ÖZGÜRLÜK 4: ÖZGÜRÜM ve YOLUMA DEVAM EDERİM

dummy1

ÖZGÜRLÜK 4: ÖZGÜRÜM ve YOLUMA DEVAM EDERİM

ÖZGÜRLÜĞÜN KIYMETİ

Özgürlük kavramı genel olarak kaybedildiği zaman kıymeti anlaşılan bir şeydir. Özgürlük üzerine yazılan edebi eserlerin çoğuna baktığınızda bunlar özgürlükten yoksun, hapiste olan kişilerce kaleme alınmıştır.

  • Sizce özgürlüğün kıymetini neden bilemiyoruz?

KUYUDAKİ EŞEK

dummy1

Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer. Adam ne yapacağını düşünürken, hayvan saatlerce anırır.

En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu ve kuyunun da zaten kapanması gerektiğini düşünür ve eşeği çıkartmaya değmeyeceğine karar verir.

Bütün komşularını yardıma çağırır. Her biri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar. Eşek ne olduğunu fark edince, önce daha beter bağırmaya başlar. Sonra, herkesin şaşkınlığına, sesini keser. Birkaç kürek toprak daha attıktan sonra çiftçi kuyuya bakar. Gözlerine inanamaz. Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş bir şey yapmakta, toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı atmaktadır

Bir süre sonra, komşular toprak atmaya devam edince, herkesin şaşkınlığı altında eşek, kuyunun kenarından dışarı bir adım atıp, koşarak uzaklaşır!

Hayat üzerinize hep toprak atacaktır; her türlü pislik ile. Kuyudan çıkmanın sırrı, bu pisliği silkeleyip bir adım yükselmektir.

Sıkıntılarımızın her biri bir adımdır. En derin kuyulardan bile yılmayarak, usanmayarak çıkabiliriz. Silkelenin ve biraz daha yukarı çıkın.

Bu hikayeye göre aşağıdaki soruları birlikte cevaplandıralım:

  • Bu eşek, sıkıntılarını özgürlüğü için nasıl kullandı?
  • İmanlılar olarak özgürlükle ilgili hangi dersleri çıkarabiliriz bu hikayeden? Konuşalım.

ÖZGÜRLÜĞÜNÜZÜ KORUYUN

Özgür olduğumuzu sandığımız noktalarda aslında ne kadar bağımlı, tutsak olduğumuzdan söz ettik şimdiye dek. Tanrı’nın bize bunlardan özgür olmanın yolunu bize açtığını, bolca sunduğunu gördük.

Her birimizin karakteri Tanrı tarafından özenle dokunmuştur. Özgürlüğümüzü kendimize özel bu yapımızla doyasıya yaşamak üzere yaratıldık. İşte bizler yine bu özgürlüğe çağrılıyoruz, içimizde özgürlük Ruhu’nu taşıyoruz. Çünkü, “Rab Ruh’tur, Rab’bin Ruhu neredeyse orada özgürlük vardır” (2Ko.3:17). Bizler artık günaha da köle değiliz, başka hiçbir şeye de. Mesih’te bize sağlanan eşsiz kimliğimiz budur. Her Şeyin Sahibi Rab’bin bize sağladığı bu imkan sahiden çok güçlüdür de. Markos 3:27’de, “Hiç kimse güçlü adamın evine girip malını çalamaz. Ancak onu bağladıktan sonra evini soyabilir.” denir. Özgürlüğümüze sahip çıkmamız bizim iyiliğimizedir.

dummy1

Ancak özgür bireyler olarak Tanrı uğruna her şeyi yapmakta özgür olduğumuz yanılgısına kapılabiliriz. Petrus bizi yaşamın her alanında herkes için özgürlüğü hedeflerken asıl kimliğimizden sapmamamız gerektiği konusunda uyarır: “İnsanlar arasında yetkili kılınmış her kuruma –gerek her şeyin üstünde olan krala gerekse kötülük yapanların cezalandırılması, iyilik edenlerin onurlandırılması için kral tarafından gönderilen valilere– Rab adına bağımlı olun. Çünkü Tanrı’nın isteği, iyilik yaparak akılsızların bilgisizliğini susturmanızdır. Özgür insanlar olarak yaşayın, ancak özgürlüğünüzü kötülük yapmak için bahane etmeyin. Tanrı’nın kulları olarak yaşayın. Herkese saygı gösterin. İmanlı kardeşlerinizi sevin, Tanrı’dan korkun, krala saygı gösterin.” (1Pe.2:13-17)

Özgür kimliğimizin, O’nun sözlerine güvenmemizle ve bu sözlerden sapmamamızla gelişmesi aslında ne ilginç! Diğer her şeyi bırakıp O’na yönelmek, dahası O’na tabi olmak bizim gerçek kimliğimize kavuşmamızı sağlıyor. Mesih’teki kimliğimiz bizi özgür kılıyor. Çünkü gerçek kimliğimizi, yaratılma amacımızı O’nunla yaşayarak, O’nunla omuz omuza yürüyerek keşfederiz, geliştiririz. O’nun lütfunda ve sevgisinde bol yaşama sahip olabiliriz. Efesliler 4:21-25’te, “Kuşkusuz İsa′nın sesini duydunuz, O′ndaki gerçeğe uygun olarak O′nun yolunda eğitildiniz. Önceki yaşayışınıza ait olup aldatıcı tutkularla yozlaşan eski yaradılışı üzerinizden sıyırıp atmayı, düşüncede ve ruhta yenilenmeyi, gerçek doğruluk ve kutsallıkta Tanrı′ya benzer yaratılan yeni yaradılışı giyinmeyi öğrendiniz.” denir. Yeni yaradılışımız bizi bağlayan tüm tutsaklıklardan güçlüdür, bilmediğimiz armağanlar barındırır.

dummy1

Pavlus yetkinliğe erişme yolunun, kendisi için kazanç saydığı her şeyi süprüntü saymak olduğunu söyler ve devamında, “Kardeşler, kendimi bunu kazanmış saymıyorum. Ancak şunu yapıyorum: Geride kalan her şeyi unutup ileride olanlara uzanarak, Tanrı’nın Mesih İsa aracılığıyla yaptığı göksel çağrıda öngörülen ödülü kazanmak için hedefe doğru koşuyorum.” der (Flp. 3:13-14). İleride olana uzanmak için geçmişimizi temizlememiz gerekir. Babamızın bize Mesih′te sağladığı özgürlük kurallara, yapılacaklar ve yapılmayacaklar listelerine bağımlı değildir. Tersine Mesih bizi Eski Antlaşma Yasası’ndan özgür kıldı. Bunların hepsi bir yürek tutumudur. Koloseliler 3:15’te, “Mesih’in esenliği yüreklerinizde hakem olsun,” der. Mesih affedicidir. Bu yüzden özgürlüğümüzün temel taşlarından biri bağışlama ve bağışlanmadır. Başkaları bize kötü davrandığında, bizimle alay ettiğinde veya en basitinden aynı fikirde olmadığımızda onlara sevgi göstermekte zorlanıyoruz. Ancak unutmayalım ki bizler de onları kırıyor, onlara karşı düşüncesizce davranıyor, onları ihmal edebiliyoruz. İlişkilerde af dileme ve affetme, bu dünyada yaşadığımız sürece bizim kimliğimizin sürekli bir parçasıdır. Affetme ve af dileme hayatımızda etkin olmadan özgür kalamayız. Kimliğimiz, bu teslimiyetimizle ilişkilidir, çünkü bağışlama iman hayatımızın temelidir. Rab bizi sevdi, bizi affetti. Bu yüzden İsa Mesih, “Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi, sen de bizim suçlarımızı bağışla.” diye dua etmeyi öğretmiştir bize (Mat. 6:12).

dummy1

Tanrı′dan istediklerimizi almadığımızda veya isteklerimiz sınırlandırıldığında, bazen ilk tepkimiz haksızlığa uğramış hissetmek veya ihmal edilmiş, sevilmemiş hissetmek olabiliyor. Sonucunda bazen öfkelenip neredeyse Tanrı’ya küsebiliyoruz. Belki sahiden olgunlukla, güvenle sabredip beklemeyi seçiyoruz. Öyleyse ne mutlu! Ama diğer durumda Tanrı’nın önüne alçakgönüllülükle gelip bağışlanma dilemek, yüreğimizi her tür kötülükten koruyacaktır.

Kimlik ve teslimiyet bizi özgür kılar. Tanrı’nın yaratış amacına kavuştuğumuzda ve kendimizi güvenle O’nun yönlendirişine teslim edip doğruluğuna göre bir yaşam tarzı edinmeye, yani O’nu giyinmeye razı olup gayretimizi bu yönde geliştirdikçe kendimizi, gerçekten ve bize bahşettiği tüm armağanlarıyla keşfedip kimliğimizden emin olabilir, bu anlamda özgür yaşam sürebiliriz. Özgür yaşam süren kişi gönlünce her şey için Rab’be şükredebilir. “Söylediğiniz, yaptığınız her şeyi Rab İsa’nın adıyla, O’nun aracılığıyla Baba Tanrı’ya şükrederek yapın.” (Kol. 3:17) Tapınma özgür kişinin kimliğinin en önemli parçalarındandır, çünkü tapınmamız hiçbir zaman son bulmayacak.

YAŞAMDAN KESİTLER

Aşağıdaki örnekleri bu çalışmamızda öğrendiklerimizi göz önünde bulundurarak okuyalım. Her bir örnek için şu soruları birlikte cevaplandıralım:

  1. Örnekteki kişinin kimliğini hangi tutumları etkilemektedir?
  2. Taraflar olumsuz tutumlardan özgür kalmak için nasıl bir çözüm getirebilir?

dummy2 • Suat evde babasıyla ilişkisinde sorunlar yaşamaktadır. Kendi yaptığı hatalar sonrasında anne babası ona son derece anlayışlı davranır. Hatalarından öğrenmesi ve kendini geliştirmesi konusunda yardımcı olmaya çalışırlar. Anne babasının bu tutumu Suat’ı bir hayli mutlu etmektedir. Fakat aynı tutum kardeşine karşı sergilendiğinde buna çok sinirlenir. Yüreğinde sürekli “neden onu benden daha çok seviyorlar” diye düşünür. Bu yalana inanan Suat, kimse görmediği zamanlarda kardeşine sıkıntı çıkarır, yardım istediğinde duymazdan gelir.

dummy2 • Tuğrul arkadaşları arasındaki tek Hristiyan’dır. İyi ilişkileri vardır, sevilir. Zaman zaman anlamasalar da onun sınırlarına, kilise toplantıları gibi düzenli alışkanlıklarına saygı gösterirler. Ancak son zamanlarda toplumdaki özgürlüklerle ilgili tartışmalarda Tuğrul’un çekimser tutumundan rahatsız olduklarını sıkça dile getirmeye başlamışlardır. Gerçekten de Tuğrul o konularda hiçbir şey söylememeye karar verdiği için hiç yorum yapmamayı alışkanlık haline getirmiştir. Arkadaşları onu insanların haklarını savunmamakla, adaletsizliğe göz yummakla suçlarlar.

BİR GENCİN EMANETİ

1. Timoteos 6. bölümü yüksek sesle birimiz veya sırayla okuyalım.

Pavlus, genç bir önderi, Timoteos’u, topluluk içinde özgürlüklerini her yönden kısıtlamaya çalışacak insanlar ve diğer unsurlar hakkında uyarıyor. Buna göre şu soruları birlikte cevaplandıralım:

  • Topluluğun özgürlüğünü kısıtlamaya çalışan insanların genel tutumları, tavırları bu ayetlere göre nelerdir?
  • Kendi özgürlüğümüzü korumamızın yollarının neler olabileceğini anlıyoruz yine bu ayetlerden?

UYGULAMA

Özgürlüğümüz bizim için Tanrı′nın lütfu olsa da Rabbimiz Mesih bizim özgürlüğümüz için büyük bir bedel ödeyerek çarmıh üzerinde ölüme katlanmıştır.

Ödenen bu büyük bedelin farkında olarak özgür insanlar olarak yaşayalım.

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18