TANRI HALKININ İLİŞKİLERİ (MAT. 18. BÖLÜM)
ÇALIŞMA 11: BENİM VE KİLİSENİN SORUMLULUĞU; DİSİPLİN 3
Yukarıdaki uyarıların benzerlerini arada sırada kendi apartmanımızda da görüyoruz. Belki biz de bu uyarılardan yazıyoruz. Şehirler büyürken birlikte yaşamak da zorlaşıyor. Birbirimize karşı sorumluluklarımız var.
Soru 1: Apartman içinde birbirimize karşı sorumluluklarımız nelerdir? Biraz konuşalım, sonra diğer soruya geçelim.
Soru 2: Uyarıların apartman içinde yaşamaya dair nasıl bir etkisi vardır? Birlikte cevaplandıralım, sonra diğer soruya geçelim.
Soru 3: Birbirimizi çok iyi tanımadığımız kişilere karşı sorumluluklarımıza dikkat ederken kilise içinde birliğimizle ilgili sorumluluklarımıza bakışımız nedir? Biraz konuşalım, sonra aşağıdan okumamıza devam edelim.
Matta 18:15-20 ayetlerini çalışmaya devam ederken, bu çalışmamızda bu konularda konuşmaya devam edeceğiz.
Pavlus şöyle diyor kilisenin birliği için:
“Beden bir olmakla birlikte birçok üyeden oluşur ve çok sayıdaki bu üyelerin hepsi tek bir beden oluşturur. Mesih de böyledir.” (1Ko. 12:12)
SORUNLAR VE SORUMLULAR
Aşağıdaki sosyal medya paylaşımlarını okuyalım. Bu paylaşımlar biriyle sorun yaşayanların yazdıklarından oluşuyor. Sonra aşağıdaki soruları aramızda cevaplandıralım.
- Kimseyi yargılamayın! Beni ancak Tanrı yargılar!
- Bazı insanlara bu kadar değer vermek iyi değilmiş. Herkes haddini bilecek!
- İhtiyacım olduğunda nasılsın demeyen, gördüğünde merhaba demesin!
- Eğer bana akıl vereceksen hepsini verme, dikkat et biraz sende de kalsın.
- Sevemediğim şey; karşımdaki nasıl kırılmaz hesabı yapanlardanım ben, en ufak eleştiride bile. Üslubuma çok dikkat ederim. Ama insanlar birbirini aşağılamayı, küçük düşürmeyi, incitmeyi çok seviyor.
İsa Mesih bir kardeş günah işlediğinde gitmemizi, dinlemezse iki üç tanık ile birlikte gitmemizi ve sonrasında kiliseyle paylaşmamızı söyler. Birkaç soru ile biraz kendimize özeleştiri yapalım:
Soru 1: Kendi sosyal hesabınızda kaç kişi var? Siz böyle bir yazı yazdığınızda İsa Mesih’in “iki üç kişi” ile sınırlanan bu ilişki bozukluğunu ne yapıyorsunuz? Biraz konuşalım, sonra diğer soruya geçelim.
Soru 2: Bu söylenenlerde her iki tarafın da söylediklerini görüyoruz. Uyarılan ya da uyarmayan… Her ikisinin de tutum ve sorumluluğu hakkında ne söyleyebiliriz? Birlikte cevaplandıralım, sonra konumuza devam ederiz.
KAZANMAM GEREKEN KARDEŞ
Matta 18:16-17 ayetleri yüksek sesle okuyalım. Öğretiyi de okuyalım, soruları aramızda cevaplandıralım. “Ama dinlemezse, yanına bir ya da iki kişi daha al ki, söylenen her şey iki ya da üç tanığın sözüyle doğrulansın. Onları da dinlemezse, durumu inanlılar topluluğuna bildir. Topluluğu da dinlemezse, onu putperest ya da vergi görevlisi say.” (Mat. 18:16-17)
Dinlemezse! Matta 18:16-17 ayetleri bir önceki ayetin devamı olarak okuduğumuzda ilk gözümüze çarpan kelime “dinlemezse” oluyor. Üç kere söylenir. Bu ayetlerin devamında ele alınan disiplin, yani kardeşi “putperest ya da vergi görevlisi” olarak saymak, o kadar basit değildir. Önce günahı gösterilen kardeşin ona söylediğimiz sözleri anlayıp anlamadığını tartmamız gereklidir.
Günah işleyen kardeşe gidip ona günahını gösterdiğimizde bize verilen karşılık olumsuz ise de o kardeşle işimiz bitmez. Çünkü İsa Mesih’in amacı bizim o kardeşi “kazanmamız”dır. İki üç tanığı da alıp yine bir uzlaşma için, o kardeşi kazanma amacıyla yanına gitmeliyiz.
Bu iki üç tanığın sözünü de dinlemiyorsa durum kilisenin kendisine bildirilir. Topluluk sadece seyirci, önderler ya da hizmet edenleri bekleyen, pasif bir grup değildir. Burada topluluk günahlı bir kişiyi günahından döndürme çabasında olan imanlıları tarif eder. İki kişinin problemlerine müdahale eder, yargılar, uyarır, kişiyi yanlış yolundan döndürmeye uğraşır, barışı sağlar.
İsa Mesih’in bir iki kişiyle gitme emri aslında Eski Antlaşma’nın bir emrinden alınmıştır. Bu süreci dinleyenler İsa Mesih’in ne demek istediğini anlamışlardı.
"Herhangi bir suç ya da günah konusunda birini suçlu çıkarmak için bir tanık yetmez. Her sorun iki ya da üç tanığın tanıklığıyla açıklığa kavuşturulacaktır.” (Yas. 19:15)
Dinlemezse ifadesi özellikle kardeşin diğer kardeşlerin söylediklerine, ikna çabalarına, kazanma amaçlarına karşı ısrarla direndiğinin bir göstergesidir. Bu direniş sonunda kardeşi bir disiplin sonucuna götürecektir.
Disiplinin amacı ve sonucu hakkında bir sonraki çalışmada daha fazla yer vereceğiz. Kilisenin sorumluluğu çok önemlidir, çünkü bu son “dinlememek” bir iki kişi değil, tüm topluluğu reddetmektir. Kilise bir bedendir. Pavlus bunu birçok sorunu bulunan Korint kilisesine yazarken de belirtir: “Bir üye acı çekerse, bütün üyeler birlikte acı çeker; bir üye yüceltilirse, bütün üyeler birlikte sevinir.” (1Ko. 12:26) Kilise bir bedene benzetilir ve bu bedende bir sorun varsa tüm bedene sirayet edecek demektir.
Pavlus, Korint’teki günah, yani “birisinin babasının karısını alması” konusunda tüm kiliseyi kınar, azarlar ve uyarır (1Ko. 5:2-3). Pavlus’un bu azarı sadece kilise önderlerine yapmadığına, tüm topluluğa yazdığına dikkat edelim. Günahın sorumluluğu baştan beri kardeşine gitmeyen, kabul etmeyince iki üç kişiyi yanına alıp tekrar gitmeyen ve yine dinlemezse topluluğa bildirmeyenlere yüklenir. Bu kişi en sonunda kilise disiplini altına alınması gereklidir. Oysa süreç Matta 18:15-20’deki gibi İsa Mesih’in söylediğine göre işlemeliydi.
Soru: Genellikle günaha karşı tutumumuzu kişisel zararın yanında tüm kiliseyi etkileyen bir tutum olarak gördüğümüzde düşüncemiz, davranış ve tutumumuz nasıl değişir? Birlikte cevaplandıralım, sonra aşağıdan okumamıza devam edelim.
Genellikle günah konusundaki süreç, bazı şeyleri birilerinin görmesi, önderlerin ya da olgun olanların halletmesi ve bizim de yanlış giden bazı şeylerden şikâyet etmemizle sonuçlanıyor. Oysa kilisenin sorumluluğu burada açıktır; günaha izin vermemek, birliğin bozulmasını önlemek için elimizden geleni yapmaktır. Kilise disiplini için kendi sorumluluğumuzu da kabul etmemiz gereklidir.
BENİM SORUMLULUĞUM
Hem ilişki bozukluğunun düzeltilmesi hem günaha düşmüş kardeşin kazanılması konusunda topluluğun sorumluluğu vardır. Bununla ilgili aşağıda bazı örnek durumlar var. Bu durumlar her zaman gördüğümüz, basit sorunlar değillerdir. Bu durumlarda kendi sorumluluğumuzu da düşünelim, her örnek için şu soruyu birlikte cevaplandıralım: Soru: Bazı olumsuz tutumlarda bizi yönlendiren düşünce ne olabilir? Aslında ne yapmamız gerek? Birlikte cevaplandıralım, sonra diğer örneğe geçelim.
• Ayşe: Sevgi ile konuştum. Onun dedikodudan uzak durması gerektiğini söyledim. Ama çok ciddi bir şekilde beni reddetti. Acaba benimle gelir misin?
Devrim: Bence o kadar önemli değil ya. Ne olacak? Söylesin söylesin geçsin. Kim onun söylediklerine inanacak? Benden başka biri varsa onunla git. Ben şu an hiç uğraşamam.
• Sedat: Ben gidip şu Ahmet’i önderlere şikâyet edeceğim. Aklını başına alsın artık bu adam. Disiplin mi verecekler kiliseden mi atacaklar bilemem. Ne olursa olsun.
Kerim: Ben tam ne olduğunu bilmiyorum ama Ahmet’le konuştun mu önce? Bir konuşsaydın belki bir değişiklik olur.
Sedat: Ya ne konuşacağım! Konuşsam da anlamaz ki!
Kerim: Kardeşim önce bir Ahmet ile konuş. Tamam, anlamazsa ben de seninle gelirim. Bir yolunu buluruz. Önce dua edelim Ahmet için gel.
• Didem: Ben anlamıyorum, sen kim oluyorsun da beni bu şekilde uyarabiliyorsun Kerime abla?
Kerime: Kardeşim ben değil, Rab böyle söylüyor inan ki. Ben senin bu şekilde yaşamanı tasvip etmiyorum. Bak daha önce de seninle konuşmuştum. O yüzden bu iki kardeşle senin yanına geldim.
Didem: Asla kabul etmiyorum. Hayır, bu benim hayatım. Kilise ne karışabilir benim hayatıma? Benim hatam sadece size güvenmek oldu. Sevgi bu mu? Beni seviyorsanız kabul etmeniz gerekiyordu.
Kerime: Kardeşim seni seviyoruz, bu yüzden senin bu yoldan dönmeni istiyoruz.
Didem: Kesinlikle istemiyorum! Siz beni yargılayamazsınız.
• Bir kilise toplantısı:
Önderlerden biri: Kardeşimiz Altan’ın yaptığı günahı dinlediniz. Ne düşünüyorsunuz? Biz onun bu hareketinin doğru olmadığını düşündük.
Üyelerden biri: Altan kardeşimizi seviyoruz. Onun için isterse şimdi dua edelim. Tövbe edeceğini biliyoruz.
Diğer üye: Bence bu yaptığını inkâr etse de onu tanıyoruz. Ben onun tövbe etmesini istiyorum. Yaptığından eminim pişman olacaktır. Çağıralım, bir kere daha konuşalım.
UYGULAMA
Şimdi iki ya da üç kişilik gruplar olarak ayrılalım. Kilisenin birliği ve bu birliği günaha karşı vereceğimiz mücadele ile daha fazla pekiştirmek için dua edelim.
Bu dua grubu arkadaşlarımızla tüm hafta boyunca bu konularda dua etmeye devam edelim.
Varsa bu dua grubuna daha fazla kilisenin birliği, zor durumdaki kardeşler, günaha karşı mücadele gibi daha fazla konular ekleyip dua edebilirsiniz.
• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.
Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) ve kamu malı. Onun dışında:
1.resim: Kamu malı: Telif hakkı sahibi tarafından kamu malı olarak atfedildi.