HANNA

dummy1

YÜREKTEN SUNULAN ADAK

ADAMAK...

dummy1

Yukarıdaki görselleri inceleyelim. Bu resimlerde kültürümüzde adakla ilgili hangi unsurları görüyoruz. Kişiler hangi konularda ve neden adak adıyorlar?

Adağın kelime anlamı, “Adanılan şey, nezir”dir. Çok çeşitli adak türleri vardır ve yukarda birkaç adak türü resmedilmiştir.

Davut bir mezmurunda Tanrı’ya şöyle dua etmiştir:

′′Çünkü sen kurbandan hoşlanmazsın, Yoksa sunardım sana, Yakmalık sunudan hoşnut kalmazsın. Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü bir ruhtur, Alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin, ey Tanrı.′′ (Mez.51:16-17)


ADAMAK NE ANLAMA GELİR?

dummy1

Önceki iki çalışmamızda sıkıntılar içindeyken büyük resme odaklanabilmeye ve duanın hayatımızdaki önemine değindik. Bu dersimizde ise adanmışlık konusunu inceleyeceğiz.

1. Samuel 1. bölüm 21-28’i beraber okuyalım. Ardından buradaki okumamıza devam edelim.

RAB korkusu taşıyan Hanna, çocuk sahibi olma arzusunu, yürekten ettiği dualarla ve doğacak çocuğunu adama andıyla Tanrı’nın önüne getirmişti. Bu adamanın bir tanımı vardı, buna nezir yemini (adanmışlık yemini) denirdi. Nezir yemini, kişinin belirli bir süreliğine kendini RAB’be adayacağına ve tamamen O’na bağlı kalacağına dair anttı. Adanmış kişi, RAB’be adandığının gözle görülür işareti olarak saçını uzatırdı. Hanna, bu adamasıyla, çocuğu doğduğu takdirde onu Rab’bin hizmetine süresiz teslim edeceğine, saçlarını kesmeyeceğine dair ant içmişti.

-Belki sizin de Tanrı’dan bir şeyler dilediğinizde yüreğinizden adaklar geçirdiğiniz olmuştur. Sizce neden adak sunma andı içeriz?

dummy1

Tanrı’ya adak adamak ciddi bir konudur. Hanna, çaresiz hissettiği o anlardaki yakarışını ve adağını, dileği yerine gelince unutmadı. Küçük çocuk sütten kesildiğinde, onu RAB’bin Şilo’daki tapınağına götürdü. Bir anne olarak evladından ayrılmak Hanna’ya muhtemelen zor gelmiştir. Ancak çocuğunu Eli aracılığı ile RAB’be emanet ettiğinin farkındaydı ve bunu 27. ayette net bir şekilde, güven dolu sözleri ile belirtti.

Aynı zamanda Hanna çocuğunu belli bir dönem için değil, yaşamı boyunca RAB’be adadı. Adanmışlık, yaşamımız boyunca sahip olduğumuz her şeyin RAB’be ait olduğunu ve hayatımızın Efendisi’nin RAB olduğunu ilan eden, bitmeyen bir süreçtir.

Tanrı sevgisi içimizde minnettarlık yaratır ve bu sevgide yetkinleşip derinleştikçe kendimizi O’na adanma isteği uyandırır. Hanna’nın Tanrı ile özel ilişkisi çok açık görülmektedir. O, sadece bir sunu ya da kurban ile bir görev yaparcasına Tanrı’nın önüne gelmedi, onun yüreği Tanrısını arzuluyordu, hem de sahip olmak uğruna senelerce onca sıkıntıya katlandığı, acı çektiği, gözyaşı döktüğü çocuğunu bir yaşam boyu RAB’be adayacak kadar. İman dolu bir yaşam sürdüğümüzde, Tanrı’dan bize sevinç akar, sevgi akar. İçimizde barındığımız, bizlerden taşan bu sevgi seli, bizi Tanrı’yı hoşnut etmenin yollarını aramaya yöneltir.

dummy1

Tanrı’yla iman yolculuğumuzda her geçen gün O’nu daha iyi tanırız, O’na daha çok yaklaşırız. Tanrı için yaşarız ve gün geçtikçe sağlamlaşan bu ilişki bizde Tanrı’ya karşı bir hayranlık uyandırır ve Tanrı’dan aldıklarımızı, sahip olduklarımızı O’na geri verme isteği yaratır. Zihnimizi RAB’be emanet ederek düşüncelerimizde O’nu övebiliriz, yüreğimizi O’na adayarak RAB ile samimi bir paydaşlık kurabiliriz, bedenimizi O’na emanet ederek günahtan uzaklaşabiliriz ve RAB’bi hoşnut edebiliriz. RAB’bin bize verdiği yetenekleri yine O’nun adını yüceltmek için kullanabiliriz, zamanımızı RAB’ be vererek O’nun sözünde yetkinleşebiliriz.


YÜREĞİMDEN GELEN ADAK

Romalılar 12:1-2’de Kutsal Kitap şöyle der:

“Öyleyse kardeşlerim, Tanrı′nın merhameti adına size yalvarırım: Bedenlerinizi diri, kutsal, Tanrı′yı hoşnut eden birer kurban olarak sunun. Ruhsal tapınmanız budur.”

dummy1

Yasa′nın Tekrarı 10:16′da ′′Yüreklerinizi RAB′be adayın, bundan böyle dikbaşlı olmayın.′′ der.

dummy1

Aşağıdaki tablonun ilk sütununda zihnimizi, yüreğimizi, zamanımızı, bedenimizi yani tüm varlığımızı Rab’be adamak için neler yapabileceğimiz hakkında, ikinci sütununda ise dünyasal işlerde nasıl kullandığımız hakkında birkaç örnek verilmiştir. Buna göz atarak aşağıdaki soruları tek tek cevaplandıralım.

Rab’bi nasıl hoşnut ederim? Dünyasal işler için nasıl kullanıyorum?
Zihnimiz -Tanrı Sözü -Kaygı, korku
Yüreğimiz -Sevgi, yumuşak huyluluk -Nefret, öfke
Zamanımız -Muhtaç içinde olanlara yardım -Boş, gereksiz sohbetler
Bedenimiz -Tanrı’nın tapınağı -Eğlence, sefahat

dummy1

Zihnimiz, yaşamımızın kontrol merkezidir. Hayatımızda her ne oluyorsa ilk orada başlar. Gün boyu bir şey düşünmeden geçirdiğimiz tek bir dakika bile yoktur.

-Sizce düşüncelerimizi Rab’be nasıl adayabiliriz? Birlikte biraz konuşalım.

Yüreğimiz, duygularımızın merkezidir. Bütün duygu yoğunluğumuzun doğduğu yerdir.

-Sizce yüreğimizi Rab’be nasıl adayabiliriz? Birlikte biraz konuşalım.

Zamanımızı nasıl kullandığımız yaşamımızın kalitesini belirler. Bu anlamda çok değerlidir ve geri dönüşü yoktur.

- İlerde geriye dönüp baktığımızda “keşke” dememek için şimdi zamanımızı Rab’be nasıl adayabiliriz sizce? Birlikte biraz konuşalım.

Bedenimiz bu dünyada bize verilen bir emanettir.

- Bu emaneti Tanrı’ya teslim edeceğimiz ana dek en iyi şekilde nasıl Rab’be adayabiliriz sizce? Birlikte biraz konuşalım.


UYGULAMA

Günlük hayattan örnekler kısmında göz attığımız bu tabloyu şimdi kendi hayatımızı düşünerek dolduralım.

Rab’bi nasıl hoşnut ederim? Dünyasal işler için nasıl kullanıyorum?
Zihnimiz
Yüreğimiz
Zamanımız
Bedenimiz

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18