kadın olarak Tanrı’nın gözünde değerliyiz ve insanız. Erkek ve kadın verimli olup çoğalmak ve dünyaya her yönden bakmakla görevliydi. Bu Tanrı’nın egemen olmayı da insanla paylaşmak istediğinin göstergesidir.

Yaratılış 1. bölümde insan ‘Tanrı kimdir’ sorusuna cevabı bulduğu gibi, “insan kimdir” sorusunun da cevabını bulabilir. İnsan Tanrı’nın benzeyişinde yaratılmıştır. Bu dünyada olmasının bir nedeni vardır.

Tanrı sonunda tüm yarattıklarına baktı ve “iyi olduğunu gördü.” Her şey iyiydi.

d) Tanrı’nın dinlenmesi

Yaratılışın 7. gününde Tanrı dinlendi.

7. günün önemi nedir? Neden o gün kutsandı? Şabat Günü’yle bağlantısı nedir?


ALIŞTIRMA

Aşağıdaki soruları birlikte cevaplandıralım:

  1. Çevre gönüllüleri veya hayvanseverler doğayı korumaya çalışan gruplar gibi görünüyorlar, bu sadece onların sorumluluğundaymış gibi. Ancak Yaratılış’a baktığımızda her şey Tanrı’nın eseridir. Bizim O’nun dünyadaki temsilcileri olarak bu dünyaya bakış açımız nasıl olmalıdır? Bizim sorumluluğumuz nedir?
  2. Otobüste giderken birden yan taraftan gelen arabanın kornasıyla şoför sinirlenir, camı açıp korkunç hakaretler yağdırır.
  3. İki yakın arkadaşın sokakta yürürken konuşmalarına tanık olursunuz. Aşağılayıcı sözlerle birbirlerine seslenirler ve buna da gülerek karşılık verirler. Artık bu sözlere alışmışlardır.

Tüm bu hakaretler, aşağılayıcı sözler ve birbirlerine edilen küfürlerle insanın “Tanrı suretinde” yaratılması gerçeği nasıl bir etki yaratıyor sizde? Buna karşı nasıl bir anlayış geliştirmeliyiz?

  1. Tanrı insanı kendi suretinde yarattıktan sonra onlara verdiği emirlere bakalım:
    1. Verimli olun çoğalın, yeryüzünü doldurun
    2. Denetiminize alın
    3. (Tüm yaşayan canlılara) Egemen olun
 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18