GENÇLİK VE DÜNYA (2)

dummy1

TANIKLIĞIMIZ ÖNEMLİDİR!

İKNA

dummy1

Gazetelerde, “Gençleri 100 dolara Hristiyan yapıyorlar!” manşetlerine rastlamışsınızdır.

Bu tür haberleri gördüğümüzde insanların hakkımızda ne büyük önyargılara sahip olduğunu daha iyi anlıyoruz.

Dünyadaki insanlar hakkımızda başka hangi önyargılara sahiptir? Örnekler verelim.

Sözlüğe göre ikna kelimesi, “Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma” anlamına gelir.

Peki, kilise olarak etrafımızdaki kişileri böyle olmadığımıza nasıl ikna edebiliriz? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

Bu çalışmamızda, bizim tanıklığımız ve kilisenin tanıklığı hakkında düşüneceğiz.


O BİLDİK HRİSTİYANLAR

Aşağıda ikinci yüzyılda yazılan anonim bir mektup var. Bunu okuyarak metnin sonundaki soruları birlikte cevaplandıralım.

Hristiyanlar diğer insanlardan ülke, dil ve gelenek bakımından farklı değildir. Kendilerine ait şehirlerde yaşamazlar, farklı bir diyalekt kullanmazlar veya bir yaşam tarzları yoktur.

Onların bu öğretileri birtakım araştırmacı adamların icadı veya varsayımı değildir. Bazı kimseler gibi insanların ürettiği öğretileri de yaymıyorlar. Rastlantı sonucu hem Yunan hem de yabancı şehirlerde yaşıyorlar. Giyim, yemek ve hayatın diğer alanlarında yerel geleneklere uyuyorlar. Ancak aynı zamanda bizlere kendi vatandaşlıklarının harika ve de kesinlikle olağanüstü yanlarını sergiliyorlar.

Doğdukları topraklarda yabancı gibi yaşıyorlar. Vatandaş olarak her şeylerini başkalarıyla paylaşıyorlar. Ancak yabancı olarak çile çekiyorlar. Onlar için her yabancı ülke kendi ülkeleri, kendi ülkeleri de yabancı bir ülke demektir.

Herkes gibi evlenip çocukları oluyor. Ancak istenmeyen bebekleri öldürmüyorlar. Yemeklerini paylaşıyorlar, ama yataklarını paylaşmıyorlar. Şu anda ‘bedenleri’ var, ama ‘benliğe göre yaşamıyorlar’. Günlerini dünyada geçiriyorlar, ama onlar aslında göksel halktır. Bildirilen yasalara uyuyorlar ve kendi yaşamlarında yasaların ötesine geçiyorlar.

Onlar herkesi sever, ama herkes onlara zulmeder. Onlar tanınmıyor ve kınanıyor; öldürülüyorlar ama yaşıyorlar. Yoksuldurlar, ama birçok insanı zengin ediyorlar. Hiçbir şeyleri yok, ama bir sürü şeye sahipler. Onurları kırılıyor, ama onurları kırılarak yüceliyorlar.

İsimleri kirletiliyor, ama bu yolla paklanıyorlar. Onlarla alay ediliyor, buna karşılık kutsanıyorlar. Onlara kötü davranılıyor, karşılık olarak onlar herkese saygı gösteriyor. İyilik yaptıklarında, kötülük yapmış gibi cezalandırılıyorlar. Cezalandırıldıklarında yeni bir yaşama kavuşmuş gibi coşuyorlar. Yabancıymış gibi Yahudiler’in saldırısına uğruyor, Yunanlılar tarafından zulme ve eziyete uğruyorlar. Ancak onlardan nefret edenler bu düşmanlığın nedenini açıklayamıyor.

Kısaca söylemek gerekirse: Can beden için neyse, Hıristiyanlar da dünya için odur. Can bedenin her parçasına yayılmıştır, Hıristiyanlar da dünyadaki bütün şehirlere. Can bedenin içindedir ama bedenden değildir. Hıristiyanlar da dünyadadır ama dünyadan değildir.

Hıristiyanlık Tarihi (İstanbul: Yeni Yaşam Yayınları, 2004), 67.

Okuduğumuz bu yazıya bakarak şu soruları yanıtlayalım:

Yukarıda kilise hakkında bahsedilen olumlu tanıklık nasıl elde edildi?

Yazıda sizi tanıklık açısından etkileyen neler var?


DÜNYA SANA BAKIYOR BİLİYOR MUSUN ?

Titus 2:1-15 ayetlerini yüksek sesle okuyalım.

Pavlus bu ayetlerde gençlere hitaben ne söylüyor? 2:6 ayetinde sadece, “genç erkekleri de sağ duyulu olmaya özendir” diyor. 2:4′te genç kadınlara hitap edilirken, bizim yaşadığımız çağdan farklı olarak, artık o yaşta evli oldukları varsayılmıştır. Ama o dönemde olsun, bu dönemde olsun, bu ayetler kilisedeki gençlerin daha büyük bir resmin bir parçası olduğunu bize hatırlatır.

Peki, o büyük resim nedir? Şöyle özetleyebiliriz: Her bir kilise üyesi, Tanrı′nın sözünde yetkinleşmek ve Müjde′ye uygun davranışları özendirmek amacıyla Tanrı tarafından eğitilir. Böylece kilise dünyaya Rab′be ve Müjde′ye yarışır bir tanıklık oluşturur.

Kilisedeki gençler de bu amacı edinerek sorumluluk üstlenir.

Titus 3:3-4 ayetlerinde, “Çünkü bir zamanlar biz de anlayışsız, söz dinlemez, kolay aldanan, türlü arzulara ve zevklere köle olan, kötülük ve kıskançlık içinde yaşayan, nefret edilen ve birbirimizden nefret eden kişilerdik. Ama Kurtarıcımız Tanrı iyiliğini ve insana olan sevgisini açıkça göstererek bizi kurtardı. Bunu doğrulukla yaptığımız işlerden dolayı değil, kendi merhametiyle, yeniden doğuş yıkamasıyla ve Kurtarıcımız İsa Mesih aracılığıyla üzerimize bol bol döktüğü Kutsal Ruh′un yenilemesiyle yaptı” denir.

Ayetlere baktığımızda kiliseyi net olarak görebiliriz. İnsanların (hatta kendimizin) geçmişten Mesih’e doğru değişimlerini fark edebiliriz. Davranışlarımız, konuşmalarımız değişir, yeni bir insan oluruz. Bu değişim pratik olarak hayatımızda görünür. Bitmez bilmek bir sabır ile üzerimizi silkelemeye başlamışızdır artık.

Bizi değiştiren Tanrı′nın lütfudur. Nitekim, Titus 2:12’de şöyle denir: “Bu lütuf, tanrısızlığı ve dünyasal arzuları reddedip şimdiki çağda sağduyulu, doğru, Tanrı yoluna yaraşır bir yaşam sürebilmemiz için bizi eğitiyor.”

Eğitiliriz, çünkü Mesih’e geldikten sonraki yaşamımızın bir amacı veya amaçları vardır. Bizden daha büyük bir amaç, kilise olarak Tanrı’nın dünyayı kurtaran sözüne tanıklık etmektir. Şu ayetler üzerinde dikkatlice düşünelim:

“Öyle ki genç kadınları, kocalarını ve çocuklarını seven, sağduyulu, temiz yürekli, iyi birer ev kadını ve kocalarına bağımlı olmak üzere eğitebilsinler. O zaman Tanrı′nın sözü kötülenmez.” (Tit. 2:4)

“İyi olanı yaparak her konuda onlara örnek ol. Öğretişinde dürüst ve ağırbaşlı ol, kimsenin kınayamayacağı doğru sözler söyle. Öyle ki bize karşı gelen, hakkımızda söyleyecek kötü bir söz bulamayıp utansın.” (Tit. 2:7)

“Köleleri, her konuda efendilerine bağımlı olmaya özendir. Efendilerini hoşnut etsinler. Ters yanıt vermeden, hırsızlık yapmadan, tümüyle güvenilir olduklarını göstersinler. Böylece Kurtarıcımız Tanrı′yla ilgili öğretiyi her yönden çekici kılsınlar.” (Tit. 2:9-10)

Dikkat edersek, bu ayetlere göre davranışlarımız Müjde′nin dünyaya olan tanıklığını destekler. Kilisedeki kadınların yapıcı davranışlarından dolayı bize bakan dünyada “Tanrı′nın sözü kötülenmez.” Kilisedeki önderlerin yapıcı örneği ve sözlerinden dolayı, bu sözün karşısında duran insanlar bizi eleştiremez durumda kalır. O zamanki kölelerin (ve bu dönemde yaşayan çalışanların) iyi davranışlarından dolayı, dünyanın en önemli sözleri bütün herkesin gözünde arzulanır kılınır.

Arzumuz, sağlam durarak yaşantımızın insanları Mesih’e çeken bir güç yaratmasıdır. Yaptıklarımız söylediklerimizi kanıtlamalıdır. Bu, Mesih’in bize gösterdiği yoldur.

Pavlus′un Titus mektubunda bahsettiği insanlara biz gençler de dahiliz. Dünyaya tanıklık ederek Tanrı sözünü yaşayıp doğrulayan kilisenin parçasıyız. Gençliğin verdiği tüm enerjiyi, gücü, tazeliği sadece dünyasal alışkanlıklar için kullanırsak değişik hiçbir şey yapmış olmayacağız. Ama bu dünyanın önümüze serdiği bütün ilkelere sırt çevirerek yaşarsak fark yaratmış ve kendimizden daha büyük bir amaca hizmet etmiş olacağız.

Kelam, sayfalardan çıkıp ellerimizde, ağzımızda, davranışlarımızda hayat buldukça, dünya üzerinde binlerce yıldır milyarlarca insanın sürdürdüğü Müjde′ye tanıklık görevini hayatımızda yaşayacağız. Kendinden büyük bir şeyin parçası olmak ister misin? Mesih’i yaşa!


KİLİSENİN ÜYESİ OLARAK İYİ TANIKLIK VERMEK

Gençler olarak yaptıklarımız, sınırlarımız, istikrarlı yaşantımız insanları etkiler. Bunu tüm kilisenin ortakça yürüttüğü tanıklığa katkıda bulunmak ve aynı zamanda Tanrı sözünün yetkinliğini, gerçekliğini hayatımızla göstermek için yaparız.

Aşağıdaki örnek olaylara bakarak her biri için şu soruları yanıtlayalım:

Örnekteki gencin (Hristiyan olarak bilinse de bilinmese de) cevabında veya tutumunda nasıl bir tanıklık sergilemesi doğru olur?

Vereceği cevap veya sergileyeceği davranış, hayatının geri kalanındaki tanıklığını nasıl etkiler?

dummy2 Ayşe: Bak bu gece bütün sınıf dışarı çıkacağız.
Selin: Bizimkiler izin vermez.
Ayşe: Ya, “Ayşelerde kalıyorum” dersin, ne olacak!

dummy2 Semih, üniversitede dersten sonra arkadaş grubu ile bir kafede oturmaya davet edilir. Sigara uzatan arkadaşına, “kullanmıyorum” der. Arkadaşı “Bir taneden bir şey olmaz!” diye cevap verir.

dummy2 Mehmet erkek kardeşine sitem eder: “Geçen gün babamın yanına gitmişsin, saatlerce zaman geçirmişsin. Neden onunla görüşüyorsun ki? Annemize ve bize neler yaptığını unuttun mu? Onu affetmiş olamazsın!

dummy2 Can içki reyonunun önünde durur ve yakın arkadaşı Emre'den elinde içki şişesiyle bir resmini çekip yayınlamasını ister.

dummy1

Damla okulunu bitirmiş bir gençtir. Annesi, Damla’nın pazar günü bir yere gidemeyeceğini, evde temizlik yapması gerektiğini söyler.


İSTEFANOS′UN TANIKLIĞI

Elçilerin İşleri 6:8-15’e kadar okuduktan sonra aşağıdaki soruları birlikte yanıtlayalım.

İstefanos ilk şehidimizdir. Kutsal Kitap′ta sergilediği tanıklık hepimiz için örnek teşkil ediyor.

İstefanos’un bu ayetlerde sergilediği tanıklık hakkında neler söylenebilir?

Elçilerin İşleri 7:54-60’a kadar okuyalım, ardından aşağıdaki soruları yanıtlayalım.

7. bölümün başından itibaren Müjde′yi anlatan İstefanos her açıdan Kelam′la kendini donatmış, kendini Rab′be adamış, canını Mesih’e teslim etmiş bir imanlıdır.

İstefanos’un karşılaştığı bu durumda nasıl davrandığını göz önünde bulunduralım. Bizler baskı veya başka zor durumlarla karşılaşırsak, nasıl davranmalıyız?

İstefanos’un örneğinden ne gibi dersler çıkarabiliriz?


UYGULAMA

Gençlik günlerinde Rab tarafından çağrılmış olan bizler, hayatımızı örnek bir yaşam sürerek değerli ve anlamlı kılarız.

Bütün hafta boyunca Titus′un ikinci bölümünü okuyarak üzerinde düşünelim.

Tanıklığımızı hangi ortamlarda gösterebileceğimize dikkat edelim.

Hangi durumlarda tanıklık konusunda sorun yaşadığımızı düşünelim.

Dua zamanlarımızda Tanrı′nın tanıklık konusunda bizi güçlendirmesi için yardım isteyelim.

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18