DAĞDAKİ VAAZ SERİSİ (1)
DAĞDAKİ VAAZIN AMACI
TANRI’NIN EGEMENLİĞİ’NİN VATANDAŞLARI
Matta 5:1-7:29 ayetleri arasını yüksek sesle okuyalım.
Bu bölümler bizim çalışmalarımızın temel ayetleri olacaktır.
Aşağıdaki metni yüksek sesle okuyalım
Eskiden okulda Vatandaşlık Bilgisi denen bir ders vardı. O derste iyi bir vatandaş olmanın görevleri listelenirdi. Bazı maddeleri aşağıdadır:
- Yasaların gerektirdiği kuralları kabul etmek ve bunlara uymak.
- Vergi vermek
- Haklarını ve sorumluluklarını bilerek ona göre hareket etmek.
- Diğer bireylere karşı saygı ve sevgi dolu olarak toplumun huzurunu bozmadan yaşamak.
Bu sorumluluklar aslında daha listeyi okumadan bildiğimiz şeylerdir.
Bu sorumlulukları uygulayabiliyor musunuz?
Bizi bu sorumlulukları yerine getirmeye iten nedenler nelerdir?
TANRI’NIN EGEMENLİĞİNİN VATANDAŞI OLMANIN KURALLARI
Matta İncili’nde bulunan vaazlardan ilki Dağdaki Vaaz adıyla bilinir. İsa Mesih bu vaazında bir Hristiyan için “Göklerin Egemenliği’nin Yasaları”nın neler olduğunu anlatır.
Eski Antlaşma’da bulunan yasalar Yahudiler için çok önemliydi. Bir İsrailli olmanın temeliydi bunlar. Buradaysa İsa Mesih kendisine iman edip Göklerin Egemenliği’ne giren öğrenciler için nasıl vatandaş olmaları gerektiği konusunda vaaz veriyor.
Hristiyanlık’ta “yasalar” ya da “kurallar” olmadığını duymuş olabilirsiniz. Sizce Dağdaki Vaaz bu düşünceyi doğruluyor mu, doğrulamıyor mu? Biraz bakalım ve neden böyle düşündüğümüz hakkında birlikte konuşalım.
İsa Mesih konuşmak için bir dağ seçer. Burası herhalde Celile Gölü’nün kıyısına yakın bir yerdi. Aslında Musa da RAB’den Yasa’yı almak için Sina Dağı’na çıkmıştı. Şimdi de ondan üstün olan İsa Mesih bir dağda kendi yasasını halka açıklamaktadır.
Dağdaki Vaaz’ın esas amacı Göksel Vatandaşlığın standartlarının ne olduğu ve kimlerin bu vatandaşlığa alınacağı konusunda ciddi bir referans sunmaktır. Tanrı’nın Yasası’nın sadece görünür olan kurallar ve davranışlarda değil, yürekte gerçekleşmesinin ne kadar daha önemli olduğunu gösterir.
Dağdaki Vaaz, Yasa’dan öte bir yasadır
Matta bu büyük vaazı naklederken, İsa Mesih’in söylemek istediklerinin kolayca okunmasını ama yıllarca üzerinde düşünülmesini ister.
Aşağıda aynı zamanda çalışmalarımıza başlık olacak İsa Mesih’in Göksel Vatandaşlık için gerekli ruhsal prensipleri bulabilirsiniz.
- Gerçek Mutluluk – Hristiyan Karakteri
- Tuz- Işık – Hristiyan Etkisi
- Kutsal Yasa ve İmanlı- Hristiyan’ın Doğruluğu
- Vermek- Dua- Oruç – Hristiyan İbadeti
- Kaygılar- Hristiyan’ın Tutkuları
- Yargı vs – Hristiyan’ın İlişkileri
- Dilemek- Ağaç meyve – Hristiyan’ın İçtenliği
Dağdaki Vaaz hakkında en çok sorulan sorulardan biri de “bu vaazda söylenenler uygulanabilir midir?” olur. İsa Mesih’in sözlerindeki yüksek standart, bu vaazda söylediklerini düşününce insanın bunları bazen ümit kırıcı, uygulanamaz ve gerçek yaşamdan uzak ulaşılamaz bir ideal olarak görmesine sebep olabiliyor.
Ancak bu vaazın imanlı üzerinde yapmak istediği bu değildir. Bu çalışmalarımızda biz de bu vaazda İsa Mesih’in bizden istediklerini anlamaya çalışıp bu vaazı hayatlarımızda nasıl uygulayabileceğimizi konuşacağız.
Dağdaki Vaaz, Göksel Vatandaş olmaya hak kazanmış, İsa Mesih’in çarmıhta ölüp üç gün sonra dirildiğine inanan, buna hayatını tövbekâr bir yürekle adayanlar içindir.
Kurtuluş nasıl ki Tanrı’nın lütfu ise bu standartta yaşamak da ancak lütfu anlayıp Tanrı’nın önünde kim olduğunu anlayan yürekle dolu bir yaşamla olur.
Matta 5:1-7:29 arasını okuduğunuzda İsa Mesih’in söyledikleri hakkında nedüşünüyorsunuz?
Bunları uygulama fikri sizde nasıl bir duygu oluşturuyor?
Bu söylenenler uygulanabilir mi? Aramızda konuşalım.
TANRI’NIN EGEMENLİĞİ; AMA BU DÜNYADA
Aşağıdaki ayetler İsa Mesih’in Dağdaki Vaaz da denilen Matta 5-7. bölümlerinden alınmıştır. İleriki çalışmalarımızda bu ayetleri ve bu ayetlerde geçen konuları derinlemesine işleyeceğiz. Ama şimdi özellikle İsa Mesih’in vaazındaki Tanrı’nın Egemenliği’nin Vatandaşları olma konusunda düşünmeye başlayalım.
- Bu ayetleri yüksek sesle okuyarak her biri için su soruları birlikte cevaplandırıp aramızda konuşalım:
- Bu ayetlerde söylenen şeyleri düşündüğümüzde, bu emirler yaşadığımız kültüre sizce hangi noktalarda ters düşer? Aramızda konuşalım.
- Bu ayetleri göz önüne aldığımızda, Tanrı’nın Krallığı’nın vatandaşları olarak başkalarından nasıl bir farkımız olmalıdır?
- Bu ayetleri nasıl uygulayabiliriz?
- Uygulamada yaşayabileceğimiz zorlukları da paylaşalım.
Benim yüzümden insanlar size sövüp zulmettikleri, yalan yere size karşı her türlü kötü sözü söyledikleri zaman ne mutlu size. Sevinin sevinçle coşun! Çünkü göklerdeki ödülünüz büyüktür, Sizden önce yaşayan peygamberlere de böyle zulmettiler. (Matta 5:11-12)
Size şunu söyleyeyim; doğruluğunuz din bilginleriyle Ferisilerinkini aşmadıkça Göklerin Egemenliğine asla giremezsiniz. (Matta 5:20)
Doğruluğunuzu insanların önünde gösteriş amacıyla sergilemekten kaçının. Yoksa göklerdeki Babanızdan ödül alamazsınız. (Matta 6:1)
Öyleyse “Ne yiyeceğiz?” “Ne içeceğiz?” ya da “Ne giyeceğiz?” diye kaygılanmayın. (Matta 6:31)
Seni iki yüzlü! Önce kendi gözündeki merteği çıkar, o zaman kardeşinin gözündeki çöpü çıkarmak için daha iyi görürsün. (Matta 7:5)
UYGULAMA
Tanrı’nın Egemenliğinin vatandaşları olarak bu çalışmada düşünüp konuştuğumuz konularda günlük hayatımızda bu hafta neleri değiştirebiliriz?
İş yerimizde, evde, aile ilişkilerimizde, arkadaşlık ilişkilerimizde, hizmetimiz ve kilisede Tanrı’nın Egemenliği’nin Vatandaşı olmakta hangi alanlarda zorluk yaşıyoruz?
Bunları not alıp bir sonraki toplantımızda konuşalım.
• Bu dersten öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle, kendi çiziminizle, hatta kendi şiirinizle ifade edebilirsiniz.
Resimlerin telif hakkı: Shutterstock (www.shutterstock.com) veya kamu malı.