KUTSAL KİTAP ÇALIŞMASI

dummy1

BAŞLANGIÇ (10)

YARATILIŞ 9:1-17

TANRI’NIN NUH İLE ANTLAŞMASI

dummy1

GÖKKUŞAĞI

Aşağıda bir İnternet sözlüğünden alınmış ‘gökkuşağı’ sözcüğüyle ilgili bazı yorumlar bulacaksınız. Bu yorumları yüksek sesle okuyalım, ardından soruları sırasıyla birlikte cevaplandıralım:

  • Şu an itibari ile tüm İstanbul’u koca bir kuşak gibi saran, mükemmel doğa hadisesi...
  • Bir otobüs yolculuğu sırasında sabahın ilk ışıklarıyla hiç ummadığınız bir yerden çıkan içinize huzur dolduran bir ışık oyunu, bir illüzyon (sihir).
  • Gökkuşağı betondan kente giderken gerçeğiyle yer değiştiren güzellik.
  • Mutluluğun resminin çizilmiş hali gibi etki bırakan süper doğa olayı. Genellikle iç karartıcı olarak görülen yağmurun ardından göz kırparcasına çıkan güneşin etkisiyle gökyüzünde belirmesi, umutsuzlukların ardından yeni bir umudun belirişi gibidir adeta.
  • Boğazın bir ucundan öbür ucuna bir köprü gibi uzanan türünü gördüğümde "görüp görebileceğim en güzel manzara bu olmalı..." diye düşündüğüm doğa harikası.

Soru 1: Bu yorumlara baktığımızda, gökkuşağı insanlarda sizce ne gibi duygular uyandırıyor?

Soru 2: Siz gökkuşağını gördüğünüzde neler düşünüyorsunuz?

Gökkuşağı, bu çalışmamızda göreceğimiz gibi Tanrı’nın canlılarla yaptığı antlaşmanın simgesidir.

Şu ayeti okuyalım: “Ama RAB kendisinden korkanları sonsuza dek sever, antlaşmasına uyan ve buyruklarına uymayı anımsayan soylarına adil davranır.” (Mez. 103:17) 


GÖKKUŞAĞINA BAKARKEN

dummy1

Yağmurun ardından güneş açtığında güzel bir gökkuşağı ortaya çıkar. Eğer bu bölümü okumuşsanız Tanrı’nın bu vaadi her gökkuşağı gördüğünüzde aklınıza gelecektir: “Canlıları yok edecek bir tufan bir daha olmayacak.”

Bu antlaşma sözleri Nuh’un kurtulup şükran sunusu sunmasıyla başlar. Orada içinden söylediği övgüleri, şimdi Nuh ve oğullarına açıkça söylemektedir. Büyük bir tufan yaşamış, felaketten ve kaostan yeni çıkmış bir grup insan, şimdi Tanrı’nın esenliği ve bereketini görüyorlar, tadıyorlar, yaşıyorlardır. Buradaki ayetler, Tanrı’nın Yaratılış 1. bölüm 27-31. ayetlerde insana söyledikleriyle paraleldir. Tanrı “insanın her zaman kötü” olduğunu bildiği halde yine de yeni bir başlangıca izin vermiş, insanı bereketlemiştir. Burada yine Tanrı’nın bizimle birlikte olma isteği ve alçakgönüllülüğü gözlerimizin önüne serilir.

Bu bölümde, insana başka bir canlının etini yeme izninin şarta bağlandığını okuruz. Yaşam kutsaldır ve kan yaşamı simgeler. Yaşam Tanrı’nın gözünde değerlidir ve cinayetin, katliamın hakkını bizzat kendi arayacaktır. Bu yine Yaratılış 1. bölüme bir göndermedir; çünkü, Tanrı “insanı kendi suretinde yarattı”.

Soru: İnsanların Tanrı’nın gözünde bu kadar değerli olması, şu an bizim davranış, tutum ve düşüncelerimizi nasıl etkilemelidir?

dummy1

6. ayette, daha sonraları Musa’ya verilecek “göze göz, dişe diş” cezalandırma ilkesinin izlerini okumaktayız. Bu ilke şu an Hristiyanlar için bağlı bulundukları devletin yasaları çerçevesinde uygulanmaktadır. Yaşama saygı her toplum için önemlidir; ölüm cezası ya da başka cezalar şu an Tanrı’nın izniyle yönetimde bulunan hükümetlerin anayasa ve yasalarına göre yerine getirilmektedir.

9-10. ayetlerde Tanrı bir antlaşma yapar, söz verir: “Bir daha böyle bir tufan olmayacak!” Antlaşmalarda genelde iki taraf vardır. Ancak Kutsal Kitap’ta Rab’bin kendini bağlayarak, bir anlamda kendini sınırlayarak insanlara söz verdiğini okuyoruz. Tanrı bunun karşılığında insanlardan da itaat ve sadakat bekler.

Bu Nuh ile yaptığı ikinci antlaşmadır. İlki 6. bölümde geçer. Tanrı Nuh’un yanı sıra İbrahim, İsrail halkı ve Davut’la antlaşmalar yapmıştır. Yeşaya 54:9’da Nuh ile yaptığı bu antlaşmayı anımsatır ve kendi halkı için duyduğu merhametinin büyüklüğünü ve lütfunu bu antlaşmayla anlatır. (Lütfen bu ayetleri yüksek sesle okuyalım.)

Nuh ile yaptığı antlaşma, tek kişi ile yapılıyor gibi görünse de aslında tüm insanlığı ve tüm insanlık tarihini etkileyecek niteliktedir. Çünkü tufan nasıl tüm insanlığı yok ettiyse artık tufan ile insanlık yok olmayacaktır. Bunun görünür belirtisi de “gökyüzündeki yay”, yani gökkuşağıdır.

Gökkuşağı Tanrı’nın lütfunun işaretidir. İsa Mesih’in ölümü ve dirilişiyle sahip olduğumuz lütfu da her gökkuşağında anımsayabiliriz (İbr. 13:20). Tanrı antlaşmasına sadık bir Tanrıdır. Şöyle deniyor Yasa′nın Tekrarı 7:9’da: “Tanrınız RAB’bin Tanrı olduğunu bilin. O güvenilir Tanrı’dır. Kendisini sevenlerin, buyruklarına uyanların bininci kuşağına kadar antlaşmasına bağlı kalır.” 

Soru: Tanrı’nın insanoğluyla kendini bağlayan böyle bir antlaşma yapması sizde ne gibi düşünceler uyandırıyor?

dummy1

BİZİM GÖKKUŞAKLARIMIZ

Tanrı’nın antlaşma yapması, o antlaşmayı kimsenin bozamayacağı anlamına gelir; çünkü Tanrı kendi karakterine aykırı davranamaz. Tanrı Kutsal Kitap’ta birkaç antlaşma yapmıştır. İbrahim’le, Davut’la ve İsa Mesih’in çarmıhta ölüp dirilmesi ve göğe yükselmesiyle gerçekleşen Yeni Antlaşma.

Tanrı’nın Nuh ile yaptığı antlaşmanın sonsuza kadar geçerli olduğunu biliyoruz. Bu antlaşmanın bir sonucu vardır; bir daha tufan olmayacağını biliyor ve bu vaade güveniyoruz.

Yeni Antlaşma altında yaşayan bizler, İsa Mesih’te gerçekleşen bu antlaşmanın sonuçlarını nasıl yaşadığımıza bakalım:

Aşağıda Yeni Antlaşma ile gelen bazı sonuçlar vardır. Bunları okuyup kendi hayatımızda bu sonuçlara hangi tutum, davranış ve düşüncelerle karşılık verebileceğimizi aramızda konuşalım.

  a) Sonsuz yaşama sahibiz.

“Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Böyle biri yargılanmaz, ölümden yaşama geçmiştir.” (Yu. 5:24)

Bu gerçeğe nasıl karşılık verebilirim? Ölüm korkusundan artık özgürüm. Böylece artık korkmadan, Rab’be güvenerek yaşayabilirim.

  b) Tanrı’nın çocuğu oldum.

“Bakın, Baba bizi o kadar çok seviyor ki, bize “Tanrı’nın çocukları” deniyor! Gerçekten de öyleyiz. Dünya Baba’yı tanımadığı için bizi de tanımıyor.” (1Yu. 3:1)

Bu gerçeğe nasıl karşılık verebilirim? Sizin cevabınız nedir? Biraz konuşalım.

  c) Özgürüz.

“Rab Ruh’tur, Rab’bin Ruhu neredeyse orada özgürlük vardır.” (2Ko. 3:17)

Bu gerçeğe nasıl karşılık verebilirim? Sizin cevabınız nedir? Biraz konuşalım.

  d) Kutsal Ruh ile mühürlendim.

“Gerçeğin bildirisini, kurtuluşunuzun Müjdesi′ni duyup O′na iman ettiğinizde, siz de vaat edilen Kutsal Ruh′la O′nda mühürlendiniz.” (Ef. 1:13) 

Bu gerçeğe nasıl karşılık verebilirim? Sizin cevabınız nedir? Biraz konuşalım.

dummy1

UYGULAMA

Aşağıda bir tablo bulacaksınız. Bu tabloyu kendi gökkuşaklarımızla dolduralım.

Tanrı’nın sizin için yaptıklarını; Yeni Antlaşma ile sahip olduğumuz ayrıcalıkları; Tanrı’nın bize verdiği vaatleri bu tabloya yazalım.

Bu tabloyu dilerseniz görebileceğiniz bir yere asıp sık sık bunları hatırlayabilirsiniz.

Gökkuşaklarım:

Tanrı’nın Benim İçin Yaptıkları Yeni Antlaşma ile sahip olduğum ayrıcalıklar Tanrı’nın bana verdiği vaatler
 



   
 



   
 



   
 



   
 



   
 



   
 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18