KUTSAL KİTAP ÇALIŞMALARI YARATILIŞ

dummy1

YARATILIŞ 37-50. BÖLÜMLER

4. ÇALIŞMA: YUSUF NASIL BİRİ?

SADIĞIM, ÇÜNKÜ SENI SEVIYORUM (YAR. 39:7-23)

dummy1

BENİ SEVDİN RAB!

Polikarp’ın hikayesini duydunuz mu?

Kendisi İzmir kilisesi piskoposuydu (MS. 69-155). İzmir’de yaptığı onca hizmetten sonra dönemin yöneticisi tarafından yakalanır. Küfürler ve bağrışmalar arasında halkın önüne çıkartılır. Eğer İsa’yı reddetmezse öldürüleceği söylenir.

Polikarp ise, “86 yıldır O’na hizmet ediyorum. Beni bir kere bile incitmedi. Şimdi Kralım ve Kurtarıcıma nasıl küfrederim?” der. Yakılarak idam edilir.

Soru 1: Polikarp’ın bu bağlılığını nasıl açıklarsınız? Birlikte biraz konuşalım, sonra diğer soruya geçelim.

Soru 2: İman hayatınızı sürdürürken hangi durumlarda sizi zorlayan seçim anları yaşadınız? O durumlarda nasıl davrandınız? Tanıklıklarımızı paylaşalım.


SADAKATİM SENİN SEVGİNDEN GELİR

dummy1

Aşağıdaki yazıyı yüksek sesle okuduktan sonra yazının ardından verilen soruları birlikte yanıtlayalım.

Tanrı’nın kurtuluş planı Yusuf aracılığı ile devam etmekte.

39. bölümün ilk ayetlerinde Yusuf hakkında bir şeyler öğrendik. Yusuf çalışkan, dürüst, akıllı, liderlik vasıflarına sahip bir insan. İnsanlar tarafından da seviliyor. Potifar’ın onu bir görevden diğerine yükseltmesi başka nasıl açıklanır?

Yusuf dünyanın önüne çıkacak Allah’ın adamı olarak hazırlanmakta. Plan, Tanrı yolunda eğitilmiş bu gencin kurtuluş planını yürütebilecek kişi olarak şekillenmesi, denenmelerde Tanrı ile zafer kazanması ile ilerleyecektir. Yusuf’un değişimi firavunun önüne çıktığında Tanrı’yı yüceltecektir.

Yusuf’un nereye doğru ilerlediğini görerek büyük resme bakarsak geçtiği zorlu yolları daha iyi kavrarız. Bu genç, dünya sahnesine çıkarken Tanrı’nın değerleri ile giyinmiş, Tanrı’nın ahlakı ile süslenmiş, kurtuluş planını yürütecek bir adam olarak donatılmakta.

39:7 ayetinden itibaren şu soruyu yanıtlayacağız: “Yusuf ahlaklı bir insan mı?”

Zina veya cinsel ahlaksızlık gibi önemli günahları ortaya çıkmış insanlarla ilgili ortak bir kanı vardır. Bu insanlar için normalde bu tür bir günaha bulaşacak biri gibi görünmediği söylenir. Bu tür günahlar genelde saklı, gizli yaşandığı ve dışarıya yansıtılmadığı için ortaya çıktığında “hiç öyle görünmüyordu,” “çok iyi biriydi” sözünü aklımızdan geçiririz. Bu açıklamadan sonra şimdi Yusuf’a bir daha bakalım. Bu dürüst, çalışkan, erdemli görünen, herkes tarafından sevilen genç adam (kardeşi Yahuda gibi) ahlaki sapmalar yaşayacak mı ve bunlar sır olarak kalacak mı?

39. bölüm 7. ayetten itibaren sonuna kadar yüksek sesle okuyalım. Okuduktan sonra aşağıdan okumamıza devam ederiz.

Mısır kültüründe de eşin zinasını meşru kılan, normal gören bir düşünce yoktu. Potifar’ın karısının yaptığı kendi kültüründe de Yusuf’un kültüründe de yanlıştı. Ancak Potifar’ın karısının cinsel ahlaksızlığı kültüre, zamana, yere göre değişmeyen günah bilincinden, beden yasasından geliyor. Bu, Yusuf’un zamanında nasılsa günümüzde de aynıdır. Yusuf’un köle olarak çalıştığını, sürekli istemediği şeyler yaptırılması için zorlandığını, sınırları olduğunu ve dayanamaması halinde ahlaksızlığına bir bahane bulabileceğini biliyoruz. Yusuf bu kadınla birlikte olsaydı bunu gizler, muhtemelen iyi ama korku dolu bir hayat yaşardı.

Sosyal bir deneyde deneklere ahlaksız teklifte bulunulur. Deneklerden birkaçı, “Maalesef ben evliyim” cevabını verir. Ortada yakalanmak, elindekini kaybetmek, normal hayat tarzının bozulup sorun yaşayacağı gerçeği olmasaydı acaba kaçı bu teklife evet derdi? Zira geri kalan birçok evli olmayan denek teklife olumlu cevap verdiler. Bir deney olduğunu anlayınca da yüzlerinin gösterilmesini istemeyip oradan uzaklaştılar.

Yaratılış 39:8-9 ayetlerine bakarsak, Yusuf’un bu ahlaksız teklifi reddetmesinin ana nedenini bulabiliriz: “Ama Yusuf reddetti. “Ben burada olduğum için efendim evdeki hiçbir şeyle ilgilenme gereğini duymuyor” dedi, “Sahip olduğu her şeyin yönetimini bana verdi. Bu evde ben de onun kadar yetkiliyim. Senin dışında hiçbir şeyi benden esirgemedi. Sen onun karısısın. Nasıl böyle bir kötülük yapar, Tanrı′ya karşı günah işlerim?””

Yusuf kendisine gösterilen sevgiye, alakaya, güvene kötülük ile karşılık vermez. Bunun bir günah olduğunun farkındadır. Az önce sözünü ettiğimiz sosyal deneyde sonuç, insanların kimse görmese veya ayıplamasa günaha meyletme ihtimallerinin yüksek olmasıdır. Yusuf’un korkusu sevdiği, ona değer veren kişileri üzme, sevgilerine karşılık verememe korkusudur. Bu bütün ahlaki değerlerde böyledir. Başkası bakmıyorsa yalan söyleyebilir miyiz, küçük hırsızlıklar yapabilir miyiz, başkasının haberi olmayacaksa onun hakkında konuşabilir miyiz? Korku iyidir! Ama hangi korku? Yakalanacağınız, günahınızın ortaya çıkacağı korkusu, daha yalan, daha gizlilik, daha günah getirir. Ancak Yusuf’un, Tanrı’nın ve etrafında ona güvenen insanların sevgisine laf getirme korkusu, sevgisini hor kullanma korkusu, sağlıklı bir korkudur.

dummy1

Sana ihanet etmeyene ihanet etme! Bu karşılıklı sevgi denklemi Yusuf’un hayatı için tam anlamı ile gerçekleşmeyebilir. Çünkü Yusuf’un durumu ile Eyüp’ün durumu aynıdır. Her şeyini kaybettikten sonra Eyüp’e ‘lanet oku’ diyen karısına verdiği cevap kulaklarımızda yankılanmakta: “Rab’den gelen olumlu şeyleri kabul edeyim de olumsuz olanları kabul etmeyeyim mi?” Yusuf da, Eyüp de Tanrı’ya duydukları güvenle geçtikleri bu yoldan, Tanrı onlara yardım ediyor gibi gözükmese de, başarı ile çıktılar. Yusuf’un da Eyüp’ün de bu güven sözlerinden sonra koşulları değişmedi. Hala olumsuz koşullar içindeydiler, hatta Yusuf gösterdiği bu ahlaki dürüstlük sonucu hapse atıldı. Ancak buradaki zafer nedir ve yenilgi nedir, buna dikkat etmek gerekir.

Durumumuz kötüye gitmiş olmasına rağmen Tanrı’ya duyduğumuz sevgiye, sadakatimize leke getirmemiş olmak zafer midir, yenilgi midir? Hemen cevap vermeyin! Daha Yusuf’un hikayesi bitmedi. Size bir ipucu vereyim. Böylesi bir iman eylemi Rab’bin gözünde çok değerlidir. Rab kendisine, “seni seviyorum” diyenlerin, bunu yürekten yerine getirmesinden hoşlandığı kadar neden hoşlanır acaba?

Yakalanmanın getirdiği korku değil, sevgiyi lekelemenin korkusu Yusuf’un iman eyleminin altında yatıyor. Sevgimdir, benim bağım. Beni, senin yakınında tutar. Savrulmadan, fırtınanın ortasında demirlemiş bir gemi gibiyim senin sevginde.

Soru 1: Siz bu yazılanlar hakkında neler düşünüyorsunuz? Biraz konuşalım, sonra diğer soruya geçelim.

Soru 2: Olumsuz koşullar içindeyken Yusuf’un tutumu bize nasıl örnek olabilir? Birlikte cevaplandıralım.


SEVGİN BANA YOL GÖSTERİR

Ahlaki değerlerimiz yere, zamana, kültüre göre değişmemeli. Hareket, tavır ve tepkilerimiz tanıklığımızı, ruhsal büyümemizi ve çevremizdekileri etkiler. Aşağıdaki örneklere bakarak şu soruyu her örnek için soralım:

Soru: Bu kişilerin davranışı ve göreceği olası tepkiler kendilerini ve tanıdıklarını tanıklık ve ruhsal büyüme konusunda nasıl etkiler? Birlikte üzerinde düşünerek cevaplandıralım.

dummy2 1. Örnek
Zehra, İngiltere’de imanlı bir aileyle kalıyordur. Önderin kızı ona kilise gençleri ile zaman geçirmeyi önerir. Ancak Zehra bu gençlerin ortamının kendi kilisesindekilere benzemediğini görür. Gençlerin neden bu kadar Mesih kültüründen uzak olduğunu düşünürken kendisine bir bardak içki uzatırlar.

dummy2 2. Örnek
Salih markette çalışmaktadır. Arkadaşı kendisine pakette 1 kilo et uzatır. Salih arkadaşının bu eti neden verdiğini anlamaya çalışan gözlerle bakarken arkadaşı fısıldayarak, “Kendime de aldım, hiç kimsenin ruhu duymadı,” der.

dummy2 3. Örnek
Adil eşinin evde olmadığı bir gün yakın arkadaşını film seyretmek üzere davet eder. Arkadaşının seçtiği filme baktığında filmin müstehcen olduğunu görür ve onaylamaz. Arkadaşı, “Ya sen ne kadar eski kafalı bir adamsın!” diye Adil’e çıkışır.

dummy2 4. Örnek
Selma üst komşusu ile yakın bir arkadaşının dışarı çıktığını görür. Selma’nın kendilerini gördüğünü fark eden komşusu Selma’ya yaklaşır ve, “Bir arkadaşla buluşmaya gidiyorum. Kocam sorarsa, ‘Alışverişe çıktı, hemen gelecek,’ dersin” der.

UYGULAMA

Geçen hafta hizmet konusunda konuşmuştuk. İş yerinde, evde, okulda hizmetimiz ile nasıl Tanrı’yı yüceltebileceğimiz konusunda düşündük ve harekete geçtik mi? Yaşadığınız olaylar varsa şimdi konuşalım.

Yusuf’un denendiği ahlaki konular bizim hayatımızda da karşımıza çıkıyor. Aslında bu yolla her gün önümüze Rab’bin sevgisini yüceltecek seçim fırsatları çıkmaktadır. Bazılarından zaferli çıksak da bazılarından yenilgi ile ayrılıyoruz.

Hepimiz her hafta zina konusunda denenmeyebiliriz ancak yalan söylemek, dedikodu yapmak, hakkımız olmadığı halde bir şeyleri götürmek vb. konularında tepkimiz her zaman aynı değil. Büyük denizde yüzebiliyorken küçük bir derede boğulabiliriz.

Siz Yusuf’un denenmelerine benzer durumlar ile karşılaştığınızda nasıl tepkiler vereceğinizi düşünün. Hafta boyunca bu konularda hazırlıklı odaklanmış bir şekilde beklediğinizde tepkilerinizin Mesihsel yönde değişip değişmediğini gözlemleyin. Denenmelerden geçerken bize yardımcı olabilecek şöyle bir karar verebiliriz kendimiz için: “Ahlâki değerlere bağlılık yere, zamana, kültüre göre değişmez. Sevgiden kaynaklanan özdenetimi kendime kalkan ediyorum şimdi!”

Gelecek çalışmamızda bunları paylaşmak ve kardeşleri yüreklendirmek üzere deneyimlerinizi not edin.

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) ve kamu malı. Onun dışında:
2.resim: Telif hakkı atfı: Distant Shores Media/Sweet Publishing [CC BY-SA 3.0 (https://creativecommons.org/licenses/by-sa/3.0)] url: https://media.freebibleimages.org/stories/FB_Joseph_Prison/overview-images/009-joseph-prison.jpg?1538658274 -- compressed

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18