ESTER(2)

dummy1

TANRI’NIN PLANLARINDA SENİN BİR YERİN VAR

BENİ İŞE ALIRMISINIZ?

dummy1

Aşağıda bir özgeçmiş bulacaksınız. Bunu yüksek sesle okuyalım, sonrasındaki soruları birlikte cevaplandıralım.

“1985 yılında yedi kardeşin en küçüğü olarak doğdum. İlköğretimi on senede bitirdim. Bir sene kaldım yani. Anadolu Lisesi giriş sınavlarında başarılı olamadım. Meslek Lisesine gittim. Boğaziçi Üniversitesine gitmek isterdim ama kazanamadım; Açık Öğretim’e gittim. Çok ünlü bir yazar değilim. Sesim de çok kötüdür. İyi çizemem. Hiçbir şirketin CEO’su değilim. Bilim insanı olamadım. Beni işe alır mısınız?”

Soru 1: Böyle birini siz işe alıp almama konusunda ne düşünürsünüz? Biraz konuşalım, sonra diğer soruya geçeriz.

Soru 2: Bu kişiyi işe almayı istememe nedeniniz neler olabilir? Birlikte cevaplandıralım, sonra diğer soruya geçelim.

Soru 3: Kendi niteliklerimize baktığımızda, Tanrı’nın bizi seçip kendi planları için kullanması hakkında neler düşünürsünüz? Biraz konuşalım.

Aşağıdaki ayeti yüksek sesle okuduktan sonra çalışmamıza devam edelim.

“Hakkımdaki düşüncelerin ne değerli, ey Tanrı, sayıları ne çok! Kum tanelerinden fazladır saymaya kalksam. Uyanıyorum, hâlâ seninleyim.”

(Mez. 139:17-18)


KİM BİLİR, BELKİ…

Ester kitabının 3 ve 4. bölümlerini yüksek sesle okuyalım.

“Kim bilir, belki de böyle bir gün için kraliçe oldun.” Ester 4:14. Bu cümle Ester kitabının kilit cümlesidir. İlk iki bölümde Ester’in nasıl kraliçe olduğunu ve kralın gözünde lütuf bulduğunu okuduk. Tanrı’nın isminin bu kitapta geçmediğini tekrar hatırlatalım. Tanrı’nın isminin geçmemesi Tanrı’nın bu kitapta olmadığı anlamına gelmiyor. Ester kitabında Tanrı görünmeyen ama var olan Tanrı’dır.

Kralın veziri Haman’ın Mordekay’ın önünde eğilmemesine çok sinirlendiğini okuyoruz. Mordekay krala yardım ettiği halde Haman’ın önünde eğilmedi. Bu saygı hareketi aslında bir anlamda o kişi önünde secde etmekti ve Mordekay bu tapınma tutumunu reddetti. Haman bu hareketten dolayı tüm Yahudilere düşmanlık besledi, soykırım yapmak için plan yaptı. Haman, Mordekay’da açıkça farklı bir şey gördü ve ondan nefret etti. Tanrı’nın halkı tarih boyunca bu dünyaya ait olmamıştır.

Mordekay’a biraz odaklanırsak, onun Yahudi olduğunu hiçbir zaman saklamadığını okuyoruz. O putperest bir ülkede, Tanrı’nın yasalarının olmadığı bir yerde kendi kimliğini saklamayan bir duruş sergilemiştir. En çok da bunun için nefret ve dışlanma görmüştür. Kitapta anlaşılması zor konulardan biri de Mordekay’ın Ester’e henüz Yahudi olduğunu kimseye söylememesini buyurmasıdır. Ancak yine de Ester en kritik anda kimliğini açıklar. Bazı zamanlarda “hikmetli” olmak iyidir ama sadece belirli bir durum için geçerli olan bu prensibi hayatımızın her alanına yaymamız doğru olmaz.

Soru: Hristiyan olduğunuzu saklamadığınız için ne tür zor durumlara düştünüz? Bu durumlarda Tanrı’nın sizi kullanmasıyla ilgili tanıklığınızı anlatır mısınız?

Ester kitabının başından itibaren anlatılan olayların nedeni burada yavaş yavaş açığa çıkmaya başlar. Yahudilerin tümü yok edilmek istenirken Mordekay ve Ester ne yapacaklar? Bugün bile hala kutlanan Purim bayramının nedeni bu kitapta açıklanmaktadır. ‘Pur’ kura demektir. Kura çekilip Yahudilerin yok edileceği gün belirlenir. Belirlenen gün, kuranın çekilmesinden yaklaşık bir yıl sonrasına denk geliyordu.

Ester bir kraliçedir ve Yahudiler arasında krala gidip dertlerini anlatabilecek tek kişidir. Bu yüzden Mordekay ona bir haber gönderir. Ester kitabının en bilindik ayetlerinden birini yeniden okumakta fayda var: “Mordekay ona şu yanıtı götürmelerini istedi: "Sarayda yaşadığın için bütün Yahudiler içinde kurtulacak tek kişinin sen olacağını sanma. Şu anda susarsan, Yahudiler′e yardım ve kurtuluş başka yerden gelecektir; ama sen ve babanın ev halkı yok olacaksınız. Kim bilir, belki de böyle bir gün için kraliçe oldun." (Est. 4:13-14)

Kurtuluş başka yerden gelebilir ama yine de kendi hayatının nereden nereye geldiğini ve neden orada bulunduğunu Ester’in bilmesi gerekiyordu. Eğer üzerine düşeni yapmazsa Ester tasarının dışında kalacaktı. Tanrı kendi tasarılarını gerçekleştirmek için olaylara müdahale edebilir. Bu müdahalede bizi de kullanabilir. Romalılara yazdığı mektupta Pavlus aynı düşünceyi aktarır: “Tanrı kendisini sevenler ve amacına göre çağrılmış olanlarla birlikte, iyilik için her durumda etkindir.” (Rom. 8:28)

Tanrı Ester’i “kimbilir belki de bugün için kraliçe” yapmıştı. Kendi tasarısında küçük Yahudi bir kızı büyük bir kötülüğü, acıyı önlemek için bir yere getirmişti. Tanrı kendi amaçları için etkindir ve bizi de bu amaçları yerine getirmek için kendisine katılmaya çağırır. Kutsal Kitap’ta Ester tek değildir; Yusuf, Musa, Daniel ve daha birçok kişiyle Tanrı kendi planlarını gerçekleştirmeyi seçer.

Soru: Bugün Tanrı kendi amaçları için sizi nasıl kullanabilir? Kendi hayatınıza bakarak bunu grubunuzla paylaşın.


İMKANSIZ DA OLSA BENİMLE ÇALIŞAN TANRI

Aşağıda iki büyük müjdecinin hayatlarından birer tanıklık bulacaksınız. Bu iki Tanrı insanının hayatında Tanrı’nın nasıl etkin olduğunu ve onlar için planının nasıl işlediğini okuyacağız.

Bu tanıklıkları yüksek sesle okuyalım, sonrasındaki soruları birlikte cevaplandıralım.

dummy1

1. TANIKLIK

1934 yılında, Amerika’nın Charlotte kasabasında akşamın ilerleyen saatlerinde bir adam büyükçe bir çadırda kalabalıklara İsa Mesih’in müjdesini iletiyordu. Bu adamın ismi Mordekay Ham’dı (1877-1961). O akşam her zamanki gibi vaazının sonunda orada bulunan kişilere İsa Mesih’i Rab ve kurtarıcı olarak kabul edip etmeyeceğini sordu. Kalabalık olmasına rağmen öne çıkan pek olmadı. Öne çıkanlar İsa Mesih’i izleyeceklerini, O’nu Rableri ve kurtarıcıları olarak kabul edeceklerini ikrar ettiler.

O gece 16 yaşlarında bir genç de iman etmişti. 40’ların sonunda başladığı müjdeci vaiz hizmeti 70’lerde tüm dünyaya yayılmış olacaktı. Bu kişinin ismi

Billy Graham’di. Dünyanın en çok tanınmış müjdecisi o gece hayatını Morkekai Ham’ın çağrısıyla Rab’be teslim etmişti. Mordekai Ham bu kişinin onun müjdeyi iletmesiyle iman ettiğini ancak Billy Graham’ın kendi tanıklığından öğrenebildi. Kimse söylemeseydi o gece orada olduğundan kendinden çok daha meşhur ve çok daha büyük kalabalıklara hitap eden Billy Graham’in haberi bile olmayabilirdi.

2. TANIKLIK

dummy1

Amy Carmichael, Rab’bin uzun yıllar Hindistan’da hizmet etmiş çok ünlü bir işçisidir. Onun her zaman anlatılan bir gerçek hikayesi vardır. İrlandalı bir küçük kız çocuğu olarak gözlerinin mavi değil de kahverengi olmasından dolayı çok üzgünmüş. Her gece Tanrı’ya dua eder, gözlerinin mavi olması için yalvarırmış. Her gece böyle dua eder, her sabah uyanır uyanmaz aynaya koşar, gözlerinin mavi olup olmadığına bakarmış. Mavi gözlü olmak onun için çok önemliymiş, çünkü diğer tanıdığı herkes mavi gözlüymüş ve kahverengi gözleriyle kendini çok kötü hissediyormuş.

Amy, büyüdüğünde Hindistan’a müjdeyi yaymak için gitmeye karar verdi. Oraya ilk vardığında Avrupalı müjdecilerin Hindistan halkıyla yakınlaşamadığına ve tapınaklara giremediğini gördü. Çünkü hepsinin gözü maviydi! Amy, Hintliler gibi kahverengi göze sahip olduğu için rahatlıkla tapınaklara girdi, Hint toplumunun arasına karıştı. Özellikle tapınaklarda satılan istenmeyen kız çocuklarını kurtarmak için çok çalıştı. Kız çocukları için bir okul ve vakıf kurdu. 1951’deki ölümüne dek bu hizmette çalıştı. Binden fazla kız çocuğunu satılmaktan, fahişe olmaktan ve ölmekten kurtardı. Onun kahverengi gözlerini Tanrı bu hizmet için kullandı.

Şimdiye aşağıdaki soruları bu iki tanıklığı düşünerek cevaplandıralım. Soruları sırasıyla önce birlikte cevaplandıralım, ardından diğer soruya geçelim.

Soru 1: Tanrı bu iki kişinin hayatlarında nasıl etkin oldu?

Soru 2: Kendileri farkında bile olmadan Tanrı’nın kendilerini aracı kıldığını ne zaman görebildiler?

Soru 3: Bizim hayatımızda Tanrı’nın bizi kendi planları için kullandığı zamanlar olup olmadığını grubunuzla paylaşır mısınız?

Soru 4: Hayatımızın ayrıntılarını (kahverengi gözlü olmak veya istemediğimiz belirli şartlar altında yaşamak gibi) biraz düşünelim… Tanrı’ya güvendiğimiz için sakin ruhlu, esenlikli olabilmek için neler yapabiliriz?

dummy1

UYGULAMA

“Sarayda yaşadığın için bütün Yahudiler içinde kurtulacak tek kişinin sen olacağını sanma. Şu anda susarsan, Yahudiler′e yardım ve kurtuluş başka yerden gelecektir; ama sen ve babanın ev halkı yok olacaksınız. Kim bilir, belki de böyle bir gün için kraliçe oldun." (Est. 4:13-14)

Bu ayeti kişisel dua ve tapınma zamanlarınızda derin düşünün.

Bu soruları kendimize soralım:

  • Ben ne için buradayım?
  • Tanrı beni kendi planları için nasıl kullanmak istiyor?
  • Kilisem, ailem, çevrem ve ülkem için nasıl bir görevim var?
  • Bu soruların tam yanıtını bilmesem de, Rab’bin beni kullanması için kendimde uygun bir tutumu nasıl geliştirebilirim?

Bu konularda mümkünse bir kardeş ile birlikte dua edelim.

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18