GENÇLİK SERİSİ İTAAT (1)
GÜVENİRİM, DİNLERİM!
KİMİ ARARDIK?
- Başımız bir derde girdiğinde veya çok acil yardıma ihtiyacımız olduğunda ilk önce kimi arıyoruz?
- Aklımıza hemen gelen bir isim var mı?
- Sizce neden özellikle bu kişi veya kişiler aklınıza geldi?
KERTERİZ
Aşağıdaki yazıyı grubumuzda yüksek sesle okuyalım ve yazıdan sonraki soruları birlikte cevaplandıralım.
Balıkçılar deniz üzerinde bulundukları yeri tekrar bulabilmek için kerteriz diye adlandırılan bir nokta belirlerler kendilerine. Özellikle derin ve açık sulardayken bulunduğunuz noktayı unutmamak için bunu yapmak bir zorunluluktur; böylece denizdeki bu aynı noktayı diğer gelişlerinizde de bulabilirsiniz. Kerteriz almak, yani noktanızı belirlemek için kendinizden hariç ve sabit birden fazla nokta belirlemelisiniz.
Örnek olarak, sağ tarafınızdan karada bulunan bir tepeyle bir burnun görüş açınızla kesiştiği noktayı alırsınız, sol tarafınızdan da yine sizin bulunduğunuz yerden görüş açınızla bir adayla bir dağın kesiştiği görünümü diğer nokta olarak belirlersiniz. Aldığınız bu işaretler kerterizdir. Eğer kerterizi doğru belirleyip unutmazsanız, kocaman deniz üzerinde bir yıl önce avlanıp çok balık yakaladığınız noktaya gelecek yıl tam olarak ulaşabilir ve tekrar çok balık yakalayabilirsiniz.
Yaşam denen bu büyük denizde bizim de kalıcı kerterizlere ihtiyacımız var. Bazen yolumuzu kaybetmiş bir şekilde, ne tarafa gideceğimizi bilmeden yaşamın dalgaları arasında bir o yana bir bu yana savrulabiliriz, fakat kerterizimizi iyi bilirsek, hem verimli sulara hem de gerektiğinde limana güvenli bir şekilde ulaşabiliriz.
Bir gün denize açılan bir balıkçı, kıyıya çok uzak olmayan bir noktadan ağlarını atmaya başlamış. Ertesi gün geldiğinde ağlarını bulamamış. İş arkadaşı balıkçı ona kerteriz olarak ne koyduğunu sorduğunda, “Dün burada bir inek bağlıydı ama şimdi göremiyorum” demiş. Çünkü akşam olduğunda ineğin sahibi hayvanı alıp götürmüş.Kerteriz hiçbir zaman değişken etkenlerden konulmaz. Bugün burada olup yarın nerede olacağını bilmediğimiz şeylerden kendimize yol çizersek yolumuzu kaybetmemiz çok büyük bir ihtimal halini alacaktır. Kendi yolumuzu kalıcı ve değişmez değerlere göre belirlediğimizde ise nerede olduğumuzu ve nereye gitmemiz gerektiğini biliriz.
Hikayedeki ineği düşünün.
Yanılmaz, değişmez, güvenilir gördüğünüz kerterizleriniz sizce nasıl değiştiler?
Bu durumda, kendi yaşamınızda kerteriz olarak neleri alabilirsiniz?
GÜVENİLİR KAYA
En başta da söz ettiğimiz gibi, zor durumlarda ilk aklımıza gelen kişi en çok güvendiğimiz kişidir. Onlara güvenimizin sebebi karakterleri, yakınlık derecemiz, onlarla yaşadıklarımız veya sahip oldukları kaynaklar olabilir. Bu sebepleri çoğaltmak mümkündür. Güvenilir olduğuna inandığımız kişilere daha yakınlaşırız. Ancak insan zayıftır, değişkendir. Kendi yüreğimiz de öyledir. Kendi bildiklerimize güvenmek bizi daha güçlü ve güvende hissettirir, ancak kendi hislerimiz aldatıcıdır, kendi bildiklerimiz kısıtlıdır, kerterizimiz sağlam olmadığı için rotamızı şaşırırız ve sonunda boşa kürek çekmekten zayıf düşeriz. Nitekim Kutsal Yazılar, “Yürek her şeyden daha aldatıcıdır, iyileşmez, Onu kim anlayabilir?” diyor (Yer 17:9).
Tanrı’ya güven konusunu düşündüğümüzde, bizi O’na güvenmeye yönelten şeyler neler olabilir? Bu soruyla ilgili aramızda konuşalım.
Tanrı bizim göksel Babamız’dır. Bizden uzak olmaktan hoşlanmaz. Tanrı çağlar boyu kendisinden uzaklaşmış insanlara elini uzattı. Biz insanlardan vazgeçmedi. İnsanın yüreğinin hep kendine veya başka şeylere güvenmeye yönelmesine rağmen, Tanrı yarattıklarına duyduğu sevgisini sürekli kanıtladı. Kendini insana gösterdi. Sürekli olarak sabit bir yol sağladı. Duruşunu, sevgisini, adaletini değiştirmedi.
Güvenilir Rab, başlangıçtan itibaren yapacağını söylediği her şeyi yaptı ve yapmaya devam etmektedir. Bereket veya kurtarış vaat ettiğinde bunu her seferinde yerine getirdi. Uyarıda bulunduğunda, bunlar insanlar tarafından dikkate alınmadığında kötü sonuçları görüldü. Yeşaya 30:15 bunu şu şekilde açıklar: “Bana dönün, huzur bulun, kurtulursunuz. Kaygılanmayın, bana güvenin, güçlü olursunuz. Ama bunu yapmak istemiyorsunuz.” Tanrı’nın güvenilirliği konusunda da Çölde Sayım 23:19’da şunlar söylenir: “Tanrı insan değil ki, yalan söylesin; insan soyundan değil ki, düşüncesini değiştirsin. O söyler de yapmaz mı? Söz verir de yerine getirmez mi?”
Her şeyin Yaratıcısı Rabbimiz tüm evrenin hakimidir. Her şeyi var eden O’dur. Her şeye sahip olduğu için hiçbir eksiği yoktur. Tüm ihtiyaçlarımızı bilir ve bizi kendimizden daha iyi tanıdığı için hem bizim hem başkalarının yararına olacak her şeyi bize bolca sağlar. O’nun cömert yüreğiyle ilgili Elçi Pavlus şöyle söyler: “Öz Oğlu’nu bile esirgemeyip O’nu hepimiz için ölüme teslim eden Tanrı, O’nunla birlikte bize her şeyi bağışlamayacak mı?” (Romalılar 8:32)
GÜVENİRİM AMA KİME?
Tanrı’ya güvenmenin önemini vurguladık. Peki günlük hayatımızda, somut durumlarda Tanrı’ya güvenimizi nasıl sergileyebiliriz? Şimdi bir örnek okuyacağız. Bu örneği dinlerken, özellikle Hüseyin’in yürek tutumuna dikkat edelim. Okuduktan sonra bu örnekle ilgili birkaç soruyu birlikte cevaplandırıp durumu farklı açılardan ele almaya çalışacağız.
Hüseyin üniversiteyi iyi dereceyle bitirmiş olmasına rağmen bir yıldan beri bir iş bulamamıştı. Kendi derecesine bir hayli güvenen Hüseyin, her başvurusundan “Biz siz ararız” ya da “Özgeçmişiniz sistemimize eklenmiştir, teşekkür ederiz” cevaplarını alıyordu. Annesi babası da artık öyle veya böyle bir işe girmesi gerektiğini söylüyorlardı.
Bir gün tüm bunlar içini kemirirken, önceki hafta kilisede önderinin vaaz sırasında Süleyman’ın Özdeyişleri 3:5-6 ayetlerini paylaştığını hatırladı: “RAB′be güven bütün yüreğinle, kendi aklına bel bağlama. Yaptığın her işte RAB′bi an, O senin yolunu düze çıkarır.” Yüreği sıkıntıda olan Hüseyin bu ayetleri zihninde yeniden duyduğunda sanki yüreğine su serpilmiş oldu. Yüreğindeki problemi fark eden Hüseyin Rab’be şu şekilde yakardı…
Bu hikayeyle ilgili şu soruları birlikte cevaplandıralım:
Sizce Rab Hüseyin’e yüreğiyle alakalı ona neler göstermiş olabilir?
Duasında Hüseyin Rab’be neler söylemiş olabilir?
Hüseyin, iş bulma konusunda Rab’be güvenmeyi öğreniyordu. Bizim hayatımızda Rab’be güvenmemizi gerektiren hangi durumlar var? Örnek verebilir misiniz?
Böyle durumlarda “Rab’be güveniyorum da, şu da olsaydı artık” dememekte neden güçlük çekeriz? Rab’be güvenmeyi nasıl öğrenebiliriz?
NUH’UN KERTERİZİ
Tanrı’nın her durumda güvenilir olduğunu ve bizim O’na güvenmemizin en iyi seçim olduğunu gördük. Nuh Kutsal Kitap’ta bu konuyla ilgili en iyi örneklerden biridir. Yaratılış 6:1-7:24 ayetlerini grubumuzda yüksek sesle okuyalım, ayetleri okuduktan sonra aşağıdaki soruları birlikte cevaplandıralım.
Tanrı Nuh’a yakınlığını nasıl gösterdi?
Tanrı insanlığa son verecekken Nuh’u, ailesini ve hayvanları kurtarması O’nun karakteri ve hakkında bize neler düşündürür?
UYGULAMA
Şimdi şu soruyu kendimize soralım:
Kendi yaşamımda Rab’be güvenmekte en çoŞimdi şu soruyu kendimize soralım:
Kendi yaşamımda Rab’be güvenmekte en çok zorlandığım konu veya konular, durumlar nelerdir?
Bunları küçük bir kağıda tek tek yazalım.
Dua ederek hepsini Rab’be teslim edelim. Kağıt hafta boyunca her gün görebileceğimiz bir yerde, yakınımızda olsun.
Hafta içinde her gün, kendimize uygun bir anda, bu listeyi tekrar gözden geçirip her biri hakkında Tanrı’ya güvenmeyi seçelim. Tanrı bu konularda bir şey gösterirse veya yaparsa not alalım ve paylaşmaya uygun gördüklerimizi gelecek hafta grubumuzda paylaşalım.
k zorlandığım konu veya konular, durumlar nelerdir?
Bunları küçük bir kağıda tek tek yazalım.
Dua ederek hepsini Rab’be teslim edelim. Kağıt hafta boyunca her gün görebileceğimiz bir yerde, yakınımızda olsun.
Hafta içinde her gün, kendimize uygun bir anda, bu listeyi tekrar gözden geçirip her biri hakkında Tanrı’ya güvenmeyi seçelim. Tanrı bu konularda bir şey gösterirse veya yaparsa not alalım ve paylaşmaya uygun gördüklerimizi gelecek hafta grubumuzda paylaşalım.
• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.
Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.