KUTSAL KİTAP ÇALIŞMALARI MATTA 18

dummy1

TANRI HALKININ İLİŞKİLERİ (MAT. 18. BÖLÜM)

14. ÇALIŞMA: KİLİSE ve YETKİSİ (Matta 18:18-20)

dummy1

Topluluğumu (Topluluğumu)
Kuracağım, (Kuracağım)
Cehennemse (Cehennemse)
Direnemez!

  Topluluğumu (Topluluğumu)
  Kuracağım, (Kuracağım)
  Cehennemse (Cehennemse)
  Direnemeyecek!

Gökyüzünde olan karanlık, diz çök!
Yeryüzünde olan kötülük, diz çök!
Ve açıkça söyle İsa Mesih Rab’dir!
Rab’dir!

Soru 1: Bu ilahiyi söylediğinizde nasıl bir gerçeği beyan ediyorsunuz?

Soru 2: Kilisenizin Tanrı’nın gözünde nasıl bir yetki ve değeri olduğunu düşünüyorsunuz?

Pavlus kilise hakkında şöyle diyor: “Kilise O′nun bedenidir, her yönden her şeyi dolduranın doluluğudur.” (Ef. 1:23) 


TANRI’NIN KİLİSESİNİN DEĞERİNİ ANLAMAK

dummy1

Aşağıda Dietrich Bonhoeffer (Ditrih Bonhöfer), Nazi Almanyasında kilise önderliği, öğretmenlik ve yazarlık yapmış bir düşünürdür. 1945 yılında savaşın bitmesine birkaç gün kala Hitler’in özel emri ile idam edilmiştir. Kendisi kilisenin önemi ve yaşamı hakkında yazdıklarıyla tüm dünyada bilinen bir yazardır. Aşağıda “Birlikte Yaşamak” adlı kitabından birkaç paragraf bulacaksınız. Yazıyı yüksek sesle okuyup sonrasındaki soruları birlikte cevaplandıralım.

“Bir Hristiyan, başka Hristiyanlar arasında yaşama ayrıcalığına sahip olmasını asla doğal karşılamamalıdır. İsa Mesih düşmanlarının arasında yaşadı. En sonunda tüm öğrencileri onu terk etti. Çarmıhta etrafı günahkârlar ve alaycılarla çevrilmiş olarak yapayalnızdı. Aslında dünyaya gelme amacı Tanrı’nın düşmanlarına barış getirmekti. Aynı şekilde bir Hristiyan da gözlerden uzak huzurlu bir manastır yaşamının tersine, tam düşmanlarının arasında olmaya aittir.

Hristiyanlar, İsa’nın ölümü ile son gün arasında şimdiden başka Hristiyanlarla görünür şekilde beraberlik içinde yaşayabiliyorlarsa, bu sadece son gün olacakların lütufkâr bir önsezisidir. Bir topluluğun bu dünyada Tanrı sözünün ve Rab’bin Sofrası’nı paylaşmak için görülebilir şekilde toplanabilmesi Tanrı’nın lütfu sayesindedir.

dummy1

Tanrı’nın Oğlu beden aldığında, lütfundan dolayı varlığımızı, yapımızı ve ta kendimizi hakiki ve bedensel olarak kabul etti. Bu, üç ve bir olan Tanrı’nın sonsuz planıdır. Böylelikle biz O’ndayız. Gittiği her yerde beraberinde bedenimizi, yani bizi taşır. O neredeyse, biz de ordayız; insan bedenine bürünüşünde, çarmıhta ve dirilişinde. Biz O’na aitiz, çünkü biz O’ndayız. Bu nedenle, Kutsal Kitap bizi Mesih’in bedeni olarak tanımlamaktadır. Eğer, daha bunu bilip isteyemeden önce, bütün kiliseyle beraber İsa Mesih’te seçilmiş ve kabul edilmişsek, sonsuzlukta da birbirimizle O’na aitiz. Burada O’nunla paydaşlık içinde yaşayan bizler, bir gün O’nunla birlikte sonsuz paydaşlık içinde olacağız. Kardeşine bakan, Mesih İsa’da ona sonsuza dek yeniden kavuşacağını bilsin. Hristiyanlardaki paydaşlık, İsa Mesih aracılığıyla ve İsa Mesih’te bulunan paydaşlıktır. Kutsal Kitap’ın bize Hristiyanların paydaşlık ve birlik içinde yaşamasına ilişkin verdiği talimatların ve kuralların tümü bu varsayıma dayanır.”

Soru 1: Bu yazıda yazar kilisenin önemini neye bağlıyor? Birlikte cevaplandırdıktan sonra diğer soruya geçelim.

Soru 2: İsa Mesih’in, “nerede iki kişi benim adımla toplanırsa ben onların arasındayım” sözünü aklımızda tutarak son paragrafı tekrar gözden geçirelim. İsa Mesih ile paydaşlık, birlikteliği nasıl etkiler? Biraz bu konuda konuşalım hep beraber, sonra diğer soruya geçelim.

Soru 3: Kendi düşüncelerimizi yoklayalım… Kilise içinde olmanın, bir kiliseye ait olmanın Rab’bin gözündeki değeri hakkında neler düşünüyorum? Biraz düşünüp fikirlerimizi paylaşalım.


NE KADAR DEĞERLİYİZ…

dummy1

"Size doğrusunu söyleyeyim, yeryüzünde bağlayacağınız her şey gökte de bağlanmış olacak. Yeryüzünde çözeceğiniz her şey gökte de çözülmüş olacak. Yine size şunu söyleyeyim, yeryüzünde aranızdan iki kişi, dileyecekleri herhangi bir şey için anlaşırlarsa, göklerdeki Babam dileklerini yerine getirir. Nerede iki ya da üç kişi benim adımla toplanırsa, ben de orada, aralarındayım." (Mat. 18:18-20)

İsa Mesih kilise içindeki günah konusunu ve özellikle ilişkilerdeki sorunu üç aşamalı bir süreçle açıklar. Sonunda günah işlemekte direnen, kiliseyi dinlemeyen kişinin kiliseden uzaklaştırılması, putperest ya da vergi görevlisi sayılması gerektiğini söyler. Böyle zor bir konuyu bitirdikten sonra İsa Mesih yeniden kilisenin yetkisine, varlığının amacına, Tanrı’nın gözündeki yerine vurgu yapar.

Bağlama ve çözme mecazı burada kilise ve gökler arasındaki bağlantıyı açıklamak için kullanılır. Kilisenin yeryüzünde bağladığı gökte de bağlanır, kilisenin yeryüzünde çözdüğü gökte de çözülür. Bu bağlamak ve çözmek Yahudi yetkililer tarafından “izin vermek ve yasaklamak” anlamında kullanılıyordu o zamanlarda. Burada daha çok kilisenin düzeni ve disiplini sağlama konusundaki yetkisinden bahseder. Kiliseye ait olan biri kilisenin yetkisi altındadır. Pavlus kiliseyi şöyle tanımlıyor: “Kilise O′nun bedenidir, her yönden her şeyi dolduranın doluluğudur.” (Ef. 1:23). Bunu söylemeden önce de İsa Mesih’in yer ve gök üzerindeki yetkisinden bahsetmektedir. Bu yetkiye sahip İsa Mesih’in kilisesi de O’nun doluluğudur ve yetkilidir.

Soru: Kilisenin değeri ve Tanrı’nın gözündeki yeri hakkında genel olarak düşünceniz nedir? Burada belirtilen gerçeklerle genelde var olan düşünceler arasında nasıl bir fark var? Biraz bunlar hakkında birlikte konuşalım. Sonra buradan okumamıza devam ederiz.

Kilisenin bağlayabilmesi ve çözebilmesi, kilisenin bağışlama yetkisinin göstergesidir. Kilise kişinin Tanrı tarafından bağışlandığını ilan edebilir. İsa Mesih öğrencilerine böyle dedi: "Kimin günahlarını bağışlarsanız, bağışlanmış olur; kimin günahlarını bağışlamazsanız, bağışlanmamış kalır." (Yu. 20:23)

19. ayette, iki kişinin yalnızca dilemeleri değil, bu konuda anlaşmaları üzerinde İsa durur. Bu bir Hristiyan’ın diğer Hristiyan kardeşiyle uyumunun, aynı düşüncede olmasının, sevgisinin ve anlaşmasının Tanrı’nın gözünde ne kadar değerli olduğunu bize açıklar. Bu sözün yine kilisedeki anlaşmazlıklar bağlamında anlaşılması, bize yine Tanrı’nın kilisesini ne kadar sevdiğini gösterir. Bizim bu anlaşmazlıklar ve disiplin altındaki kardeş için dua etmemiz en iyisidir. Ruhsal bir savaş içindeyiz ve bu savaş kiliseyi yıpratmaya yöneliktir. O zaman bu savaşa karşı dua en iyi karşılıktır.

Soru: Bir ya da birkaç kişiyle birlikte dua etmeye başladığınızda bu gerçek sizi nasıl etkilemeli? Dua etmeden önce bu ayetleri durup düşünmemiz dualarımızı nasıl etkiler? Bunlarla ilgili biraz konuştuktan sonra aşağıdan okumamıza devam edelim.

İsa Mesih’in, iki ya da üç kişi O’nun adıyla toplandığında onlarla olacağına dair vaadi, ağır bir sıkıntı ve baskı altındaki kilise için ne kadar güçlü bir vaattir! O gün bedenen onların arasında olan İsa Mesih’in ölüp dirildiğinde hala onlarla olacağı sözü öğrenciler ve biz bu sözleri okuyup dinleyenler için büyük bir güvendir. Kilisenin sadece bina değil, İsa Mesih’e iman eden, O’nun adıyla dua eden, tapınan ve birlik içinde yaşayan insanların oluşturduğu topluluk olduğu gerçeği de bize açıklanır burada.

Soru: Bir önceki çalışmalardaki disiplin sürecini düşündüğümüzde, disiplin konusu ile bizim verdiğimiz kararların önemi hangi açılardan birbiriyle bağlantılı olabilir? Birlikte cevaplandıralım.


GÖKTEKİ VE YERDEKİ TOPLULUK

Konumuz olan ayetleri tekrar okuyalım: Matta 18:18-20.

"Size doğrusunu söyleyeyim, yeryüzünde bağlayacağınız her şey gökte de bağlanmış olacak. Yeryüzünde çözeceğiniz her şey gökte de çözülmüş olacak. Yine size şunu söyleyeyim, yeryüzünde aranızdan iki kişi, dileyecekleri herhangi bir şey için anlaşırlarsa, göklerdeki Babam dileklerini yerine getirir. Nerede iki ya da üç kişi benim adımla toplanırsa, ben de orada, aralarındayım.”

Şimdi bu ayetleri kendi hayatlarımızda uygulamaya çalışalım. İki ya da üç kişilik gruplara ayrılalım. Aşağıda bazı dua konuları var. Bu vaatleri ve gerçeği hatırlayarak o konularda birlikte dua edelim.

  1. Vaat ve Gerçek: Bizim verdiğimiz kararlar gökte de değerlidir ve Rab bu kararları kendi isteğine uygun olduğu sürece onaylamak ister.
    • Kilisemizin birliği için şükredelim.
    • Kilisemizin hikmetli kararlar alması için dua edelim.
  2. Vaat ve Gerçek: Dileyeceğimiz bir şey için anlaşırsak Rab dileğimizi yerine getirir.
    • bağışlamanız gereken biri var mı? Dilerseniz grupla paylaşın ve dua edin.
    • Kilisede genel bir sorun varsa Rab’bin önüne getirelim. Rab dileğimizi duyacaktır.
  3. Vaat ve Gerçek: İsa Mesih bizim aramızdadır.
    • İsa Mesih’in bedenine ait olduğumuz için şükredelim.
    • Kilisesi olmayan, tek başına olan imanlılar için dua edelim.

UYGULAMA

Yukarıda birlikte dua ettiğiniz konuları bu hafta hatırlayalım. Tekrar kendimiz veya küçük gruplarda dua etmeye devam edelim.

Aşağıdaki ayetleri bu hafta ezberlemeye çalışalım ve kilisemizin Tanrı’nın gözünde ne kadar değerli olduğunu tekrar düşünelim.

“Rabbimiz İsa Mesih′in Tanrısı, yüce Baba, kendisini tanımanız için size bilgelik ve vahiy ruhunu versin diye dua ediyorum. O′nun çağrısından doğan umudu, kutsallara verdiği mirasın yüce zenginliğini ve iman eden bizler için etkin olan kudretinin aşkın büyüklüğünü anlamanız için, yüreklerinizin gözleri aydınlansın diye dua ediyorum. Bu kudret, Tanrı′nın, Mesih′i ölümden diriltirken ve göksel yerlerde sağında oturturken O′nda sergilediği üstün güçle aynı etkinliktedir. Tanrı O′nu bütün yönetimlerin, hükümranlıkların, güç ve egemenliklerin, yalnız bu çağda değil, gelecek çağda da anılacak bütün adların çok üstüne çıkardı. Her şeyi ayakları altına sererek O′na bağımlı kıldı. O′nu her şeyin üzerinde baş olmak üzere kiliseye verdi. Kilise O′nun bedenidir, her yönden her şeyi dolduranın doluluğudur.”

(Ef. 1:17-23)

 
Kilise hizmeti içindir; parayla satılmaz.

• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.

 

Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) ve kamu malı. Onun dışında:
2.resim: Telif hakkı atıfı: Bundesarchiv, Bild 183-R0211-316 / CC-BY-SA 3.0 - https://creativecommons.org/licenses/by-sa/3.0/de/deed.en - https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Bundesarchiv_Bild_183-R0211-316,_Dietrich_Bonhoeffer_mit_Sch%C3%BClern.jpg

 
Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab’bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O’na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor. 2.Ko.3:18