DOĞRU YOLU SEÇELİM...
RUHSAL ZEVKLERİM VAR
Hep birlikte 117 no’lu ilahiyi söyleyelim.
İlahinin 2. ve 4. mısralarında, ‘dünyasal zevkler acı, tuzlu ve geçicidir’ diyor.
Dünyasal zevkler hem zevk verip hem aynı zamanda nasıl acı olabilir? Şimdi biraz konuşalım bununla ilgili.
İlahinin sonlarında Mesih için “senden başka bir şey beni tatmin etmez” diyor.
Aynı düşünceyi 1. Mezmur′da da görüyoruz: “Ancak zevkini RAB′bin Yasası′ndan alır” diyor.
Bu çalışmamızda Rab’bin sözlerinin bizi nasıl tatmin edeceğine ve ondan nasıl zevk alacağımıza bakacağız.
HAYAT BULDUM
Aşağıdaki tanıklığı okuyarak ardından verilen soruları birlikte yanıtlayalım.
Ben 21 yaşında Rab’be geldim. Babam memur, annem ise ev hanımıydı. Evin en büyük oğluyum. Hayatım pek iç açıcı sayılmazdı. Birçok uyuşturucu madde kullandım. Evde huzursuzluk çoktu, babamla sürekli kavga ediyorduk. Ben de kendimi ne kadar yasadışı iş varsa içine attım. Ateisttim, sürekli Tanrı ile kavga ederdim; ailedeki huzursuzluk, işsizlik, kurtulamadığım alışkanlıklarım, sanki O’nun suçuymuş gibi.
Öte yandan arıyordum da. Dinleri araştırıyordum. İnançların her şeyi bana uzak ve garip geliyordu. O arada kilise ile tanıştım. Sorularım vardı, onların da cevapları vardı. Ben sordukça yanıtladılar.
Her şeyden çok bana verdikleri cevapları aralarında bir şeyler görüyordum. Bir aile sıcaklığı hissettim onlarda. Size garip gelebilir ama gördüğüm bu insanların içlerinde neden bu adam babam, bu kadın da annem değil diye Tanrı′yı suçladığım oldu. Bana haksızlık gibi geliyordu.
Kilisede bir abi ile tanıştım. Benimle ilgilenmeye başladı. Arayıp soruyordu. Ben de büyük bir açlıkla sorularımı cevaplamasını istiyordum. Birkaç kere beni ofisine davet etti. Hayatındaki düzene ve zaman zaman eline aldığı İncil′i derin bir şekilde okumasına hayran kaldım. Ben dergi okumaya kalksam üç dakika sonra uyukluyordum. Bu adam dakikalarca o kitaba bakıyordu ve bundan hoşnuttu. Bazen ofiste yalnız kaldığımda onun gibi ayak ayak üstüne atıp kitaba dakikalarca bakmaya çalışırdım, nedense o zamanlar, “Ne anlıyor bundan?” diye düşünüyordum.
23 yaşıma girmeden tüm sorularım cevaplanmıştı. Mesih′in benim için yaptıklarını duyunca O’na doğru yürümeden edemedim. Kimse edemez. İman ettim. Hayatımda büyük değişiklikler oldu. Yaklaşık iki yıl kendimi kilise ailesine hizmet etmeye verdim. Etkinliklerde onlarla zaman geçirmek, hizmet etmek en çok zevk aldığım şeydi. Sıcak ve yumuşak bir yüzeye yüzünüzü dayamak gibi.
Bir yıl sonra bana kilisede çalışıp çalışamayacağımı sordular. Ben de “seve seve” dedim. Kilisenin bahçesinde oturup gözlerimi kapatıp Rab′bin sözünü düşünmek, O’nun sesini dinlemek, bana bir armağanmış gibi geliyor. Ailemle aramdaki sorunları giderdikten sonra en sevdiğim şeyin evimizde de oluşan bu sessizlik olduğuna karar verdim.
Evet, önceki hayatımda zevk aldığım şeyler vardı. Silah taşıyordum, bıçak da; uyuşturucu kullanıyordum, küfür vardı, istediğimi istediğim zaman yapmak da vardı, ama Mesih sadece onları elimden almadı, bana hayatın anlamını içeren, beni daha çok tatmin eden zevkler verdi.
İlginç bir ayrıntı: Bazen kiliseye gelen gençlerin beni İncil okurken seyrettiklerine şahit oluyorum. Bence, ben olmadığım zaman onlar da benim gibi kitaba dakikalarca bakmaya çalışıyorlar.
Bu kardeşin tanıklığını düşünerek şu soruları birlikte yanıtlayalım:
Onun Mesih’te edindiği yeni davranışlar, yeni zevkler bizim hayatımızda nasıl oluşabilir?
Sizin Mesih’te zevk aldığınız neler var? Bu şeyleri yapmak sizi nasıl etkiler, size ne katar?
RABBİN SÖZÜ YAŞAMIMDIR
Tanrı Sözü bizi bu dünyada kendimizdeki dahil her tür kötülüğe karşı ayık tutacak tek silahımızdır, aynı zamanda bizi iyilik ve doğruluk yolunda eğiten ve teşvik eden tek kaynağımızdır. Bizi kapalı bir dünyaya hapsetmez, dünyadaki yaşamımızı doyasıya ve verimli sürdürmeye yönlendirir. Oysa bazen Kutsal Kitap dendiğinde aklımıza yasalar, kurallar, yapmamız gerekenler listesi gelir. 2. Timoteos 3:16’da dendiği gibi, “Kutsal Yazıların tümü Tanrı esinlemesidir ve öğretmek, azarlamak, yola getirmek, doğruluk konusunda eğitmek için yararlıdır.” Bunlar ilk duyduğumuzda belki bizi kısıtlama amaçlı gelebilir, ancak bunların hepsi bizim yararımızadır. Kutsal Kitap, bizi yakından tanıyan, seven, kollayan, bizimle yürümek isteyen Tanrı’nın yönlendirmesiyle yazılmıştır.
Kutsal Kitap’ı hayatımızın rehberi olarak görmek ve bu amaçla okuyup sözler üzerinde düşünmek, araştırma yapmak bize Tanrı’nın düşüncelerini, Tanrı’nın bakış açısını ve kimliğini öğretir. O’nun sözlerini öğrendikçe O’nu daha yakından tanırım. O’nun sözleri yüreğime yerleştikçe, karşılaştığım her durumla ilgili Tanrı’nın fikrini önceden edinmiş olurum.
Tanrı’nın Sözü’nü rehber edinmek canımı kurtarır, çünkü bu sözlere güvenerek Tanrı’ya şöyle demiş olurum: “En iyisini en doğrusunu ben bilmiyorum, sen biliyorsun.” Böylece hayatımda, yüreğimde, Rab’be olması gerektiği yeri vermiş oluyorum. O’na daha çok güveniyorum. Kutsal Kitap’ı okuduğumda, “Bu söylediğin benim için, benim hayatım için de doğru gerçekten,” dediğim her seferinde Rab’be daha çok bağlanıyorum, benim için ve hayatımdaki herkes için iyilik uğruna etkin olduğuna bir kere daha inanıyorum.
Kutsal Kitap o kadar ilginçtir ki, imanda örnek alabileceğimiz neredeyse bütün isimlerin yaptıkları hatalara da yer verir! Böylece bizler de hem kendi karakterimize, tutumumuza bakarak hem onların hatalarının sonuçlarına ve bu hatalardan sonra neler yaptıklarına, kendilerini Rab’be güvenerek nasıl geliştirdiklerine veya geliştirmediklerine bakarak kendimiz için ders çıkarırız.
Dünyadan öğrendiğimiz her şey kötü değildir ama bizi dünyasal zevklere bağımlı kılacak her şey kötüdür. Öyleyse biz dünyadan aldığımız bazı şeyleri, örneğin arkadaşlarımızdan, kitaplardan öğrendiklerimizi, yüreğimizde hissettiklerimizi Rab’bin sözünün eleğinden geçirebilir ve doğruluk yolunda araç olarak kullanabiliriz. 2. Korintliler 10:4-5’te denir ki, “Çünkü savaşımızın silahları insansal silahlar değil, kaleleri yıkan tanrısal güce sahip silahlardır. Safsataları, Tanrı bilgisine karşı diklenen her engeli yıkıyor, her düşünceyi tutsak edip Mesih’e bağımlı kılıyoruz.” Böyle bir gerçeği bile O’nun sözünden öğreniyor, aklımızdaki bilgilerle, karşımıza çıkan tartışmalarla ne yapabileceğimizi anlıyoruz.
Süleyman’ın Özdeyişleri, özellikle dünyayla ilgili, yaşamla ilgili pratik öğütlerle doludur. Daha kitabın başında şöyle denir: “Bu özdeyişler, bilgeliğe ve terbiyeye ulaşmak, akıllıca sözleri anlamak, başarıya götüren terbiyeyi edinip doğru, haklı ve adil olanı yapmak, saf kişiyi ihtiyatlı, genç adamı bilgili ve sağgörülü kılmak içindir.”
O zaman elimizdeki bu zengin kaynağın farkına varalım. Bugün Kutsal Kitap’a sadece kitap olarak değil, Rab’bin diri ve bizi bekleyen sözleri olarak bir daha bakalım. Bizimle konuştuğunu düşünelim. Onu dinleyelim.
KELAM′IN TADINI ÇIKARTMAYI ÖĞRENELİM
Lütfen 23. Mezmur′u açın. Bu bölümü üç kez okuyacağız. Lütfen ilkinde hep birlikte okuyalım. İkinci kez okurken, size kardeşiniz okusun ve dinleyin (lütfen gözleriniz kapalı dinleyin). Son kez, siz sessiz bir şekilde gözleriniz ile takip ederek okuyun.
Bu ayetlerin anlamı nedir? Bunun üzerinde hep birlikte biraz konuşalım.
Şimdi de Mezmur’un hayatınızda size çağrıştırdıklarını düşünün. Mezmur size hayatınızda neyi değiştirmeniz gerektiğini düşündürdü? Cevaplandıralım.
Şimdi lütfen gözlerinizi kapatın. Rab′bin bu ayetler aracılığı ile size nasıl seslendiğini sorun ve O’nun sesini dinleyin. Aşağıdan okumaya devam etmeden önce bir süre bunu yapın.
Şimdi gözlerinizi açmadan (veya yeniden kapatarak) dua ederek yüreğinizi dökün. Bunu yaptıktan sonra aşağıdan okumaya devam edin.
Gözlerinizi açın.
Bu sizin için nasıl tecrübeydi? Size neler düşündürdü ve hissettirdi?
Yukarıda izlediğimiz yol “derin düşünme” zamanıdır. Bir imanlının hayatının değerli parçasıdır. Bu zamanın tadını çıkartmak sizin elinizde.
KELAMI ÖĞRENMEK İSTEYEN GENÇ
Mezmur 119:1-8’i okuyalım.
Mezmurcunun Rab′be yakarışındaki istek ve arzuyu görebiliriz. Aşağıdaki soruları birlikte cevaplandıralım.
Yeniden “ne mutlu” diye seslenen Davut hangi nitelikleri sıralıyor?
6., 7. ve 8. ayetlere baktığımızda, Mezmurcu için burada geçen kurallar ve hükümler ne ifade ediyor?
8. ayete bakarak Mezmurcunun Tanrı′ya bağlılığı ile hükümlerinden zevk alması arasında nasıl bir bağlantı olduğunu görüyoruz
UYGULAMA
Bütün hafta boyunca Davud’un 1. Mezmur’u hakkında düşünelim.
Alıştırma kısmında yaptığımız derin düşünme zamanını, günlük olarak nasıl yapabileceğimize karar verip bir düzen oluşturalım.
Bir zorunluluk haline geldiği zamanlarda nasıl yeniden alışkanlık kazanabiliriz düşünelim.
Dua zamanlarımızda Tanrı’nın bu paydaşlık zamanları konusunda bizi güçlendirmesi için yardım isteyelim.
• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.
Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.