YAKUP

dummy1

TANRI’NIN VAATLERE SADAKATİ (28:10-22)

SADAKAT

ZOZO

dummy1

Sahibine olan sadakati ile dikkat çeken, adına filmler yapılıp Japonya′da heykeli dikilen ‘Hackiko’ adlı köpeğin hikayesinin bir benzeri Ordu′da yaşanıyor. 1.5 yıl önce henüz yavru iken aldığı köpeği Zozo’yu çok seven İsmail Öztürk, geçen yıl 10 Şubat 2014 tarihinde vefat etti. Öztürk, evin yakınında bulunan aile kabristanlığına defnedildi. Sahibinin vefatından sonra onun yokluğuna alışamayan Zozo, o günden bu yana her gün sahibinin mezarını ziyaret ediyor. Her gün mutlaka 5 dakika kadar sahibinin mezarını ziyaret eden Zozo, görenleri imrendiren bir sadakat ve vefa örneği sergiliyor.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/zozo-nun-vefasi-28582646/

Haberle ilgili şu soruları birlikte cevaplandıralım:

Soru 1: Zozo’nun hikayesini göz önüne aldığımızda, hangi duygular aklımıza gelmektedir?

Soru 2: Yaratılmış bir canlının sadakati bile böyleyse Tanrı’nın sadakati size göre nasıldır?


TANRI SADIKTIR

dummy1

Yaratılış 28:10-22 ayetlerini yüksek sesle okuyalım.

Şimdi de okuduğumuz kısmı düşünerek şu soruları sırasıyla birlikte cevaplandıralım:

Soru 1: Tanrı’nın vaadini ve planını anlamak nasıl mümkün olabilir?

Soru 2: Sizce Tanrı’nın insana duyduğu bu derin sadakatin sebepleri nelerdir?

Yakup’un hayatı pek çoğumuz için oldukça sansasyonel görünebilir. Kutsal Kitap’ta birçok yerde Tanrı, insan için tasarladıklarını açıklamıştır. Bu kısımda da Yakup’a oldukça özel planını açıklamaktadır. Bizlerin unutmaması gereken en önemli ilke, bu vaatlerin ne Yakup ne de bir başkası tarafından hak edildiğidir.

dummy1

Bilakis, Tanrımız yalnız ve yalnız kendi amacı doğrultusunda ve kendi seçimleri doğrultusunda insana yakınlık göstermiştir. Doğrudan Yakup nezdinde ifade etmeden şunu söylemenin oldukça büyük bir değeri var: Kutsal Kitap’ta ana kahraman her zaman Tanrı’dır. Yakup anlatısında da böyledir.

Bu kısmın başka önemli bir noktası, Yakup’un rüya aracılığıyla Tanrı ile ilk iletişimidir. Tanrı bu rüya aracılığıyla önceden bu zamana kadar gerçekleştirmekte olduğu antlaşmasını Yakup’la yinelemiş ve Yakup’un bu planın bir parçası olacağını ifade etmiştir. Bununla birlikte Yakup’un yine de adak adaması, gördüğü rüyayı tam olarak içselleştiremediği anlamına gelebilir. Daha net görmek için, daha emin olmak için -“Kuşkucu Tomas”ın yaptığı gibi- başka ve daha güçlü şeyler görmek istemiş olabilir.

Yakup’la devam ederek süregelen bu vaat İsa Mesih’te tamamlanmıştır. Bildiğimiz gibi, İsa Mesih bedenen Yakup’un (dolayısıyla İbrahim’in) soyundan gelmektedir. Yakup’a (İbrahim’den itibaren) verilen bu vaat, bütün dünyayı ilgilendiren çok başka bir gerçeğe işaret ediyordu. Bu sürecin sonunda İsa Mesih, nihai olarak yüce amacını bildirmiş, çarmıha gerilmiş ve üçüncü gün dirilerek yeni yaşamı müjdelemişti.

Belki “neden Yakup, neden İbrahim” diye sorabiliriz. Tanrı, bu insanlar yerine başka kişileri seçemez miydi? Öncelikle bu sorunun yanıtı hem evet hem hayırdır. Zira Tanrı bizlere her zaman neyi neden yaptığını açıklamak zorunda değil. Bizim burada görmemiz gereken en önemli noktalardan biri “Tanrı’nın Sadakati”dir. Tanrı, günahlarına rağmen insanla yaptığı antlaşmayı ve insana verdiği vaadi unutmadı. Bu soydan gelenler günah işlediğinde, Tanrı’ya güvenmediğinde ve uygun olmayan şekilde davrandıklarında Tanrı yine de onlarla sürdürdüğü antlaşmasına sadık kaldı. Yakup, aslında zaten vaadi miras alabilecekken Tanrı’ya güvenmeyip babasını aldattı ve ağabeyinden kaçmak zorunda kaldı. Buna rağmen Tanrı onu kaçtığı diyarda bulup vaadini tazeledi, Yakup’tan vazgeçmediğini Yakup’a gösterdi. Kuşkusuz akıl sınırlarımızı zorlayıcı bir şey bu… Ancak Tanrı’nın vaadi keskin ve kesindir. Bu yüzden bizler de bu çağda da Tanrı’nın bizler için tasarladıklarına sadık kalacağına inanmalıyız.

Soru: Tanrı’nın bu kurtuluş planını ve sadakatini düşündüğümüzde, kendi iman hayatımız için neler söyleyebiliriz?

Özet: İnsan olarak hepimiz kusurluyuz. Ancak Tanrı yine de bizimle yürümeye isteklidir. Tanrımız her şeyi kendi tasarısı ve zamanı doğrultusunda belirler. O’nun bütün çağlar boyu süren vaatlerine sadık kalacağına emin olabiliriz. Bizim eylemlerimize göre değil, kendi isteğiyle koşulsuz olarak bunu sağlar.

Bunun en mühim örneklerinden biri Yakup’tur. Yakup kendi günahının sonucu yüzünden kaçarken Tanrı ile karşılaştı ve O’ndan büyük bir vaat aldı. Tanrı Yakup’u günah işlemesine rağmen reddetmedi. Bütün bunlar, Tanrı’nın sadakatinin açık bir göstergesidir. O her şeye rağmen insan için tasarladıklarını gerçekleştirmeye devam eder. Bizler de Tanrı’nın bize her konuda sadık olduğunu görebiliriz.


BİLGİ KUTUSU

dummy1
Yakup’un Merdiveni: Yakup’un düşünde gördüğü, muhtemelen piramide benzer basamaklı bir yapıyı andırıyordu. Tanrı tepede oturur ve oradan evrene hükmeder; aynı zamanda melekleri aracılığıyla dünyaya iradesini vahyeder. Merdivenin göklerden aşağı inmesinin Babil’e bir gönderme olduğu düşünülür; zira Babil’de inşa edilmek istenen yapı yerden yukarı uzanan oldukça yüksek bir kuleydi ve insanın ilahların düzeyine ulaşıp tanrı olma isteğini ifade ediyordu. Burada Tanrı insana uzanmıştır; insana ulaşan yolu kendi açıp insanın düzeyine inerek ona vaatlerini bildirmiştir.

TEKRAR TEKRAR...

İnsanoğlunun günahla kaybettiği birçok değer var; bunlardan biri de kuşkusuz “sadakat”tir. Sadakat, insanın gözünde anlamını yitirmiş olsa da Tanrı’nın önünde canlı ve taptaze ayakta durmaktadır.

Bu kısımda iki kısa hikayeyi grup içinde birlikte okuyup daha sonra her hikaye için aşağıdaki soruları birlikte yanıtlayacağız. Her bir örneği okuduktan sonra şu iki soruyu yüksek sesle okuyalım ve baktığımız örneği düşünerek yanıtları birlikte cevaplandıralım:

Soru 1: Sadakatin Tanrı’nın önündeki değeri ve anlamı için neler söyleyebiliriz?

Soru 2: Sizce Tanrı’nın bu denli geniş sadakati olmasaydı dünya nasıl bir yer olurdu?

Sadakat… Ne Büyük Şey!

dummy2 Selim: Kutsal Kitap’ta anlayamadığım şeyler var. Bunlardan en önemlisi İsrail halkıyla ilgili. İsrail halkı birçok yanlışlıklar yapıyor, çok defa günah işliyor, Tanrı’yı hoşnut etmiyor. Ancak Tanrı, yine de onlarla yürümeye devam ediyor. Tanrı neden sürekli kendisine karşı gelen bu halka katlanıyor? İstese başka bir halk da seçebilir…
Gökhan: Elbette Tanrı istese başka bir halk seçer. Ancak kendi özü itibariyle bunu yapmayı tercih etmez. Kendine ve bana bak. Biz Tanrı’ya iman ettik. Ama Tanrı’ya iman ettikten sonra mükemmel bir insan mı olduk? Halen günahlarımız var ve biz halen hatalar yapıyoruz. Bazı zamanlar Tanrı’yı hoşnut etmiyor yaptıklarımız. Ama Tanrı yine de bizimle yürümeye devam ediyor. Bizden vazgeçmesi O’nun sadakatine terstir. Aynı durum İsrailliler için de geçerli. Tanrı başka bir halk seçmek yerine ne kadar büyük sadakati olduğunu göstermek istiyorsa biz buna ne diyebiliriz ki?

Sadakat Sınanabilir Mi?

dummy2 Yeşim: İnsan birçok şeyi hak etmeyebilir bu hayatta. Ben de öyleyim. İsa Mesih’e iman ettiğim yıllarda dünyada yaşanan savaşlar, ölümler, açlık ve kıtlıklar beni derinden etkiliyordu. Bunları her gördüğümde, özellikle ilk yıllarda, İsa Mesih’in tanrılığını sorguluyordum. Hatta bazı zamanlarda İsa Mesih’in gerçek olmadığını, gerçek olsaydı bunlara izin vermeyeceğini düşündüğüm de oldu.
Gözde: Peki düşüncelerin nasıl değişti? Ya da değişti mi?
Yeşim: Bütün bunları düşündüğümde insanın kendi kötü eylemlerinin sonuçlarının bizi bu hale getirdiğini gördüm ve Tanrı’nın insanın kötü davranışlarına rağmen halen bizlere -sana, bana, herkese- el uzattığını fark ettim. Ne olursa olsun dünyanın en kötü insanından bile vazgeçmek istemiyor Tanrı. Bunu fark ettikten sonra şöyle düşündüm: “Bizler hak etmediğimiz halde Tanrı’nın her zaman bize sadakatine sahibiz.” Böyle bir dünyada sadakat, en kötü insana karşı bile sabredebilir.


UYGULAMA

Bu hafta boyu Tanrı’nın hayatımızda bize sadık olduğu olayları düşünelim.

Hayatımızdaki hangi olaylara rağmen Tanrı bizimle yürümeye devam etti? Tanrı’nın sadakatini hayatınızın hangi alanlarında deneyim ettiniz?

Bu hafta bunlar hakkında düşünelim. Belki hatırladığımız olayları not alabiliriz ve Tanrı’ya bunlar için şükredebiliriz. Eğer isterseniz gelecek hafta bu olayları burada paylaşabilirsiniz. Bu sayede diğer kardeşlere de teşvik olabilirsiniz.

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18