TANRI TASARISINI GERÇEKLEŞTİRİR (Yar. 35. Bölüm)
TANRI ADAMI YAKUP
DENEYİM
“Bir musibet bin nasihattan iyidir.”
Bu atasözünü düşünerek şu soruları birlikte cevaplandıralım:
Soru 1: Bu sözü Yakup’un hayatına bakarak değerlendirecek olursanız, ne söyleyebilirsiniz? Biraz konuşalım, sonra diğer soruya geçelim. Soru 2: Siz kendi hayatınızda ders aldığınız olaylar yaşadığınızda nasıl tepkiler verdiniz? Tanrı böyle zamanları nasıl kullanır?TANRI ADAMI YAKUP
Yaratılış 35. bölümü yüksek sesle okuyalım. Bu bölümü okuduktan sonra aşağıdaki soruyu birlikte cevaplandıralım.
Soru: Yakup’un yaşadıklarını en başından itibaren hatırlamaya çalışalım. Bu bölümde okuduklarımızla karşılaştırdığımızda, Yakup’un yüreğinin ve davranışlarının hangi yönlerden değiştiğini söyleyebiliriz?
Yıllarca gurbette yaşayan, zor durumlarda kalan, bir zamanlar aldatan, sonra da aldanan adam Yakup, Beytel’e giderken tam bir itaat ve güven ile yola çıkıyordu. Bir zamanlar Tanrı’ya sunak yaptığı yere, Beytel’e doğru giderken yüreğindeki umut ve güven mutlaka kendisine güç vermişti. Ağabeyi Esav’dan kaçıp Paddan Aram’a doğru yola çıktığında ürkek, kaygılı ve korku dolu bir yürekle yürüyen Yakup, şimdi Beytel’e doğru yola çıkarken Tanrı’ya güvenen bir adamdı.
Aslında kendi oğullarının işlediği günahtan ötürü Beytel’e yola çıkmıştı Yakup ailesiyle. Ancak burada temel bir fark vardı, Tanrı kendisine “Beytel’e yerleş!” demişti. Geçen yıllar içinde Yakup yaşadıklarından ders çıkarmış, Tanrı’yla ilişkisi gelişmiş, Yakup’un Tanrı’ya alçakgönüllülükle itaat etme isteği artmıştı. Öyle ki Paddan Aram’a giden Yakup nerede, Beytel’e giden Yakup nerede diyebiliriz!
Soru: Yakup’un hayat hikayesindeki hangi olaylar onun Tanrı’yı daha yakından tanımasına ve O’na itaat etmeye artan ölçüde yönelmesine sebep oldu sizce? Biraz konuşalım bununla ilgili. Hatırlamakta zorluk çekiyorsak konuşurken bir yandan da Kutsal Kitabımızın Yaratılış 25. bölümünden itibaren Yakup’un hayatını hızlıca gözden geçirebiliriz.
Bu kadar olay ve sıkıntıdan sonra -birçoğu insanların günahlarından ötürü yaşanmıştı- Tanrı kendi amacını ve isteğini gerçekleştirdi ve halkını Beytel’e götürdü. Bizim Tanrımız işte böyledir! Karmaşık yolları benimseriz, günah işleriz ve doğamızın zayıflığı yüzünden zaman zaman düşeriz. Ancak Tanrı geçen yılları ve insanların günahını görmezden gelir, insanı eğiterek ve terbiye ederek, vaadini yine aynı insan aracılığıyla sürdürmeye devam eder.
Tanrı ile güreşti ve Tanrı onun kendisini yenmesine izin verdi. Ama Tanrı’nın bunu yapmaya izin vermesinin nedeni, Yakup’u tekrar kazanmak, O’nu kendisine itaat eden ve güvenen bir adam olarak görmek istemesiydi.
Evet, Tanrı’nın yolları ve zamanı bizi şaşırtır. Tanrı, insanı eğitmekten ve sevgisiyle yola getirmekten vazgeçmez. Tanrı Yakup’tan vazgeçmedi ama Yakup da O’ndan vazgeçmedi. Kusurlu ve günahları olan bir adam olmasına rağmen Tanrı’nın çağrısına kulak verdi ve en sonunda Tanrı’yı can kulağıyla dinleyerek Beytel’e gitti. Dikkatimizi çeken diğer bir nokta ise, artık Beytel Mısır’a kadar İsrail’in vatanıdır. Bu demek ki, artık oradan oraya göçme devri bir süre için de olsa son bulmuştu.
Soru: Tanrı’ya itaat etmeye neden ihtiyaç duyarız sizce? Ya da buna gerçekten ihtiyacımız var mı? Biraz konuşalım.
İnsan değişmekte ve olgunlaşmakta zorlanır, bu kesindir. Yakup da bunun önemli bir örneğidir. Tanrı’nın insanı tutuşu ve kendi vaadine bağlılığı takdire ve övgüye şayandır. Yakup’un da en sonunda O’nun iradesine boyun eğmesi ve Tanrı’yı hayatının merkezine alması da Tanrı’nın planlarının başarılı olduğunu bize gösterir. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz çünkü Tanrı, Yakup’a Beytel’e gitmesini söylediğinde Yakup itaat ve kararlılıkla yola koyulmuştur.
Tanrı′nın zamanı ve planı oldukça derindir. Yakup, en sonunda Tanrı′ya tam olarak itaat etti ve Beytel′e yerleşti. Hayatımızda Tanrı′nın planlarına sadık kalmalı, O′nu sabırla beklemeli ve itaat etmeliyiz.
HAYATTAN…
Hayatımızda Tanrı’ya itaatimizi ve Tanrı’yı hayatımızın merkezine almamızı engelleyen birçok faktör var. Bunlar çok çeşitli olmakla beraber birçoğu da kendi içimizden, yani benliğimizden gelenlerdir.
Şimdi hep birlikte bir çalışma yapacağız. Bu çalışmayla kendi davranışlarımızı görmeyi amaçlıyoruz.
Elimize bir kağıt kalem alalım. Kendimize büyük bir çember çizelim. Bu çemberi kendi hayatınız olarak düşünün. Kalemimizi alalım, çemberin ortasına İsa Mesih yazalım. Çemberin kenarına ve çemberin merkezine de yazacaklarımız var ama şimdi birkaç dakikalığına sessiz kalıp içimizden dua edelim ki Rab yüreğimizdeki gerçekleri aydınlatsın. Dua ettikten sonra devam edelim.
Çemberin kenarına hayatımızda İsa Mesih’e uygun görmediğiniz davranışları yazalım. Çemberin merkezinin yakınına da, Tanrı’ya itaat ettiğimiz ve teslim olduğumuz davranışları yazalım. Yazdıklarımızı herkesle paylaşmak zorunda değiliz ama grup içinden biriyle en azından aşağıdaki soruları cevaplandırdıktan sonra birlikte dua edebilirsek iyi olur.
Şimdi yazdıklarımızı düşünerek şu soruları kendimiz için cevaplandıralım:
Soru 1: Halen kimi davranışlarımız çemberin merkezine uzaksa, bunun sebepleri sizce neler olabilir? Paylaşmak isteyenler bu konuda biraz konuşabilirler, sonra diğer soruya geçilsin.
Soru 2: Bu davranışlardan özgür olmak için neler yapabilirsiniz sizce? Birlikte değerlendirelim, konuşalım.
UYGULAMA
Az önceki çalışmamızda bir arkadaşınızla konuşmuştunuz.
Bu hafta ise isterseniz yine bu arkadaşınızla bu davranışlarınız (çemberin merkezine uzak olan) hakkında düşünmek, konuşmak ve dua etmek için iletişim içinde olun. Zamanınız varsa buluşun bir çay için. Zamanınız yoksa yazışın.
Davranışlarınızın devam edip etmediğini gözlemlemeye devam edin. Eğer hala bir düzelme yoksa bunun nedenlerini kilise içinde açıkça konuşabileceğiniz biriyle, yani kilise önderlerinizle veya imanda olgun kardeşlerle görüşme sağlayarak danışabilirsiniz.
• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.
Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.