YAKUP

dummy1

YAKUP’UN AİLESİ GENİŞLİYOR (29:31-30:43)

ÇATIŞMA

TEZ ÖFKELENMEZ

“RAB sevecen ve lütfedendir, 

Tez öfkelenmez, sevgisi engindir. 

Sürekli suçlamaz, 

Öfkesini sonsuza dek sürdürmez. 

Bize günahlarımıza göre davranmaz, 

Suçlarımızın karşılığını vermez. 

Çünkü gökler yeryüzünden ne kadar yüksekse, 

Kendisinden korkanlara karşı sevgisi de o kadar büyüktür. 

Doğu batıdan ne kadar uzaksa, 

O kadar uzaklaştırdı bizden isyanlarımızı. 

Bir baba çocuklarına nasıl sevecen davranırsa, 

RAB de kendisinden korkanlara öyle sevecen davranır. 

Çünkü mayamızı bilir, 

Toprak olduğumuzu anımsar.” (Mez. 103:8-14)

Bu mezmurda yazılanları düşünerek aşağıdaki soruyu birlikte cevaplandıralım:

Soru: Bu mezmur bize hangi gerçekleri düşündürüyor? Bunun üzerinde biraz konuşalım.


ÇATIŞMA

Yaratılış 29:31-30:43 ayetlerini yüksek sesle birimiz okusun. Okuduktan sonra aşağıdaki soruları birlikte yanıtlandıralım.

Soru 1: Bu Kutsal Kitap bölümü insan hakkında bize neler gösteriyor sizce? Biraz konuşalım, sonra diğer soruya devam edelim.

Soru 2: Bu Kutsal Kitap bölümü, Tanrı’nın karakteri, düşüncesi ve çalışma şekli hakkında bizlere neler gösteriyor sizce? Biraz konuşalım.

dummy1

Aile kavramı yüzyıllarca Ortadoğu topraklarında belirli bir düzene oturmuş ve zaman içinde köklü bağları ifade eder olmuştur. Yakup aldatılmış biriydi ve Kutsal Kitap metinlerinden anlıyoruz ki, kendisine kandırmacayla verilmiş ilk karısı Lea’yı sevememişti. Yakup’un Rahel’i de eş almasının ve aileyi genişletmek adına cariyelerden de çocuk sahibi olmasının ardından hanede bitmeyen bir çatışma başgöstermişti.

Lea’nın Rahel’le, Rahel’in Lea’yla çatışması, Lea’nın ve Rahel’in cariyelerinin birbirleriyle çatışmaları ve daha sonra çocukların da bu çatışmaya girmesi, bizlere günahın bedelini bu dünyada da görebilme ihtimalini açıkça gösterir. Zira hepimiz biliyoruz ki, Yakup babasını aldatıp kaçtığında bu günahın bir bedeli olacaktı. Yakup Tanrı’nın önünde bu günahı işledikten sonra kayınbabası tarafından aldatıldı ve sevmediği biriyle evlendirildi.Daha sonra sevdiği kadın için de çalıştı ve 14 yıl adeta köle gibi kayınbabasına hizmet etti. Yakup’un günah işleyip kaçması kendine 14 yıla mâl oldu. Üstüne üstlük, bu 14 yılda birçok acı yaşadı. Karılarının arasında kalıp onların çatışmaları arasında kaldı.

Soru: Tanrı, Yakup gibi hataları ve günahları olan birini neden kendi hizmetinde kullanmak istedi? Tanrı’nın buradaki amacı size göre nedir? Biraz konuşalım.

Evet, Yakup bütün bunları yaşarken Tanrı, Yakup’un hayatında bambaşka şeyler yapıyordu. Lea, Yakup tarafından sevilmese de Tanrı’nın yardımıyla Yakup’a çocuklar verdi. Mesih’in atası Yahuda, Lea aracılığıyla dünyaya geldi. Burada önemli olan nokta, Tanrı’nın insanları seçip yüce amacını gerçekleştirmek üzere aracı kılmasıdır. Lea, en değerli varlığı olan eşi tarafından değer görmezken Tanrı Lea’ya değer verdi. Yakup, kayınbabası tarafından aldatılan ve köle gibi çalıştırılan biri olmasına rağmen Tanrı, Yakup’a kayınbabasına kıyasla daha güçlü ve fazla davarlar sağladı. Tanrı, günah işleyen Yakup’u terbiye etti ve amaçlarını yerine getirmesini sağladı, Yakup’u bereketlemekten geri durmadı. Günah acı verir ve yüreğimizi yakar, ancak Tanrı günahın sonuçlarını kendi amaçlarını gerçekleştirmek üzere iyiye kullanabilir. Bu büyük bir paradoks ya da ironi gibi görünse de, Tanrı birçok zaman lütfunu ve işlerini böyle göstermiştir.

Önceki bölümlere bakarak ilerlediğimizde, Yakup’un baba evinden ayrılmasını bir “zorunlu göç” olarak adlandırmak, yanlış olmayacaktır. Yakup, Tanrı’nın kendi zamanında sağlayacak olduğu berekete kendi isteğiyle ulaştığında başına birçok dert geldi. Yakup günah işlemesine ve bu yüzden gurbette olmasına rağmen Tanrı, Yakup’u gözetti; Lea ve Rahel aracılığıyla İsrail’in on iki oymağını sağladı. Tanrı her durumda hak etmesek de bize yardım elini uzatmaya hazırdır. Aynı zamanda bu bölümde, Yakup ve diğer tüm aktörlerin ne kadar zayıf ve günahlı davrandıklarını görebiliriz. Şaşırtıcı olan ise, Tanrı’nın günahlı insanla çalışmaya bu kadar istekli olmasıdır…

Bizim kültürümüzde güzel bir söz vardır, “beşer, şaşar” denir. Hepimiz beşer olarak yanlışlar yapıyoruz, akılsız davranıyoruz ve günah işliyoruz. Tanrı bunlara rağmen yanlışlarımız ve günahlarımız konusunda bizi terbiye ederek (Yakup’u yaklaşık 20 yıl gurbette terbiye etti) bizi geliştirmeye devam ediyor. Hamdolsun ki böyle bir Tanrımız var!


BİLGİ KUTUSU

Çizgili, Noktalı, Benekli Sürü (30:37-43):

Bu kısımda Yakup’un kendi sürüsünü, yani mal varlığını dürüst olmayan bir yöntemle çoğaltmaya çalıştığını görüyoruz. Bu aslında o dönem halklarının kullandığı bir metottu. Bu tür büyü girişimleri elbette günahtı. Yakup, bu yöntemi muhtemelen putperest halklardan öğrenmişti. Bunu yaparak hem Tanrı’ya karşı günah işlemiş oluyordu hem de Lavan’ı aldatarak zenginleşmeye çalışıyordu. Tanrı kendi istediği şekilde ve kendi istediği zamanda Yakup’u zaten bereketleyecekti (bkz. Yar. 31:10-12). Sonuç, yöntemin işe yaramasından değil, Tanrı’nın Yakup’a verdiği kutsama vaadinden ötürü olumlu olmuştu.

dummy1

HAYATIN İÇİNDEN

Aşağıdaki kısa hikayeyi grup içinde birlikte okuyalım. Hikayenin ardından verilen soruları birlikte cevaplandıralım.

dummy1

Ufuk çizgisini gördüğümde “tamam” dedim. Buraya kadar… Yaşadığım bütün zevklerin, sevinçlerin ve acıların bittiği yerdeyim. Her şeyin tamamlandığı ve kim bilir her şeyin başladığı yerdeyim. Başlamak ve bitmek ne uzun ve ne zıt kelimeler diye düşündüm. Siyah ile beyaz gibiler. Aynı zamanda başlamak ve bitmek o kadar uzun kelimeler ki hayatımda ne zaman bir şeye başladıysam ya da hayatımda biten şeyleri gördüysem, bana her zaman bu süreçler zor gelmiştir. “Tamam” dedim. Artık ne kadar ileri gidebilirdim ki? Ufukları görmek, her şeye başlamak ve her şeyin bitmesine şahit olmak gibi.

İşte Nesrin de bu ufuk çizgisini görmüştü. Artık yorulduğunu, sıkıldığını ve sürekli yaşadığı kötü tecrübeleri düşünüp ağlıyordu. Hiçbir zaman iyi bir “imanlı, inanlı, Hristiyan vs.” olamadığını düşünüyordu. Tanrı ile ilişkisi de kötü sayılmazdı, ancak bir türlü yaşamının tam olarak düzelemediğini görmek, Nesrin’i derinden üzdü. Babasını haklı bulan ama babasının dediklerini yap(a)mayan bir çocuk gibi görüyordu kendini. Kendisi çocuk, babası Tanrı’ydı bu hayatta. Neden bu kadar zayıf ve dirençsiz olduğunu düşündü dünyaya karşı. On yıl önce İsa Mesih’i hayatına kabul eden biri olmasına rağmen halen neden günah işliyordu?

Aklına Davut geldi. Davut, Tanrı’yı bu kadar tanımasına rağmen Bat Şeva ile birlikte olup Bat Şeva’nın kocasını öldürtmüştü. Davut tövbe edip pişman olduğunda Tanrı onu affetmiş ve daha sonra da bu günahından ötürü terbiye etmişti. Aynı zamanda aklına Petrus geldi. Petrus, İsa Mesih’in hizmeti boyunca O’nunla hizmet etmiş, İsa Mesih’in on iki havarisinden biri olmuştu. Yine de İsa Mesih çarmıha gerilmeden hemen önce İsa Mesih’i inkar etmişti. Tanrı, Rab’bi inkar eden ve bundan derin pişmanlık duyan Petrus’u ilerleyen yaşında önemli hizmetler için kullanmıştı. Petrus, İsa Mesih’e inanmayan insanlara Müjde’yi duyurmuş ve birçok kilisenin kurulmasına aracılık etmiştir. Davut da Petrus da Tanrı’yı seven insanlardı. Tanrı’yı severken günah da işlemişlerdi, yalan da söylemişlerdi ama ikisi de yaptıklarından pişmanlık duymuşlardı ve Tanrı yine de onları iyi amaçlarını gerçekleştirmeye aracılık ettirmişti. Tanrı onları sevmekten vazgeçmemişti. Nesrin ufuk çizgisini düşündü. “Zayıflığın yolu ile Tanrı’nın yolu hiç kesişir mi? ” diye geçirdi içinden. Cevabını bulmuştu.

dummy1

Şimdi hikayede anlatılanları düşünerek şu soruları birlikte cevaplandıralım:

Soru 1: Bu hikayeyi okuduğunuzda kendi yaşamınızdan hangi benzerlikler gördünüz? Biraz konuşalım, sonra diğer soruya geçelim.

Soru 2: Bu hikayede anlatılanları düşününce, Tanrı’nın size yaklaşımı hakkında neler söyleyebilirsiniz? Birlikte biraz konuşalım.


UYGULAMA

Mümkünse ilk olarak beş dakikalık bir dua zamanı ayıralım. Tanrı’ya zayıflıklarımızı ve günahlarımızı bize göstermesi için içimizden dua edelim. Hafta boyunca bu konuda dua edip Tanrı’nın bize gösterdiklerini bir kağıda not edelim. Bu notları istersek sadece kendimiz okuyabiliriz, istersek yakın bir arkadaşımızla paylaşabiliriz. Bu notları okurken hayatımızı tekrar Tanrı’nın önüne getirebiliriz. Çünkü biliyoruz ki, Tanrı her durumda bizimle ilgilenmeye, bize sevgi ve sevecenlik göstermeye, bizi terbiye etmeye ve bizi yüce hizmetinde kullanmaya devam edecektir.

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18