KUTSAL KİTAP ÇALIŞMALARI MATTA 18

dummy1

TANRI HALKININ İLİŞKİLERİ (MAT. 18. BÖLÜM)

12. ÇALIŞMA: KİLİSİ DİSİPLİNİ 4 (Mat. 18:15-20)

dummy1

ISLAH

Aşağıda ünlü felsefeci ve tanrıtanımaz olarak bilinen Nietzsche (Niçe)’nin disiplin hakkında bir sözünü okuyacağız. Önce sözü yüksek sesle okuyalım, düşünelim ve soruyu birlikte cevaplandıralım.

“Düşüncelerinizi disipline sokmak, davranışlarınızı kontrol altına almak! Düşünceleri ıslah etmek ve davranışlara biçim vermek! Bu yöntemler insan doğasına uygun değil! Ah, bizler hayvan terbiyecileri değiliz!” Friedrich Nietzsche (Fredrik Niçe)

Soru 1: Bu sözü okuduğunuzda sözü söyleyenin disiplin hakkında ne anladığını görüyoruz? Birlikte cevaplandıralım, sonra diğer soruya geçelim.

Soru 2: Disiplinin insanlarca bu kadar olumsuz anlaşılmasının nedeni ne olabilir? Birlikte cevaplandıralım, sonra aşağıdan okumamıza devam edelim.

Toplumumuz disiplini çoğu zaman olumsuz bulurken Süleyman’ın Özdeyişleri şöyle diyor:

“Terbiye edilmeyi seven bilgiyi de sever, azarlanmaktan nefret eden budaladır.” (Özd. 12:1) 


DİSİPLİN, TERBİYE VE CEZA

dummy1

Aşağıda disiplin konusunda bazı sözlük tanımları var. Bu tanımları ve açıklamaları yüksek sesle okuyup soruları birlikte cevaplandıralım.

Disiplin:

  1. bir topluluğun, yasalarına ve düzenle ilgili yazılı ya da yazısız kurallarına titizlik ve özenle uyması durumu, sıkıdüzen, zapturapt.
  2. bireylerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan önlemlerin tümü.

Soru: Bu tanımlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin disiplin hakkındaki düşüncelerinizle bu tanımlar nasıl uyuşuyorlar? Birlikte cevaplandıralım, sonra konumuza devam edelim.

Disiplin Latince öğretmek, terbiye etmek demek olan “discipulus” kelimesinden gelmiştir. Önceleri öğretim ve eğitim manasındayken sonradan ilk defa Büyük Frederik tarafından ceza anlamında kullanılmıştır.

Osmanlılar zamanındaki “zaptu rapt” deyişi (askeri zapt etmek, vazifeye bağlamak ve fertler arasında manevi bağ sağlamak) bugünkü disiplin manasındadır.

Dilimizde cezai müeyyide olarak değil, ilk önceleri kullanılan mana esas alınarak kullanılmaktadır. Eğitimde, yapılan işte, askerlikte başarının esası disiplinli olmaya bağlıdır. Disiplin deyince akla önce ordu gelir. Disiplin ordunun ruhudur. Orduda disiplin şahsi bir mesele olmayıp silahlı kuvvetleri ayakta tutan müşterek bir inanış ruhudur.

Soru 1: Disiplinin eğitmek, öğretmek anlamına gelmesini düşündüğümüzde gerçekten bu amaçla mı disiplin veriyoruz? Bizim amacımız nedir? Birlikte cevaplandıralım, sonra diğer soruya geçelim.

Soru 2: Kendi ailemizi ya da bulunduğumuz topluluğu düşünelim, eğer belli kurallar varsa ve bu kurallara uyulmuyorsa ne gibi sonuçlar ortaya çıkıyor? Birlikte cevaplandıralım, sonra diğer soruya geçelim.

Soru 3: Bu sonuçları ortadan kaldırmak için ne gibi önlemler alıyorsunuz? Birlikte cevaplandıralım, sonra okumamıza devam ederiz.

https://www.turkcebilgi.com/disiplin sitesinden


DİSİPLİNLİ SEVGİ

Matta 18:15-20 ayetlerini yüksek sesle okuyalım. Ayetleri okuduktan sonra aşağıdan okumamıza devam edelim ve aralardaki soruları birlikte cevaplandıralım.

Disiplin kelimesini duyduğumuzda bizde çok da olumlu duygular uyandırmaz. Hemen ceza, yargılama anlamında kullanılması aklımıza getirir, çok da sıcak bakmayız. Disiplin her alanda, her yaşta, her kişi için gerekli olduğu konusunda aslında düşünmeyiz. Her toplumun en küçük parçasının bile bir düzene ihtiyacı vardır; aile içinde, okulda, askerde…

Disiplinin düzeyi, kuralları, yaptırımları değişse de disiplin ihtiyacı değişmez.

dummy1

Tanrı’nın Egemenliği’ndeki kilisenin de kendi içinde kuralları vardır. Bu, Eski Antlaşma’da İsrail halkıyla başlayan Tanrı’yı yansıtan topluluk olma gerçeğiyle bağlantılıdır. Eski Antlaşma’da kurallar vardı ve bu kurallara uymadığında bazı cezalar da verilmeliydi. Bunların elbette sebepleri vardı. Kilise içinde Eski Antlaşma kuralları uygulanmasa da aynı prensip hala geçerlidir. Disiplin ihtiyacı kilise içinde de geçerlidir.

Eğer ebeveynler çocuğa disiplin vermezlerse, çocuk bir süre sonra kendi hayatında çıkmazlara, yanlışlara sürüklenecektir. Aileye itaat etmekten uzaklaşıp dünyanın yozlaşmış yanlışlarına sapabilir. Eğer bir ülkede vatandaşlar yasalara uymuyorlarsa, ülkede kaos başlar. Yöneticiler bu konuda yaptırım uygulamıyorlarsa ülkeyi yönetmekten söz etmek de mümkün değildir.

Soru: Disiplin denince siz ne düşünüyorsunuz? Neden gereklidir? Ya da neden gerekli değildir? Biraz konuşalım, sonra aşağıdan okumamıza devam ederiz.

Matta 18:15-17’de günah işleyen kişiyi yolundan döndürme, kardeşi yeniden kazanma çabasını amaçlayan süreç başarılı olmuyorsa, yani kişi yine de günahından dönmüyorsa, kilise disiplini uygulanması gerektiği belirtilir. Bu disiplin, “kişiyi putperest veya vergi görevlisi sayma” eylemidir.

Bunun birkaç amacı vardır. Eski Antlaşma’da Levililer 19:2’de yazılan ve Yeni Antlaşma yazarları tarafından da sık sık tekrar edilen, “Kutsal olun, çünkü ben Tanrınız RAB kutsalım” emri birinci amaç olmalıdır. Tanrı’nın topluluğunda günah olmamalıdır. Bu günah defalarca uyarılmış, tövbe edilmesi için gayret gösterilmiş ama yine de yolundan dönmemiş kişinin bilinçli bir şekilde işlediği günahtır.

Pavlus bunu Korint kilisesine “maya” örneği ile açıklar: “Azıcık maya tüm hamuru kabartır.” (1Ko. 5:6) Kilise içindeki günah tüm kiliseyi etkiler. Tanrı’nın kilisesi için planladığı amaç kutsallıktır. Dünya ile aynı ortamda ama dünyada olmayan kutsal bir halk olmak üzere çağırıldık. Dünya ile farkımız kalmazsa o zaman çağrılmış ve kurtarılmış olmamızın tanıklığı nasıl görülecek?

Soru: Kilise içindeki disiplin hakkında sizin düşünceleriniz nelerdir? İnsanların hayatlarına kilise bu kadar çok karışması doğru mudur? Bu konudaki düşüncelerinizi grubunuzla paylaşın.

Disiplin her ne kadar olumsuz görünse de aslında sevgi ifadesidir. İbraniler yazarı Tanrı’nın terbiyesinin bizim için bir sevgi ve aidiyet göstergesi olduğunu vurgular: “Çünkü Rab sevdiğini terbiye eder, oğulluğa kabul ettiği herkesi cezalandırır." (İbr. 12:6) Kardeşin günahına kayıtsız kalmak sevgi değildir.

Tanrı’nın lütfuyla bağışlanmış günahkârlar olarak günahın bedelini hatırlamak ve bu şekilde günahkar için de üzülmemiz gereklidir. Kilise disiplini Tanrı’nın karakterini gösterebileceğimiz bir tutumla yapılmalıdır. Bunun için kendi yüreğimizi de dikkatle araştırarak bu kararı vermeye çaba göstermeliyiz.

Soru: Kilisenin disiplini bize Hristiyan bireyler olarak nasıl yararları vardır? Bu disiplini kabul etme konusunda sizi zorlayan şeyler nelerdir? Biraz konuşalım, sonra konumuza devam ederiz.


DİSİPLİNE İHTİYACIM VAR

Aşağıda bazı ayetler okuyacağız. Bu ayetler Yeni Antlaşma’daki mektuplardan kilisenin bazı olumsuz durumları için yazılmıştır. Kilisenin içinde yaşanan bu örnek durumlar için Pavlus kilisenin tümüne bazı sorumluluklar, uyarılar verir.

Bu ayetleri yüksek sesle okuyalım. Bu ayetlere göre hangi durumlar “önce günahını göstermek, tövbe ederse bağışlamak, dinlemezse iki kişiyle gitmek, dinlemezse topluluğa bildirmek, dinlemezse putperest ya da vergi görevlisi saymak” sürecinin sonucunda kilise disiplini uygulamayı gerektirir?

• “Kuşkusuz dünyadaki ahlaksızları, açgözlüleri, soyguncuları ya da putperestleri demek istemedim. Öyle olsaydı, dünyadan ayrılmak zorunda kalırdınız! Ama şimdi size şunu yazıyorum: Kardeş diye bilinirken fuhuş yapan, açgözlü, putperest, sövücü, ayyaş ya da soyguncu olanla arkadaşlık etmeyin, böyle biriyle yemek bile yemeyin.” (1Ko. 5:10-11)

Soru: Bu ayete göre hangi durumlarda disiplin gerektirir? Birlikte cevaplandıralım, sonra diğer örneğe geçelim.

• “Benliğin işleri bellidir. Bunlar fuhuş, pislik, sefahat, putperestlik, büyücülük, düşmanlık, çekişme, kıskançlık, öfke, bencil tutkular, ayrılıklar, bölünmeler, çekememezlik, sarhoşluk, çılgın eğlenceler ve benzeri şeylerdir. Sizi daha önce uyardığım gibi yine uyarıyorum, böyle davrananlar Tanrı Egemenliği′ni miras alamayacaklar.” (Gal. 5:19) 

Soru: Bu ayete göre hangi durumlar disiplin gerektirir? Birlikte cevaplandıralım, sonra diğer örneğe geçelim.

• “Kardeşler, size yalvarırım, aldığınız öğretiye karşı gelerek ayrılıklara ve sapmalara neden olanlara dikkat edin, onlardan sakının. Böyle kişiler Rabbimiz Mesih′e değil, kendi midelerine kulluk ediyorlar. Saf kişilerin yüreklerini kulağı okşayan tatlı sözlerle aldatıyorlar.” (Rom. 16:17-18)

Soru: Bu ayete göre hangi durumlar disiplin gerektirir? Birlikte cevaplandıralım, sonra diğer örneğe geçelim.

• Eğer biri farklı öğretiler yayar, doğru sözleri, yani Rabbimiz İsa Mesih′in sözlerini ve Tanrı yoluna dayanan öğretiyi onaylamazsa, kendini beğenmiş, bilgisiz bir kişidir. Böyle biri tartışmaları ve kelime kavgalarını hastalık derecesinde sever. Bu şeyler kıskançlığa, çekişmeye, iftiraya, kötü kuşkulara, düşünceleri yozlaşmış ve gerçeği yitirmiş kişilerin durmadan sürtüşmesine yol açar. Onlar Tanrı yolunu kazanç yolu sanıyorlar.” (1Ti. 6:3-5)

Soru: Bu ayete göre hangi durumlar disiplin gerektirir? Birlikte cevaplandıralım, sonra konumuza devam edelim.


UYGULAMA

Disiplin her ne kadar olumsuz olsa da aslında sevgi ifadesidir. İbraniler yazarı Tanrı’nın terbiyesinin bizim için bir sevgi ve aidiyet göstergesi olduğunu vurgular: “Çünkü Rab sevdiğini terbiye eder, oğulluğa kabul ettiği herkesi cezalandırır" (İbr. 12:6). Kardeşin günahına kayıtsız kalmak sevgi değildir.

Bu cümleyi bu hafta düşünelim. Kilisemizde dualarımızda anacağımız kardeşlerimiz var mı? Öncelikle onları Rab’bin önüne getirelim.

Kardeşlerin günahlarına karşı hangi tutum içindeyim? Kayıtsız mıyım, yoksa sevgi mi duyuyorum?

Bu soruyu da aklımızın bir yerinde saklayarak bu hafta öğrendiklerimizi düşünelim.

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) ve kamu malı. Onun dışında:
1.resim: Kamu Malı: Gustav-Adolf Schultze (1825 - 1907) - Friedrich Nietzsche (1882) https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Nietzsche1882.jpg

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18