KUTSAL KİTAP ÇALIŞMALARI YARATILIŞ

dummy1

YARATILIŞ 12-25. BÖLÜMLER

4. ÇALIŞMA: DOĞRULUK ve ANTLAŞMANIN KOŞULLARI

RAB’BİN AVRAM’A SESLENİŞİ VE AVRAM’A VERDİĞİ YANIT (YAR.15:1-21)

dummy1

DOĞRU KALMAK NE KADAR ZOR?

Aşağıda Eflatun’un ve Korney’in doğruluk üzerine iki özlü sözü bulunmaktadır. Bu sözler üzerinde düşünüp aşağıdaki soruları birlikte yanıtlayalım.

“Kötülük yapabilmek elinde iken, bütün ömrünü doğrulukla geçirmek çok güç ve övgüye değer bir şeydir.” (Eflatun)

Soru: Acaba Eflatun neden bütün ömrü doğrulukla geçirmenin hem güç hem de övgüye değer olduğunu söylemektedir? Bu zorluklar nedir? Biraz konuşalım.

“Doğruluktan ayrılmayalım derken, çoğu zaman suça ortak oluruz.” (Korney)

Soru: Korney’in bahsettiği bu çelişkinin nedeni nedir sizce? Birlikte cevaplandıralım.


RAB’BİN SESLENİŞİ VE YANITI

dummy1

Yar.15:1-21 ayetlerini grubunuzda yüksek sesle okuyun.

Bölümün ilk ayetinde okuduğumuz gibi, RAB Avram’a, “Korkma” diye seslenir. Avram Mezopotamya krallarını bozguna uğrattığı için (bir önceki bölümde anlatılır) bu krallıkların intikam almak için yeniden saldıracaklarından belki de korkuyordu. RAB Avram’ın yüreğini sakinleştirmek için, “Senin kalkanın benim, ödülün büyük olacak” der. RAB Avram’a, Sodom kralının ganimetine el sürmeyi reddettiği için “Ödülün büyük olacak” diye söz verir. Avram bu ödülü tüm yüreğiyle kabul etmek ister. Avram Kenan topraklarına geleli yaklaşık 10 ay olmuştur. Bu ödülü tüm yüreğiyle istiyordur ancak Avram’ın hala çocuğu yoktur, bu yüzden RAB’bin vereceği ödül “soyuna değil başka birine kalacak” diye itiraz eder. Ama RAB, “Öz çocuğun mirasçın olacak” diyerek soy vaadini pekiştirir. Avram’ı dışarı çıkartarak gökteki yıldızlara bakmasını ister. Soyunun gökteki yıldızlar kadar çok olacağını belirtir.

85 yaşındaki bir adamın bu sözlere inanması zor olmalıdır. Görünürdeki tüm olumsuz şartlara rağmen Avram, Tanrı’nın sözlerine tüm yüreğiyle güvenmeyi seçer ve O’na iman eder. RAB Avram’ın imanından hoşnut kalır ve bunu ona doğruluk sayar.

Burada “iman” ve “doğruluk” kavramları çok önemlidir. Doğruluk, kavramsal olarak aklanmayla yakın ilişki içindedir. Doğruluk günahkar insanlığın en büyük gereksinimidir. Tanrı doğru ve adildir. Tanrı benzeyişinde yaratılmış insanla Tanrı arasındaki ilişki Aden bahçesindeki ilk günahla birlikte kopmuştur. Bu ilişkiyi onarmak için insanlığın kendi gücüyle yapabileceği hiçbir şey yoktur. Sadece Tanrı, insanın ihtiyacı olan doğruluğu sağlayabilir. Tanrı’nın gözünde doğru sayılan bu kişilerden, Tanrı’yla aralarındaki doğru ilişkiyi yaşamlarının her alanında yansıtmaya gayretli olması beklenir.

Eski Antlaşma’ya baktığımızda Tanrı’nın vaatlerine ve antlaşmalarına iman edenlerin Tanrı’nın gözünde doğru sayıldığını görürüz. Yaşamlarını O’nun sözüne ve antlaşma kurallarına göre düzenlemişlerdir.

Soru: Eski Antlaşma döneminde insanlar “doğruluğu” kendi yaşamlarında ve Tanrı’yla ilişkilerinde nasıl yansıtıyordu? Biraz birlikte bu konu üzerinde konuşalım.

dummy1

Yeni Antlaşma dönemine baktığımızda ise “doğruluk”, Tanrı’nın Mesih İsa’ya iman edene bağışladığı bir armağandır. Mesih’in doğruluğu iman eden kişiye ait sayılır, iman eden kişi Tanrı’nın gözünde doğru kabul edilir. Böylece Tanrı’yla kopuk olan ilişkinin yerini yakın ilişki alır (Rom. 3:21-26).

Soru 1: Doğruluğumuz Mesih’e aitse, biz Mesih’e ait bu doğruluğu yaşamlarımızda nasıl yansıtabiliriz? Birlikte cevaplandıralım.

Soru 2: İyi işler yapmamızın bizim doğruluğumuza bir etkisi olur mu? Örnekler vererek bu konuda biraz konuşalım.

Bölümün devamında RAB Avram’la konuşmaya devam eder: “Bu toprakları sana miras olarak vermek için Kildaniler’in Ur Kenti’nden seni çıkaran RAB benim” der. RAB, Avram’ın kendisinin kim olduğunu, sözünü tuttuğunu ve Avram’ın hayatında hala etkin olduğunu anlamasını ister. Avram için Tanrı’nın sadakati güvenebileceği tek kayadır. Tanrı sadakatini Ur’dan ayrıldıktan sonra Avram’a defalarca kanıtlamıştır. Avram Tanrı’nın verdiği oğul vaadine iman eder ama toprak vaadi için güvence ister. Tanrı’nın Avram’a vereceği güvence, onunla yapacağı antlaşma olur. Bu antlaşmanın yükümlülükleri, Tanrı’nın daha önce Avram’a verdiği vaatler olacaktır.

Tanrı’nın Avram’la yaptığı bu antlaşma, eski Ortadoğu’da toprak alıp vermekle ilgili kraliyet antlaşmasına benzer. Böyle bir antlaşmada geleneğe göre bir takım hayvanlar kesilir ve karşılıklı dizilirdi. Sonra antlaşma yapacak kişiler kesilmiş hayvanların ortasından yürüyerek antlaşmayı tasdik ederdi. Kesilen hayvanların anlamı şuydu: kim kendine düşen sorumluluğu yerine getirmezse sonu bu hayvanlar gibi olacaktı, yani öldürülecekti.

dummy1

Ancak Tanrı’nın Avram’la yaptığı antlaşma farklıdır. Avram karanlık çökünce derin bir uykuya dalar. Daha sonra Tanrı’nın varlığını andıran bir ateş tek başına parçalanmış hayvanların arasından geçerek antlaşmayı onaylar. Böylece bu antlaşmanın yerine getirme sorumluluğunu yalnızca RAB’be ait olur. Yani antlaşmanın bütün vaatlerini RAB yerine getirecektir. Bu çok önemlidir. Bu antlaşmanın koşulları bir insana, yani Avram’a bağlı değildir ve koşulları bugün de geçerlidir. Çünkü RAB güvenilir, adildir ve antlaşmasına sonsuza dek sadık kalır. Bu antlaşmanın diğer önemi de, Tanrı’nın Mesih’in ikinci gelişiyle tamamlayacağı kurtuluş planının başlangıcı olmasıdır.

Soru: Sizce bu anlaşma tek taraflı değil de Avram’la yapılan bir antlaşma olsaydı ne gibi sonuçlar olabilirdi? Birlikte fikir yürüterek biraz konuşalım.

Ayrıca RAB görümde Avram’a soyunun geleceğini de anlatır. Mısır’da geçirecekleri yaklaşık 400 yıllık kölelik dönemini önceden bildirir. Ama bunun sonrasında onları kurtarıp vaat ettiği topraklara götüreceğini söyler. Böylece RAB bu kutsal antlaşma aracılığıyla Avram’la soyuna verdiği vaatleri pekiştirmiş ve vaat ettiği toprakları sonsuza dek Avram’ın soyuna vermiş olur.


BİZİM ORTAK OLDUĞUMUZ ANTLAŞMALAR…

Tanrı’nın Avram’la yaptığı, Mesih’in ikinci gelişine dek geçerli olan antlaşmanın vaatlerine bugün biz de ortağız. Pavlus Gal.3:6’da İbrahim’in gerçek çocuklarının iman edenler olduğunu söylemektedir. Bizler İsa′ya iman ettiğimizde İbrahim gibi doğru sayılırız. Yine Gal.3:6-8′de Pavlus, ′imanla aklanmanın′ Tanrı′nın ′dünyayı kutsama′ vaadinin gerçekleşmesi olarak açıklamaktadır. Bu vaat ayrıca Kutsal Ruh′un verilmesi (Gal. 3:13-14) ve mirasçı olma ayrıcalığını da kapsamaktadır (Gal. 3:29).

Yeni Antlaşma aslında İsrail ve Yahuda ile yapılan bir antlaşmadır (Yer. 31:3-34). Diğer ulusların Yeni Antlaşma′ya dahil olması Mesih′e güvenmelerine bağlıdır. Bu iman ulusları ′kök′e bağlı kılar (Rom. 11:17-24). Bütün vaatler Mesih’le birlikte görünür kılınmıştır ve bizler de Mesih′e bağlı olduğumuz için O’na iman edenler olarak bu vaatlere ve bu antlaşmaya dahilizdir (2Ko. 1:20; 3:7-10).

Daha önce de bahsettiğimiz gibi, Mesih’te birçok vaade sahibiz. Sahip olduğumuz vaatlerin bir kısmı aşağıda liste olarak verilmiştir. Bu vaatler düşüncelerimizin biçim almasında, yürek tutumumuzda ve eylemlerimizde bir değişim sağlamalıdır. Verilen listeyi yüksek sesle okuyalım. Bu değişimlerin genel olarak ne oldukları ve hayatımızı nasıl etkiledikleri hakkında grubumuzda konuşalım.

  • Aklandık (Rom. 3:21-31; Gal.2:16; 3:6-8)
  • Bağışlandık (Ef. 1:7; Kol. 1:14)
  • Günahın sonuçlarından ve köleliğinden kurtulduk (Rom. 6)
  • Tanrı’yla her zaman konuşabiliriz (İbr. 4:14-16; 1Se. 5:17)
  • Mesih içimizde, Mesih bizde, bizler de Mesih’teyiz (Gal. 2:20; Kol. 1:27; 2Ko. 5:17)
  • Kutsal sayıldık (İbr. 10:10,14; 1Ko. 1:30)
  • Kutsal Ruh armağanına sahibiz (Gal. 3:13; Rom. 8:9)
  • Yeni yaratık olduk (2Ko. 5:17; 1Pe. 1:3-5)
  • Tanrı beni sonsuz bir sevgiyle seviyor (Rom. 5:5-11; 8:31-39)
  • Tanrı sadakatini bize her zaman gösterir (1Se. 5:23-24, 1Ko. 1:9)
  • Her durumda Tanrı’ya güvenebiliriz (Özd. 3:5-6)
  • Tanrı ihtiyaçlarımızı karşılar (Flp. 4:19)
  • Tanrı dualarımızı yanıtlar (1Yu. 5:14-15)
  • Tanrı gücümüz ve kalkanımızdır (Mez. 18:1-3)
  • Tanrı bizi korur ve sıkıntılardan kurtarır (Mez. 34:19)
  • Mesih bizi her türlü sıkıntımızda ve denenmemizde anlar (Mez. 103:13-14)
  • Kutsal Ruh bizi güçlendirir (Flp. 2:13)
  • Tanrı bizi teselli eder (2Ko. 1:3-4)
  • Tanrı’da hiç tükenmez bir esenliğe sahibiz (Flp. 4:6-7)
  • Tanrı sonsuza dek vaadine sadıktır ve yerine getirir (Rom. 11:29)

dummy1

VAATLERE TUTUNURKEN ELİMİZ KAYIYOR MU?

Tanrı’nın en büyük kutsaması, daha önce bozulmuş Tanrı ile insan ilişkisini (Mesih’te sonsuza dek sürecek) Tanrı ile Tanrı’nın çocuğu ilişkisine dönüştürmesidir. Bizler Tanrı’nın çocukları olarak gerçekleşecek vaatleri imanla beklerken, aynı zamanda gerçekleşmekte olan vaatleri yaşamaktayız.

Yukarıdaki listeye yeniden bakalım. Biraz önce konuştuğumuz gibi bu vaatlere yürekten inanmak bizde değişim sağlamalıdır. Şimdi listeden iman etmekte ya da değişim sürecinde zorlandığımız vaatlerden iki tanesini seçelim. Bizi neyin zorladığını düşünerek, bulduklarımızı liste halinde yazalım. Önümüzdeki hafta boyunca bu vaatlerin yazıldığı ayetler üzerinde derin düşünüp Kutsal Ruh’tan bize anlayış vermesini ve zorlandığımız durumlar konusunda bizde etkin olmasını isteyelim.

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) ve kamu malı. Onun dışında:
2.resim: Telif hakkı atıfı: Distant Shores Media/Sweet Publishing [CC BY-SA 3.0 (https://creativecommons.org/licenses/by-sa/3.0)] url: https://media.freebibleimages.org/stories/FB_Abraham_Promise/overview-images/003-abraham-promise.jpg?1538658106 -- küçültülmüş
4.resim: Telif hakkı atıfı: Distant Shores Media/Sweet Publishing [CC BY-SA 3.0 (https://creativecommons.org/licenses/by-sa/3.0)] url: https://media.freebibleimages.org/stories/FB_Abraham_Promise/overview-images/007-abraham-promise.jpg?1538658106 -- küçültülmüş

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18