MERYEM (3)

dummy1

YAŞAM

YEPYENİ BİR ŞEY

dummy1

Geçen çalışmamızın başında söz ettiğimiz arkadaşınızın size hediye ettiği bitkiyi hatırlıyor musunuz? Hani ender bir bitkiydi, nadiren çiçek açan… Size hediye edildiğinde neler hissettiğinizle ilgili konuşmuştuk.

Şimdi de bitkinizin günden güne büyüdüğünü, onun gelişimini, değişimini gözlerinizle gördüğünüzü düşünelim… Bunu düşünerek aşağıdaki soruları aramızda konuşalım.

Bitkiniz büyürken hangi gelişmelere tanık olursunuz? Gelişmesi için neler yaparsınız? Biraz bununla ilgili konuşalım, sonra diğer soruya geçelim.

Bitkiniz çiçek verdi! Neler hissedersiniz, ne yaparsınız? Biraz konuşalım.

SERAMİK

dummy1

Hiç görmediğimiz harika bir şeyi, kendi emeklerimiz sonucunda gördüğümüzdeki sevincimizden bahsettik. Şimdi, seramik yaparken benzer bir süreçten geçen birinin seramiği nasıl tarif ettiğini okuyalım birlikte:

“Hamuru şekillendirmeye başladığınız andan itibaren sizi bambaşka bir dünyaya sokan, her basamağı ayrı ayrı zevkli olan uğraş. Diyelim ki hamuru yoğurmaya başladınız, istediğiniz kadar uzatın bu evreyi, hamuru hava geçirmeyen bir poşete koyar evreyi dondurursunuz, hamur içinde kalan hava kabarcıklarına ayrıca dikkat etmelisiniz, onlardan kurtulmazsanız fırında kaplarına sığamaz patlatırlar işinizi.

İş son hale gelince kurumasını beklediniz, ya çatlarsa kururken diye heyecanla, kazasız belasız kuruduysa ikinci şekillendirme evresine geldiniz, zımparayla, türlü alet edevatla son düzeltmelerinizi yaptınız, fırına attınız, Pişince sıra sırlama evresine geldi, işinizi dilediğiniz sırla kapladınız. Tekrar fırına attınız, fırına temas eden noktaları sırsız bırakmayı unutmadıysanız fırına yapışma riskini önlediniz. Sonunda bir ürün almayı başardınız.”

(https://eksisozluk.com/entry/9241174 Son erişim: 18.12.18)

Bu yazıda anlatılanları düşünerek şu soruları birlikte cevaplandıralım:

Seramik oluşana kadar yapılan bu işlerin bu kadar detaylı olması size neler hissettiriyor? Neler düşündürüyor? Biraz konuşalım, sonra diğer soruya geçelim.

Sonucunun ne olacağı tam bilmeden neden seramik yapmayı sürdürüyor bu kişi sizce? Birlikte biraz konuşalım.


KİM BU ÇOCUK ?

dummy1

Luka 2. bölümün tamamını ister birimiz, ister sırayla yüksek sesle okuyalım. Bitirdikten sonra aşağıdaki metni yüksek sesle okuyarak çalışmamıza devam edelim.

Şimdi bu okuduklarımızı en baştan gözümüzde canlandırmaya çalışalım. Yusuf ile Meryem aslında kendi imkânlarıyla vardıkları şehirde kalacak yer arayan, bir türlü bulamayan sıradan bir çiftti. Bulabildikleri tek yerde Meryem’in doğum vakti geldiği için doğumunu yapar. Bizler İsa’yı Mesih olarak bilmesek, Rab’bi tanımasak, olanlara baktığımızda aslında ne kadar olağan görünüyor her şey, değil mi? Ancak İsa’nın doğumuyla beraber harikaların, şaşırtıcı olayların yaşanmaya başladığını görüyoruz. Bir sürü melek, İsa’nın doğduğu yere yakın bir yerlerde sürülerini otlatan çobanlara görünüyor, onlarla konuşuyor, onları İsa’ya yönlendiriyorlar. Meryem bu olanları yüreğinde saklıyor.

Sonra Yusuf ile Meryem Rab’bin buyruklarına uyan anne babalar olarak İsa’yı Levililer 12. bölümde buyrulanları yerine getirmek üzere tapınağa götürüyorlar. İsa’nın haftası yeni dolmuşken tapınakta Şimon adında biri, Meryem’e acı çekeceğini bildiriyor. Yine tam o sıralarda, tapınakta yaşayan Anna adlı peygamber sevinçle kurtuluş haberini yayıyor. ‘İsa’nın annesiyle babası bu söylenenlere şaştılar’ deniyor. Böylesine mütevazı, kendi haline, Rab’be sadık kalmaya gayret ettikleri bir hayat sürdürürken bir yandan hayal bile edemeyecekleri olaylar ve vaatler onlara eşlik ediyordu. Tüm bunlar olurken Meryem ne yaptı? Bekledi ve yaşamını Rab’bin sözüne bağlılıkla, sadelikle ve herkes gibi sürdürmeye devam etti.

İsa biraz daha büyüdü. Yine Rab’bin buyrukları doğrultusunda Fısıh Bayramı’nı kutlamaya tapınağa gittiler, oğullarıyla birlikte. Dönüş yolunda İsa’nın kervanla birlikte yola çıkmadığını fark edene dek ve fark ettiklerini bulmaya çalışırken herhalde epey zaman geçmişti. İsa’yı buldukları yer tapınaktı. Meryem 12 yaşındaki oğlundan böyle bir hareket beklememişti, hatta onu azarladı. Ama İsa’nın yanıtını duyunca, çobanların anlattıklarını dinledikten sonra yaptığını yaptı: Yüreğinde sakladı. Meryem’i şimdi gözümüzde canlandıralım. İsa’yı tapınakta buldular, onu da alıp tapınaktan Celile’ye dönüş yolunda koyuldular. Yolda ilerliyorlar. İsa’yı tapınakta etrafında onca yaşlı, saygın, bilgili din adamlarıyla görmesi, İsa’nın bu insanlarla oturup onların hayranlığını kazanacak sözler söylemesi… Oğlu 12 yaşında sadece. İsa’nın doğumundan öncesinden itibaren tüm yaşadıkları gözünün önüne geliyor. Yüreğinde sakladıkları aklına düşüyor. Bunu da yüreğinde saklıyor.

Meryem’i, İsa’nın doğumu kendisine bildirildiği andan itibaren yaşadıklarını bir düşünelim… İnanılmaz vaatler! Büyük ve tüm halkları ilgilendiren bir mucize! Peygamberlerin Harika Kurtarıcı, Müthiş Öğütçü, yüzyıllarca önceden bildirdiği insan! Hepsi kendisinin doğurduğu bu çocukla gerçekleşiyor! Ancak Meryem’in genel tutumu burada çok önemli ve dikkat çekici!

Meryem oğlu İsa’yla ilgili şaşırtıcı bir söz duyuyor ama sonrasında Meryem’den duyduklarıyla ilgili şaşırtıcı veya ses getiren bir tepki görmüyoruz. Meryem oğlu İsa’yla ilgili şaşırtıcı bir olaya tanık oluyor ama yine Meryem’den ses getirecek bir davranış görmüyoruz. Meryem’in şunları söylediğini hayal edelim: “Benim oğlum, hepinizi kurtaracak! Benim oğlum! Bakın, tüm ilahi bilgiye sahip olan sizlere bile öğretiyor benim küçücük oğlum! O’na yaklaşamazsınız bile, ben O’nunla ilgili daha neler biliyorum da söylemiyorum…”

Okuduğumuzda bize biraz komik geldi belki, çünkü Meryem’in karakterini düşündüğümüzde bize olmayacak bir tepki gibi geliyor. Evet, gerçekten de Meryem kendisine bildirilenleri sadece yüreğinde sakladı. Olağanüstü vaatleri duyduğunda Rab’bin bunları gerçekleştireceği zamanı bekledi. Alçakgönüllülükle, herkes gibi olağan bir yaşam sürmeye devam etti.

Meryem ile Yusuf İsa’yı Yasa’nın buyurduğu gibi Rab’bin sözüne göre yetiştirdi. Bölgede yaşayan, Rab’bin buyruklarına uyan başka ailelerden farklı değillerdi. İsa Mesih yetişkin yaşında Yahya tarafından vaftiz edilene dek hizmetine başlamadı, babası gibi marangozluk yaptı.

Meryem’in tüm yaşadıklarına karşılık gösterdiği tutum bize neler öğretiyor? Birlikte cevaplandıralım.


YAŞAM VEREN RAB

Meryem’i bu çalışmamızda biraz daha yakından tanıdık. Kendini yüceltebileceği, sesini duyurup kendini herkese tanıtabileceği bir konumdayken, Rab’bi yüceltmeyi, Rab’bin yüceleceği durumların gerçekleşmesini beklemeyi bekleyen sadakatli tutumuyla bize nasıl örnek olabileceğini gördük. Şimdi de hayattan birkaç örneğe bakalım. Örneklerde anne ve aileler var. Her örnek için şu soruları sırasıyla birlikte cevaplandıralım:

Annenin, ailenin tutumu ile Meryem’in tutumunu karşılaştırırsak, hangi yönlerden farklılar sizce? Birlikte cevaplandıralım, sonra diğer soruya geçelim.

Anne ya da aile, eğer Meryem’in karakterinde olsaydı neleri farklı yapardı? Nasıl bir tutum sergilerdi? Birlikte cevaplandıralım.

dummy2 Merve kızının küçüklüğünden beri zekâsının diğer çocuklara göre yüksek olduğunu fark ediyordur. Onu en başarılı olacağı okullarda okutmaya kararlıdır. Her fırsatta tanıştığı herkese çocuğunun ne kadar yetenekli, akıllı ve geleceği parlak olduğunu sevinçle anlatır. Kızının yetişkinlerle sohbetlerinde akıllıca ve hızla verdiği keskin cevaplardan gurur duyar, baskın karakterinin zekâsından ötürü olduğunu söyler.

dummy2 Leyla gelecekteki eşinin ve çocuğunun çok özel olacağıyla ilgili bir rüya görür. Eşi Rab’bin hizmetinde önemli bir görevi olan biri olacak, çocuğu da Rab’bin sözünü duyuran tanınmış biri olacaktır. Rüyasını paylaştığı kardeşler de bunun gerçekleşeceğini hissettiklerini söylerler. Bu olay dua isteğiyle herkese duyurulur. Leyla çocuğun giysileri ve eğitimi de olmak üzere tüm hazırlıklarını bu yönde yapmaya başlar. Leyla’ya bazı hizmetlerde yeni görevler verilmeye de başlanır.

dummy2 Kerem, ergenliğini tamamlamak üzere olan genç bir imanlıdır. Dua ettiği hastaların şifa aldığını fark eden ailesi, tüm tanıdıklarına haber vermeye başlar. Kapılarda yığılmaya başlayınca randevu sistemi geliştirirler. Önünü alamadıkları bağışlar sayesinde Kerem için bir dükkân kiralarlar ve dönem dönem şehir turları düzenlerler. Aile fotoğraflarıyla onu yalnız bırakmadıklarını göstermişlerdir, hem de tüm ülke onları aile olarak tanıyordur artık. Bu arada başlarına birçok sıkıntı da gelmiş ama kardeşler avukat tanıdıklarıyla yardımlarına yetişmişlerdir.

dummy2 Sevil oğlunun bu karmaşık dünyada rahat ve mutlu bir hayat sürmesini umuyordur. Oğlu büyürken de onu serbest yetiştirmeye karar vermiştir. Küçüklüğünden itibaren onu inançla ilgili eğitimlerden uzak tutmuş, okul hayatına başladığında derslerine sadece isterse çalışmasını öğretmiştir. Artık yetişkinliğe adım atmak üzere olan oğlunun böylesine içe kapanık, tutarsız, ne istediğini bilemeyen, öfkeli bir insan haline gelmiş olmasından ötürü şaşkınlık ve üzüntü yaşıyordur.


UYGULAMA

Bu çalışmamızda Meryem’in İsa’nın doğumundan itibaren duyduklarına, bunlara karşılık olarak neler yaptığına ve yapmadığına baktık, fikir yürüttük.

Meryem’in kadın olarak karakteri, Rab’deki duruşu, Rab’be güveni, ailesine bağlılığı, çocuğunu Rab’bin terbiyesinde yetiştirmesi bizlerde kendimizle ilgili bazı şeyleri keşfetmemizi sağladı mutlaka.

Meryem’in tutumunun bizde nasıl gelişebileceğini düşünelim. Şimdi birlikte birbirimiz için Meryem’in yürek tutumu bizde gelişsin diye dua edelim.

“Bana sağlanan her şey gerçekten sadece benim mi?” Bir sonraki dersimize dek bu soruyu sık sık soralım kendimize. Rab’bin bize sağladıklarının asıl amacının Rab’bi yüceltmek, insanlara bereket sağlamak olduğunu fark edelim. Hangi yönlerden eksiğimiz ve hatamız var bakalım, bunları her gün Rab’bin önüne getirelim.

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18