YAKUP

dummy1

YÜZLEŞMEYE DAİR (27:30-40)

KORKUYORUM

Büyük bir korkunun tam da dönemecinde,

Görmemek, yaşamamak için o anı,

Kaçmak, koşabildiğince, koşabildiğince

Yeter ki uzaklaşmak olsun ufacık bir dem ondan,

Hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilircesine,

Kaçmanın bir çaresi olmadığını bilircesine onlardan,

Aynalar;

Biliyorum sizden korkmanın faydasızlığını,

Size yaklaştıkça her adım bir nefes….

Hayır, korkuyorum,

Aynalar;

Yüzümü görmek istemiyorum,

Yüzümü her gördüğümde yüzleşmem gerekenleri hatırlamak,

Hayır, yapmayın bunu bana!

Okuduğumuz bu şiirin sizde uyandırdığı hisleri ve düşünceleri birbirimizle paylaşalım. Ardından şu soruları sırasıyla birlikte cevaplandıralım:

Soru 1: Sizce günahlarımızla, yanlışlarımızla ve zayıflıklarımızla yüzleşmekten neden korkarız? Birlikte yanıtladıktan sonra diğer soruya geçelim.

Soru 2: Bizi Tanrı’nın önünde kendimizle yüzleşmeye götürebilecek hangi adımları atabiliriz?


ESAVIN AYNASI

dummy1

Öncelikle Yaratılış 27:30-40 ayetlerini yüksek sesle okuyalım, ardından buradan okumamıza.

Esav’ın aynası, sahibi olduğu bir hakkı önce küçümseyip kardeşine “ilk oğulluk hakkı”nı sattıktan sonra bunu yaptığından dolayı artık kutsanamayacağı gerçeği ile yüzleştiği andır. Peki, bizim aynamız nasıldır, nasıl olmalıdır, ne zaman ortaya çıkar? Tam anlamıyla Esav’ın yaşadığı olayı yaşamasak da, biz de esasında birçok yüzleşme ile karşılaşmıyor muyuz? Bu çalışmamızda, karşı karşıya kaldığımız yüzleşme zamanlarında hangi tutum ve eylemlerimizin ön planda olduğunu düşünelim ve mümkünse az da olsa kendimizi Esav’ın yerine koyalım.

Soru 1: Sahip olduklarımızı kaybettiğimizde ne hissederiz? Biraz konuşalım, sonra diğer soruya geçelim.

Soru 2: Günahımızın belirginliğiyle ve sonuçlarıyla yüzleştiğimizde sizce nasıl bir yürek tutumuyla hareket etmeliyiz?

Hayat ciddi manada oldukça zor koşullar önümüze çıkarıveriyor. Günahın etki alanı o kadar büyük ki bizler de zor koşulların içine ister istemez dâhil olabiliyoruz. Bu zor koşulların en önemli tarafı, karşılaştığımız acılarla ve kayıplarımızla yüzleşmek. Bu yüzleşme meselesi yeni bir olgu değil zaten. Esav da yüzyıllar önce aynı yüzleşmeyi yaşadı. Kuşkusuz bu yüzleşmenin baş sorumlusu kendisi ve umursamaz tavrıydı.

Soru: Bizim Tanrı’nın planlarına karşı ilgisiz kalmamızın nedenleri ve sonuçları neler olabilir? Biraz konuşalım.

Kendinizi Esav’ın yerine koyun. Oldukça önemli olan ilk oğulluk hakkına sahipsiniz. Bunun sayesinde babanız tarafından kutsanacak ve bereketleneceksiniz. Hem o çağın toplumsal şartları açısından oldukça önemli hem de Tanrı’nın önünde ruhsal bakımdan önem arz eden bir durum. Olayın en hazin tarafı, Esav’ın neyi kaçırdığını -belki sadece dünyasal önemi itibariyle olsa da- hakkını kaybettikten sonra algılayıp üzülmesi. Sanırım kimse Esav’ın yerinde olmak istemez. Bununla birlikte Esav, her şeyini kaybettikten sonra bile kendinde hiç suç bulmuyor ve sadece Yakup’u suçluyor; ilk oğulluk hakkını küçümseyen kendisi değilmiş gibi… Esav, önce ilk oğulluk hakkını reddetti, sonra da bu hakkı kaybettiği için feryat etti.

Soru: Bizler, neden suçlarımızı, günahlarımızı gördüğümüzde bunlarla yüzleşmek yerine, onları görmezden gelerek ya da onlar için başkalarını suçlayarak çözüm bulmaya çalışırız sizce? Biraz konuşalım.

dummy1

Eminim ki, Tanrımız bizi kendi yardımıyla kutsallaştırmayı, O’nunla yürümemizi ve O’nun isteğine uymamızı amaçlıyor; diğer yandan bizi yenilemek, Mesih’te edindiği iyi amaç uğruna bize kendisine benzer bir karakter vermek istiyor. Bizi olgunlaştırmak istiyor. Bizim günahlı benliğimizi her gün daha da ezmemizi ve yok etmemizi istiyor. Bizler dünyanın çirkefliğinden uzak kalarak ışıkta yaşayalım diye çoğu zaman gözle görmediğimiz ruhsal bir mücadele veriyor. Bizler O’nun bu amacına “Evet” diyerek ve bu konuda istekli bir tutum takınarak iman hayatımıza devam etmeliyiz; Rab’bin bizlere vermek istediklerini ve bizim için tasarladıklarını görmezden gelmeden ve küçümsemeden. Yarın çok geç olabilir… Esav için çok geç olmuştu. Karşı karşıya kaldığı bu yüzleşme ona acı verdi. Bugün günahlı benliğimizden sıyrılmamak ve Tanrı’nın bizim için belirlediği yola dahil olmamak, bizim de ilerde karşı karşıya kalmak istemeyeceğimiz yüzleşmelere sebep olabilir. Esav ne iyi bir derstir bizler için!

Soru 1: Kendimizi düşündüğümüzde, yanlış kararların ve eylemlerin sonuçlarıyla yüzleşmemek için ne gibi öneriler getirirsiniz? Biraz konuşalım, sonra diğer soruya geçelim.

Soru 2: Günahlarımızın ve suçlarımızın sonuçlarıyla yüzleşmemiz gerektiğinde yürek tutumumuz nasıl olmalıdır?

Özet: Bizim payımıza düşen temel sorumluluk, Tanrı’nın Müjde’deki planı doğrultusunda, kendi hayatımızda Tanrı’nın yönlendirişine, bize göstermiş olduğu ilgiye kayıtsız kalmamaktır. Ancak dünyada olduğumuz gerçeği, yine de zaman zaman bu tip durumlarla karşılaşabileceğimiz anlamına geliyor. İşte bu zamanlarda İsa Mesih sayesinde tövbe kapısının sonuna kadar açık olduğu gerçeğini bilmek iyidir.

dummy1

RAB ETKİN

Aşağıdaki örnekleri tek tek işleyelim. Önce bir örneği yüksek sesle okuyalım. Ondan sonra, grup olarak örnekteki durumu değerlendirelim. Değerlendirmek için bu durumun olumlu ve olumsuz yönlerini belirtmek için duruma bir sıfat yakıştıralım. Örneğin:

Olumlu: Teşvik verici, moral verici, imanlıya yakışan, cesur, yardımcı vs.

Olumsuz: İtici, duyarsız, gösterişli, yapay, suçlayıcı vs.

Neden öyle düşündüğümüzü gruba anlatalım.

Şimdi aşağıdaki örnekleri okuyalım:

1.Yanlış Seçimler…

Ömer: Ben Mehmet’i gördüğüm zaman hep sevinirdim. Çünkü O’nda büyük bir müjdecilik vardı. Neredeyse her yerde Rab’bin yönlendirişi ile insanlara Müjde’yi paylaşıyordu. Tanrı O’nu Müjde’yi yayma konusunda daha fazla olgunlaştırabilirdi. Ama…

Yıldırım: Neden durdun? Ama ne?

Ömer: Hayatına bir kadın girdi. Maalesef İsa Mesih’e inanmayan bir kadın… Bugün Mehmet, halen zaman zaman kiliseye geliyor ama artık eskisi gibi Müjde’yi duyurmuyor.

dummy1

2. Tövbe Ettiğimizde ve Pişman Olduğumuzda…

dummy2 Sıradan insanların hayatlarında mutlaka dönüm noktaları olur. Ancak bir İsevi’nin hayatındaki dönüm noktaları çok ilginçtir. Tanrı benim iman hayatımda ilginç bir dönüm noktası gerçekleştirdi. İsa Mesih’e hayatımı vereli 1.5 yıl olmuştu. Bu süre boyunca yüreğimde sürekli hizmet etme isteği mevcuttu. Ama bir türlü yeni bir kapı açılmıyordu. Her pazar çay yapan, tuvaletleri temizleyen, Rab’bin Sofrası’nı hazırlayan kardeşleri gördüğümde de onlara yardım etmek içimden gelmiyordu. Ne de olsa oldukça basit ve sıradan görünen hizmetlerdi. Hatta içimden o kardeşleri küçümsüyordum. “Şunlara bak, kaç yıldır imanlılar ama halen çay yapıyorlar.” Bir gün kiliseye geldim. Toplantı saat 11:00’de başlayacaktı, ancak 10:50’de halen çay yapılmamıştı. Kilise önderim gelip çayı hazırlamamı rica etti. İstemeye istemeye gittim ve çayı yaptım. Ancak sonra anladığım büyük bir gerçeği fark ettim. Benim küçümsediğim bu hizmette Rab beni kullanmak istiyordu. Buna şaşırdım. Tanrı’nın o zamanki planı, beni o hizmette görmekti. Bundan sonra hizmete karşı bakış açım çok değişti. Tövbe ettim bu hizmeti küçümsediğim için. Yaklaşık 1 yıl çayı ben hazırladım. Bugünlerde ise kilisede yeni iman eden kardeşleri yetiştirmeye çalışıyorum.

3. Yüreğimiz…

dummy2 Gonca: Duru’nun yaşamından çok örnek alıyorum. İman hayatı boyunca birçok hatayla ve günahla karşı karşıya kaldı. Bütün bu günahlarını Rab’bin önüne bırakmak için hep çok büyük çaba gösterdi. Bu kiliseye ilk geldiğinde hayatında hiçbir şey düzgün değildi. Darmadağındı. Ama günahlarını zamanla görmeye istekli olduğunda Rab Duru’yu değiştirdi.
Kemal: Sen de Duru gibi davranabiliyor musun?
Gonca: Maalesef, benim sorunum, günahımı gördüğümde ondan kaçmak… Kendimde suç bulmamaya çalışıyorum, çevremdekileri suçluyorum, Tanrı’yı suçluyorum vs. Duru gibi olmak isterdim.

Şimdi her bir örnek için şu soruyu birlikte cevaplandıralım:

Soru: Örnekteki davranış nasıl daha yararlı olabilirdi, aklımızda canlandırıp grubumuzda paylaşalım ve birlikte bunun hakkında konuşalım.


UYGULAMA

Tanrı’nın önünde günah işlediğimizi ve O’nun vaatlerine karşı ilgisiz kaldığımızı fark ettikten sonra, doğru bir yürek tutumu takınmak son derece önemlidir. Bu hafta boyu şunları düşünerek dua edelim:

Günahlarımız, suçlarımız, hatalarımız ve Tanrı’nın isteğini göremediğimiz zamanların sonuçlarıyla karşı karşıya kaldığımızda neler yaptık, nasıl bir yürek tutumumuz oldu? Yürek tutumumuz nasıl olmalıydı?

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18